Evliliğinizin huzur içinde sürmesini istiyorsanız, yapmamanız gereken şeyleri bilmek zorundasınız...
Eliştiri: ''Hep bağırıyorsun. Filanın eşinden ibret al'' şeklindeki ifadeler, eşi kırıcı eleştirilerdir. Oysa ''ben'' dilini kullandığımızda, eşimize şöyle diyebiliriz: ''Ben bu sözünden veya davranışından dolayı çok üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım.'' Bu ifade daha yumuşak olduğundan, eşi olumlu yönde etkileyebilir.
İşi yokuşa sürmek: ''Dediğime geldin. Başkası deyince daha mı kıymetli oluyor?'' biçimindeki konuşmalar, eşi üzen ve geriye döndürebilecek tarzdadır. Oysa; ''Plan yapalım; başka nelerimizi değiştirebiliriz, onları konuşalım'' tarzında bir diyalog kurulursa, olumlu değişiklik pekişir.
Geçmişi hatırlatmak: Herkesin evliliğinde, geçmişte yaşadığı olumsuz bir anısı vardır. Bunlar; aile kavgaları, kırgınlıklar, ihanetler, küçük düşürmeler ve hayal kırıklıklarıdır. Geçmişte yaşanan kötü bir anıyı sürekli gündeme getirmek, sıkıntı doğurur.
Hep haklı olmak: Hatalar, yanlışlıklar iki taraftan da kaynaklandığı halde, ''Kim daha haklı?'' diye adeta ''mahkeme'' kurulur. Oysa önce kendimize bakmamız ve ''Ben nerede hata yapıyorum?'' diye düşünmemiz gerekir. Sürekli karşı tarafı haksız görmek, işin kolaycı yönüdür.
Sorumluluk: Aile yükünün tek tarafa yüklenmesi, kişiyi aşırı strese sokup gergin ve öfkeli yapabilir. Bu yüzden, hiçbir cinsiyet ayırımı gözetmeksizin işleri ortaklaşa yapmak gerekir.
Sözünü kesmek: İletişimde en önemli husus, konuşan insanı sonuna kadar dinlemek, çok gerekliyse aralara girmektir. Dinlememiz, anlamamız ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek ve ses tonunu yükseltmemektir.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:31