Medya
  • 26.2.2005 11:13

ERDOĞAN'I KEDİ OLARAK ÇİZEN KARİKATÜRİSTİN CEZA ALMASINI YENİ ŞAFAK YAZARI DA ELEŞTİRDİ

Karikatürün 'köpekli'si oluyor da 'kedili'si niçin olmuyor?

Şarkıcı George Michaell, 'Shoot The Dog" adlı şarkısının kılibinde, 11 Eylül saldırıları sonrası ABD ve İngiltere'nin politikalarını eleştirmek için, İngiltere Başbakanı Tony Blair'i "Başkan Bush"un köpeği olarak göstermiş. Ama bugüne kadar bu çalışmasından dolayı hiçbir cezaya da çarptırılmamış...

Ayrıca -mutlaka- hatırlıyorsunuzdur: Özellikle Irak'ın işgalinden sonra Tony Blair'i bir "hayvan"a benzeten kimbilir kaç karikatür yayımlandı...

Sözü nereye getirmeye çalıştığımızı tahmin etmişsinizdir. Cumhuriyet gazetesi çizerlerinden Musa Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı "türban yumağına dolanmış kedi" biçiminde çizmesi nedeniyle ceza almış bulunuyor.

İçinizden bu karikatürle karşılaşmayanlarınız olduğunu düşünerek, önümüzdeki çizgileri bir "özetini" de verelim isterseniz:

Başbakan'ın başının kullanıldığı bir "kedi", açılmış bir yün yumağının içinde debelenmektetir...

Görüşlerine başvurulan birçok çizer, böyle "masum" bir çizgi yüzünden Kart'ın 5 milyar lira ödemeye mahkum edilmesini şaşkınlıkla karşıladı. İşte bu tepkilerden birkaç örnek:

Latif Demirci: "Karikatüre verilen bu ceza, AB'nin mizah kriterlerine uymuyor. Üstelik, Musa'nın karikatürünün ucu açık değil. Siyasilerin karikatürle barışık olması gerekir..."

Salih Memecan: "Karikatüriste hiçbir ceza verilmemesi gerekir. Siz karikatüre ceza vermeye başladığınız an karikatür yapılamaz. Çünkü suçladığınız şey karikatürün tanımı..."

Nezih Danyal: "Amerika'daki karikatürlere bakıyorum. Bu tip karikatürler her gün yapılıyor. Yıllırdır yapılıyor. Bush'un yanında Blair'i köpek olarak çiziyorlar... "

Uzatmaya gerek yok herhalde. Ama şurası muhakkak ki, "Beni bir kedi olarak resmetmiş!" denerek bir çizer hakkında açılan bir davanın mahkûmiyetle sonuçlanması ile -herhalde- ilk kez karşılaşıyoruz.

Önümüzdeki bu çizgilere dava açacak derecede niçin öfkelenilir, davayı gören mahkeme heyeti bu çizgilerden hareketle cezaya nasıl hükmeder, gerçekten anlaşılır gibi değil...

Musa Kart'ın Cumhuriyet'e çizdiklerinden hoşlanmayabilir, hatta Kronik Medya sayfamızda birkaç kez bizim de hatırlattığımız gibi çizerin özellikle bazı çizgilerini çok "ham" da bulabilirsiniz... Ama bu memnuniyetsizliği çizerin fırçasını ceza ile susturmaya vardırmak gerçekten anlaşılır gibi değil... Tamam, bu tür çizgileri şu ya da bu ülkede yayımlamak zaten imkânsızdır. Ama burası şu ya da bu ülke değil ki; burası yıllardır, cumhurbaşkanlarından başlanarak "kamusal alan"a çıkmış hemen herkes hakkında serbestçe fırça sallanan bir ülke değil mi?

Söz konusu karikatüre aşağıda yer vermeyi düşünüyoruz. Bakın (eğer düşündüğümüz gerçekleşmişse tabii!) ve siz karar verin: Bu çizgiler 5 milyar lira (eski para tabii ki) para cezasını hakediyor mu?

Karikatüristler Derneği Başkanı Metin Peker şöyle diyor:

"Kendisi de bir fikir suçundan cezaevine giren Başbakan'dan bunu hiç beklemezdik."

Bence çok haklı; bu derece aşırı bir "alınganlık"ı , "kelâm hürriyeti"nin ayrılmaz bir parçası olan "fırça hürriyeti" ile bağdaştırabilmek mümkün müdür?

(Meraklıları için de kısa bir açıklama: Bu "pisi pisi" hikayesinin yayınında yaşanan "rötar", elinizdeki yazının yer alacağı Kronik Medya sayfamızda günlerdir yaşanan "aşırı doluluk"tan kaynaklanmaktadır!)

KÜRŞAT BUMİN-YENİ ŞAFAK) Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:10

İLGİLİ HABERLER