ERDOĞAN'IN TEZKERE SIKINTISI!..
Başbakan Erdoğan, Samanyolu TV’de canlı yayına katılarak soruları yanıtladı.Milletin ülkede istikrar ve güven olmasını istediğini belirten Erdoğan, "Yola çıkarken istikrar ve güvene çok önem verdiklerini" söyledi.
İktidarlarının ikinci yılından itibaren erken seçimin gündeme getirildiğini anlatan Erdoğan, "bu ülkede erken seçim talebinde bulunmanın ülkenin seçmenine ve demokrasiye saygısızlık olduğunu" ifade etti.
Erdoğan, "5 yıllığına seçildik ve 5 yıl biz bu istikrarı, bu güveni halkımız adına koruyacağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, ABD’ye yapacağı ziyarette "Stratejik ortaklığın gereği neyse bunları görüşeceklerini" belirtti.
Bunun yanı sıra bölgesel sorunlar üzerinde ısrarla duracaklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin Lübnan’a asker gönderilmesine olanak tanıyan tezkerenin kabul edilmiş olmasının, bölgeye bir rahatlık getirdiğini ifade etti.
Lübnan’a asker gönderilmesiyle ilgili heyetlerin çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Erdoğan, alınacak bilgilere göre görüşmelerin yapılacağını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, "1 Mart Tezkeresi" konusunda zamanın kendilerini haklı gösterdiğine inandığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle şunu çok açık ifade edeyim; şu anda Irak’ta ABD’den sonra en çok insan kaybeden ülkeyiz. İngiltere’den daha fazla insan kaybettik. Şoförlerimiz, muavinler, orada çalışan mühendislerimiz, işçilerimiz falan 100’ü aştı, 150’ye doğru gidiyor. Bu gerçek ortada. Fakat 1 Mart Tezkeresinde eğer olumlu bir netice alınabilseydi, bizim şu anda Irak’ta söz sahibi olma noktasındaki yerimiz çok daha farklı olacağı gibi bu sıkıntıların birçoğunu da inanıyorum ki yaşamayacaktık.
Özellikle terör örgütünün Kuzey Irak’taki yerleşme olayı bizim orada oluşumuzla olmayacaktı. O bizim en büyük avantajımız olacaktı. Bu giriş çıkışlar olamayacaktı. Ama ne yazık ki şimdi bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Terörle mücadelede şu anda bunlar olmadığı halde bir mücadele süreci içindeyiz. Temenni ediyorum ki bu mücadelede de son gelişmeler, olumlu gelişmeler olur ve bunun neticesinde bölgede arzuladığımız barış neticesine ulaşmış oluruz, bu süreci yakalamış oluruz."
ABD’den terörle mücadelede somut adımlar bekleyip beklemediklerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bu konuların konuşulacağını, Türkiye’nin bazı somut teklifleri olacağını bildirdi.
Erdoğan, "Süreci daha da hızlandırmaktan yana olduğumuzu tekrar hatırlatacağız. Çünkü artık bunlara tahammül noktasında değiliz. Biran önce terör örgütünün silahı bırakmasının gereği üzerinde ısrarla duracağız. İnanıyorum ki bu konuda bir netice alacağız" diye konuştu.
Erdoğan, bir başka soru üzerine ise şunları kaydetti:
"Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı şemsiyesi altında bir defa tüm kimlikleri kabul etmek durumundayız. Ama o kimlikler de şunu kabul etmek durumunda; Ben Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşıyım.... Bu vatan bizim tek vatanımızdır, bu bayrak bizim tek bayrağımızdır. Bunun üzerinde asla bir spekülasyon yapılamaz, demelidir ve bunda kararlı olmalıdır." Ülkenin her tarafına hizmetlerin adil götürülmesi gerektiğini belirten Erdoğan, ülkenin bazı bölgelerinin çok ihmal edildiğini söyledi. Doğu Karadeniz’de, Orta Anadolu’da, İç Anadolu’da Doğu ve Güneydoğu’dan çok daha "berbat yerler" olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan bazı vatandaşların yalnızca kendilerinin ihmal edildiğini zannettiklerini ifade etti.
Güneydoğu ve Doğu’ya 5 milyar YTL kamu yatırımı yaptıklarını bildiren Başbakan Erdoğan, bölgedeki toplu konut yatırımları ve projeler hakkında bilgiler verdi.
Başbakan Erdoğan, "güvenlik güçlerinin terörle mücadele konusunda yasal açıdan bazı sıkıntıları olduğunun söylendiğinin" ifade edilmesi üzerine, bu tür dedikodulardan üzüntü duyduklarını ifade etti.
Terörle Mücadele ve Ceza Kanunlarının güvenlik güçleriyle görüşülerek, konuşularak hazırlandığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Toplantısında, Abdullah Bey’e dedim ki, ’Sor, bir eksiğiniz var mı?’ Neyse bu eksikleri giderelim. Yasa diyorlarsa onu söylesinler, araç gereç diyorlarsa onu söylesinler. Çünkü biz bu işi başarmakta kararlıyız. Söyledikleri, ’Bizim hiçbir eksiğimiz yok. Ne Silahlı Kuvvetlerimizden, ne Emniyet teşkilatımızdan ne diğer arkadaşlarımızdan..." Kendilerine bir talep gelse ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ancak bir şeyi unutmayalım. Biz laik, demokratik bir hukuk devletiyiz.
Laik, demokratik hukuk devleti içinde biz artık geri vitese takamayız. Her geçen gün daha ileri gitmeliyiz. Demokratikleşme süreci içinde olan Türkiye, bu kazanımlarından kayba uğrarsa, o zaman sadece gelecek nesillerimiz için değil, dünyanın bize, bizim dünyaya bakışımız açısından da herhalde olumlu bir gelişim olmaz. Bunu aşmak istiyoruz. Bu konuda da bütün değerlendirmelerimizi yapıyoruz.
Çünkü bizim hedefimiz dünyada küresel barışın kazanması, küresel terörün değil.
Aksi taktirde terör kazanır."
Papa 16. Benedictus’un sözlerinin anımsatılması üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu:
"Papa’nın bu sözlerini duymak istemezdik. Yalnız bizi değil, dünya Müslümanlarını üzmüştür. Dinimize, peygamberimize bu tür yaklaşımlar kabul edilemez. Özür dilemiyor ama son yaptıkları bir düzeltme olarak kabul edilebilir.
Dini lider durumundaki bir insanın bu tür yaklaşımı İslam dünyasında çok olumsuz yankı uyandırmıştır. Bu son olsun." Erdoğan, Papa’nın sözlerine karşı Müslümanların tepkilerinin ölçülü olması gerektiğini de kaydetti. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 02:56