Ermeni askerin ailesi karardan memnun değil
İSTANBUL - Taksim'deki Cezayir Restaurant'da gerçekleştirilen basın toplantısına, Balıkçı'nın annesi Ani Balıkçı, babası Garabet Balıkçı, ailenin avukatı İsmail Cem Halavurt, Nor Zartonk İnisiyatifi adına Melis Tantan ve Gencay Gürsoy katıldı.
-''Annesi: Irkçı bir cinayet''-
Oğlunun öldürülmesiyle ilgili ''Adı Sevag, mezhebi de Ermeni olunca başka bir şey düşünmek mümkün olmuyor'' diyen Ani Balıkçı şöyle devam etti:
''Önce mezheplerimize bakılıyor ötekileştiriliyoruz. Sonra insan olduğumuz unutuluyor. Ve fırsatını da bulursak öldürülüyoruz. Sevag hiçbir şey değildi. Normal bir insandı. Ama Sevag birken şimdi bin oldu. Herkes tanıdı. Belki sanatıyla, yaptığı işlerle tanınacaktı. Ama buna fırsat vermediler. Kendisi gibi 100 yıl önce giden sanatkarlarla beraber 24 Nisan'da kara toprağa gömdüler. Irkçı bir cinayet olmadığını düşünmemek bu durumda mümkün değil.''
2 yıllık yargı sürecinin kolay geçmediğini ifade eden Balıkçı, duruşma salonunda, oğlunun öldürdüğü iddia edilen sanıkla aynı havayı teneffüs ederken tırnaklarını ellerine batırdığını söyledi.
Görgü tanıklarının ilk ifadelerinin farklı olduğunu iddia eden Balıkçı, ''Verilen bu karar tabii ki bizi tatmin etmedi. Bu durumda bize demek istediler ki benim anladığım 'Sevag suçlu ne işi var o tüfeğin önünde. Durmasaydı, durunca işte böyle kazalar da olabiliyor' '' dedi.
Ani Balıkçı, kararı verenlerden, çocuklarına sarılırken Sevag'ı, annelerine sarılırken de kendisini hatırlamasını istedi.
-''Hristiyanları askere almayın''-
Baba Garabet Balıkçı da oğlunun ''ırkçı bir kurşunla ve bilerek'' öldürüldüğünü belirterek, ''Türkiye Cumhuriyeti'nde ölen Hristiyanların şehit olmadığı diye bir tabirle karşılaştık. O zaman diyorum ki Türkiye Cumhuriyeti'nde Hristiyanları askere alıyorlarsa, ölüyorlar ve şehit sayılmıyorlarsa niye askere alıyorlar'' diye konuştu.
-''Yargıtay bozsa da gerçek değişmeyecek''-
Avukat İsmail Cem Halavurt da yargı sürecine ilişkin eleştirilerde bulundu. Olayda sorumluluğu bulunanların soruşturmanın ilerleyen aşamasında görevden el çektirilmediğini belirten Halavurt, tanıkların baskı altına alındığına şahit olduklarını kaydetti.
Cinayette kasıt olduğunu düşündüklerine dikkati çeken Halayurt şunları kaydetti:
''Dilekçemizin ana temasını bunun üzerine kurduk. Fakat mahkeme var olan delilleri bilinçli taksir olarak değerlendirdi. Yargıtay'da bu iddiamızı devam ettireceğiz ve bu açıdan bozulmasına çalışacağız. Fakat Yargıtay'dan bu karar bozulsa da neticede bu davanın aydınlatılamamış bir dava olduğu gerçeği değişmeyecek. Asker ölümlerinin çok sık yaşandığı bir ülkede yaşıyoruz. Sevag Şahin davası başladıktan sonra iki önemli olay oldu. Bunlardan birisi Uludere olayı diğeri ise Afyon'da yaşanan patlamalar. Bu verilen ceza bu tip olayların önüne geçilmesi bakımından da etkili bir ceza olmalı.''
Nor Zartonk İnisiyatifi adına konuşan Melis Tantan ise ırkçı saiklerle işlenen cinayetler son buluncaya kadar her türlü davanın takipçisi olacaklarını belirtti.