Gündem
  • 29.3.2014 13:30

Fethullah Gülen'in talebelerine açık mektup

Bismillâhirrahmânirrahîm

Elhamdü lillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ Rasûlinâ Muhammedin ve alâ Âlihî ve Sahbihî ecma’în.

Bu mektup, abd-i aciz Abdunnur Nakşibend Geylani tarafından Fethullah Gülen’in talebeleri ve sevenleri için yazılmışdır.

Kardeşlerim, Allahü Azimüşşan Hazretleri, Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz Hazretlerinin hürmetine cümlemize selamet ve afiyet versin. Cümlemizi hayırlı işlerde muvaffak eylesin. Hepimize hüsn-ü hatime ihsan eylesin. Amin. Aşağıdaki bilgileri mu’teber kitablardan aldık.

Kardeşlerim, Ehl-i kıbleyi tekfir etmemelidir. Bir mü’mine kafir demek küfürdür. Mü’mine mü’min, kafire kafir demelidir. Biz zahire hükm ederiz. Kalblerde olanı Allâmül-ğuyûb olan Hazret-i Allah (Celle Celâlühû) bilir.

Kardeşlerim, Peygamberlerde Emnül-azl sıfatı  vardır. Yani,  Onlar Peygamberlikden azl edilmezler, atılmazlar. Evliyadan ise, evliyalık alınabilir. Peygamberler ma’sumdur, günah işlemezler. Melekler de günah işlemezler. Evliyada ise, ismet sıfatı yokdur. Evliya günah işleyebilir. Velilerin hepsi, şeriate uymuş ve imansız ölmekden korkmuşlardır.

Enbiya (aleyhimüsselâm) Evliyadan efdaldır. Veli, hiçbir Nebinin  mertebesine varamaz.Eshab-ı Kiramın (aleyhimürrıdvan) mertebesine de yetişemez.

Kardeşlerim,  harama helal, helala haram demek  küfürdür. Farzı inkar etmek de küfürdür. Mesela, tesettürü inkar eden, kadınların örtünmesi  farz değil diyen küfre girer.

Ey İhvanım,  Kelime-i Tevhid, (Lâilâhe illallâh Muhammedün Rasûlullâh)demekdir. Bir kimse,  yalnız (Lâilâhe illallâh) demekle mü’min olamaz. (Muhammedün Rasûlullâh) demesi de lazımdır. Muhammed  (aleyhisselam)ın Peygamber olduğuna inanması da lazımdır. Onun Peygamber olduğunu inkar eden kafir olur dediler. Hristiyanlar ve Yahudiler Muhammed aleyhisselama inanmadıklari için mü’min değildir. Hak Sübhanehü ve Teala küfrü, şirki afv etmez.

Peygamberimiz, Hatemül-Enbiyadır. Âhır zaman Peygamberidir.  Herkesin Ona uyması lazımdır. Ona uyanlar Cennete girer.

Ey İhvanım, gaybı kimse bilemez. Gaybı yalnız Allahü Azimüşşan bilir. Gaybı Peygamberler de bilemez,  Melekler de bilemez,  Evliya da bilemez,  Cin  de bilemez. Ben gaybı bilirim diyen ve buna inanan kafir olur. Hak Sübhanehü ve Teala Hazretleri, gaybı bildirmezse, kim bilebilir?

Kardeşlerim,  fitne çıkarmamalıdır. Fitne çıkarmak haramdır. Fitne çıkarmak, adam öldürmekden daha büyük günahdır. Fahr-i âlem (sallallahü aleyhi ve sellem), (Fitne uykudadır. Bunu uyandırana Allah la’net etsin) buyurmuştur. Halkı hükümete karşı isyana teşvik etmemelidir. Fitnecilere, müfsidlere yardım etmemelidir. Allahü Azimüşşan Hazretleri, Sıddık-ı Ekber Hazret-i Ebu Bekrin (radıyallahü anh) hürmetine fitne ateşini söndürmeye çalışan herkesden ve herkesimden razı ve hoşnud olsun. Amin.

Kardeşlerim, Türkiyedeki Müslümanların ekserisi Sünnidir, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat itikadındadır. Biz de Sünniyiz. Sünniler, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat, Devlete, Hükümete isyan etmez, ayaklanmaz. Mezheb imamımız İmam-ı A’zam Ebu Hanife Numan bin Sabit-i Kufî (rahmetullahi aleyh) Hazretlerini zindana attılar ve zulm ettiler. Tabileri ve talebeleri çokdu. Fakat Halifeye isyan etmedi. Zindanda iken şehid oldu. İmam-ı Rabbani (rahmetullahi aleyh) Hazretlerini de zindana attılar. Bu mübarek zatın da talebesi, müridi ve seveni çok idi. Fakat sabr eyledi. Sultana isyan etmedi. İsyan etmek isteyenleri de  men eyledi.

Allâhümme innî es-elüke fi’lel-hayrâti ve terkel-münkerâti ve hubbel mesâkîn ve izâ eradte fitneten fî kavmî feteveffenî ğayra meftûn.

Ey İhvanım, bir kimse, iyi niyetle de haramları, mekruhları yapamaz. İyi niyetle kötü iş yapan kimse de günahkar olur. Ona ecr-ü sevab verilmez. Güzel niyet, seyyiatı hasenata tebdil etmez. Mesela bir kimse, mescid yaptırmak için veya hacca gitmek için hırsızlık yapamaz. Eğer yaparsa günahkar olur.

İhvanım bizler, Camii-Cemevi projesini tavsiye etmiyoruz. Dinler arası diyalog fikrine de karşıyız. Bunlardan hemen vazgeçilmesini istiyoruz.

Kardeşlerim, hubb-i fillah ve buğd-ı fillah farzdır, amellerin efdalidir. Allah düşmanlarını, din düşmanlarını  sevmemeli ve bunlarla dost olmamalıdır.  Hadis-i şerifde, (El-mer-u me’a men ehabbe) buyuruldu. Yani, kişi sevdiği ile beraber olur. Sevdiği kimseyle haşr olur. Allahümmehşürnâ fî zümratis-sâlihîn. Amin, bihurmeti Seyyidil-Mürselîn.

Kardeşlerim, Allah Dostlarına, Ehl-i İslama buğz etmemeli ve kin bağlamamalıdır. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Müslüman Müslümanı sever ve hürmet eder. Ona zulm etmez ve zarar vermez.

Kardeşlerim, şöhrette afet vardır demişler. Kibir, ucub, gıybet, nemime, hased, iftira, su-izan, tecessüs, şematet, yalan söylemek, emanete hıyanet etmek, nifak, münafıklık ve alay etmek ve hile yapmak günahdır. Hadis-i şerifde, (Bizi aldatan bizden değildir) buyuruldu. Kötü huylarımızı atmalıyız.

Kardeşlerim, İblis-i la’inin ilmi de çokdu, ameli de çokdu. Binlerce sene ibadet etmişti. Fakat kibirlenip secde etmedi. Hakka asi oldu. La’netlendi. O nice alimi, nice abidi saptırmışdır. Onun  hilesi çokdur. E’ûzü billâhi mineşşaytânirracîm.

Kardeşlerim, Bel’am bin Ba’ura, İsm-i A’zamı bilirdi. Yapdığı dualar kabul olurdu. Bunun da ilmi ve ibadeti çokdu. İki bin kişi, hokka kalem ile yanında bulunup sözlerini yazardı. Bunun sonu ne oldu? Helak oldu. Vasıl bin Ata, Tabiinin büyüklerinden olan Hasan-i Basrî (rahmetullahi aleyh) Hazretlerinin talebesi idi. Onun sohbetinde bulunurdu. Birgün Hak yoldan ayrıldı, sapıttı. Hasan-i Basri Hazretleri, yoldan çıkmış bu talebesi için (İ’teze leannâ) buyurdu. Bunun gibi ibretli vak’alar çokdur. İbret alalım. Ne oldum dememeli, ne olacağım demelidir. Hak Sübhanehü ve Teala Hazretleri, Ca’fer-i Sadık (kuddise sirruh) Hazretlerinin hürmetine âhır ve akıbetimizi hayr eylesin. Son sözümüzü Kelime-i Tevhid eylesin. Mel’un şeytanın şerrinden ve nefs-i emmaremizin şerrinden cümlemizi muhafaza buyursun. Amin.

Kardeşlerim, ma’lumdur ki,  Allahü  Teala Hazretleri kibirlenen kimseyi alçaltır. Allah için mütevazı olanı yükseltir. Tevazuda toprak gibi, hiddet ve asabiyette ölü gibi, ayıpları örtmede gece gibi olmalıdır. Gönül yapalım. Gönül yapmak ibadettir. Kafirin dahi kalbini kırmayalım. Bir mü’minin gönlünü yıkmak, Kabe-i muazzamayı yıkmakdan daha büyük günahdır. La’net etmeyelim. Birbirimize hayır dua edelim, beddua etmeyelim. Mü’minlere beddua etmekden ictinab etmelidir.

Kardeşlerim, İlm-i hal farz-ı ayndır. Cehalet özür değildir. Kadın-erkek her mü’minin ilim öğrenmesi lazımdır. Cehalette ısrar etmek büyük günahlardandır. İlmiyle amel eden alimi bulamayan kimse, mu’teber kitablardan dinini öğrenmelidir. Bildiklerimizle Allah için amel etmeliyiz ki, felaha kavuşalım.

Kardeşlerim, Muhammed (aleyhisselam)a tabi olmak lazımdır. Nefse ve şeytana uymamalıdır. Muhammed aleyhisselama uyanlar saadete kavuşur. Cennete girer. Nefse ve  şeytana uyanlar,  elbette nadim olur. Ne’ûzü billâhi min şurûri enfüsinâ ve min seyyiâti a’mâlinâ.

Kafir de söylese, çocuk da söylese hakkı kabul etmelidir. Hocamız da söylese, batılı kabul etmemeliyiz. Hiç kimsenin günah emirleri ve istekleri yapılmaz. Hiç kimsenin günah işine uyulmaz. Anamızın, babamızın ve hocamızın günah olmayan emirlerine itaat etmeliyiz, günah emirlerine değil.

Bir kimse, Şeriate, İslamiyete uymaz ise, gökde uçsa bile  Mürşid değildir, Evliya değildir. Kötü kimselerden de harikul-ade şeyler görülmüşdür. Bunlara istidrac denir, keramet denilmez. Evliya-i Kiramdan görülen harikul-ade şeylere keramet denir. Evliyanın kerameti hakdır.

Kardeşlerim, Atalarımız buyurmuş ki: Kişi ne ederse, kendine eder. İyilik eden de kendine eder. Kötülük eden de kendine eder. İyilik eden iyilik bulur. Kötülük eden elbette bir gün pişman olur. Başkası için kuyu kazan, kendisi içine düşer. Hayırlı işlerde yarışalım ve yardımlaşalım. Günah işlerde kimseye yardımcı olmayalım.

Kardeşlerim, Hak Teala herşeyi görür ve bilir. Kiramen katibin melekleri yaptıklarımızı yazıyorlar. Ölümü çok düşünelim. İkinci Halife Hazret-i Ömerül- Farukun (radıyallahü anh)  yüzüğünde, (Kefâ bil-mevti vâ’izan yâ Ömer) yazılıydı. Bu sözün manası, (Ey  Ömer, vaiz olarak sana ölüm yeter) demekdir.

Kardeşlerim, malayaniyi terk edelim. İnsanlara faydalı olalım. Hadis-i şerifde, (Hayrun-nâs men yenfe’un-nâs) buyuruldu. Kimseye zarar vermeyelim. Kafire dahi zulm etmeyelim. Bize va’z-u nasihat edene, emr-i bil maruf yapana kızmayalım, onu dost bilelim. Üzerimizde akrep olsa ve bir kardeşimiz de bunu görüp üzerimizdeki akrebi atmamızı söylese, sevinir miyiz, üzülür müyüz? Ona teşekkür mü ederiz, yoksa hakaret mi ederiz? Kötü huylarımız, akrepden, yılandan daha zararlıdır. Tefekkür edelim.  Hesaba çekilmeden evvel kendimizi hesaba çekelim. Kıyamet günü yapdıklarımızdan, söylediklerimizden ve yazdıklarımızdan hesaba çekileceğiz. Mahkeme-i kübra var. Mizan var, Terazi var. Yâ Hayyü Yâ Kayyum, Müceddid-i zaman Mevlana Halid-i Bağdadî Osmanî (kuddise sirruh) Hazretlerinin hürmetine, ölüm bizi uyandırmadan evvel gaflet uykusundan uyandır. Amin.

Kardeşlerim, bir kimse, (Ben Cenab-ı Hakla konuşdum, bana dedi ki, kainatı seninle devam ettiriyorum) diyorsa, ona  inanmayalım. Böyle kimselere itibar etmeyelim. Biz tebliğ ederiz, ikaz ederiz. Fakat, hidayet bizim elimizde değildir. Hidayet Allahdandır.

Rabbenâ lâ tüziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ ve heb lenâ min ledünke rahmeh. İnneke Entel-Vehhâb. Allahümme Yâ Mukallibel-kulûb sebbit kalbî alâ dînike. Habib-i Rabbil-âlemin (sallallahü aleyhi ve sellem) bu duayı çok okurdu.

Kardeşlerim, Rabb-i Teala Hazretleriyle kim konuşdu? Mu’teber kitablarda yazıyor ki; Rasulüssekaleyn olan Muhammed (aleyhisselam) Mi’racda Rabbimizi gördü ve konuşdu.   Mi’rac gecesi beş vakit namaz farz kılındı. Namaz, dinin direğidir. Namaz, Cennetin anahtarıdır. İbadetlerin en kıymetlisi namaz kılmakdır. Namazı cemaat ile ve ta’dil-i erkan ile kılmalıdır.

Kardeşlerim, Edille-i şer’ıyye dörttür: Kitab, Sünnet, İcma-i Ümmet ve Kıyas-ı Fukaha. İlham ve rüya, Edille-i şer’ıyyeden değildir. Rüyaya yalan katmak ve riya büyük günahdır. Hak Teala riyakarların amellerini, ibadetlerini kabul etmez. İhlaslı kullarının  amellerini kabul eder. Cenab-ı Hak, Şah-ı Nakşibend Muhammed Behaüddin-i Buharî (kuddise sirruh) Hazretlerinin hurmetine bizi ihlaslı kullarından eylesin. Amin.

Kardeşlerim, bid’atlerden, hurafelerden sakınmalı, Şeriat-i Muhammediyyeye uymalıdır. Dinde reform olmaz, din değişmez. Hiç kimse dinimizi değiştiremez.  Şeriat-i Muhammediyye kıyamete kadar bâkîdir. Küfür işleri ve sözleri ve alametleri bilmeli ve bunlardan sakınmalıdır.

Allâhümme innî e’ûzü bike min en üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estağfiruke limâ lâ a’lemü. İnneke Ente Allâmül-ğuyûb.  Bu güzel duayı, sabah akşam  okuyalım.

Kardeşlerim, Atalarımız demiş ki: Öfkeyle kalkan zararla oturur. Öfke gelince akıl gider. Keskin sirke küpüne zarar verir. Öfkeyi yenmek çok sevabdır. Cenab-ı Hak halim kullarını sever.

Kardeşlerim, düşünmeden konuşan nadim olur. Düşünerek konuşan selamet bulur denildi. Hak aşığı Yunus Emre, Söz ola kese savaşı/Söz ola kestire başı/Söz ola ağulu aşı/Yağ ile bal ede bir söz demiştir.

Kardeşlerim, tevbe etmek farzdır. Tevbe kapısı açıkdır. Allahü Teala tevbe edenleri sever. Tevbede acele etmelidir. Bir günah işleyince hemen tevbe-istiğfar etmelidir. Günahda ısrar etmemelidir. Cenab-ı Hak,  Zamanımızın Kutbu hürmetine cümlemize tevbe-i Nasuh nasib eylesin. Amin.

Kardeşlerim (Müzekkin-nufus) isimli eserin sahibi olan Eşrefzâde-i Rumî Hazretlerinin (kuddise sirruh)  meşhur ilahisi şudur:

Ey hevasına tapan/Tevbeye gel, tevbeye/Hakka tap, Haktan utan/Tevbeye gel, tevbeye.

Sen dünyâperest oldun/Nefsin ile dost oldun/Sanma dirisin, öldün/ Tevbeye gel tevbeye

Pîr-i Kufrevî (kuddise sirruh) Hazretlerinin Halifesi olan Alvarlı Efe Hazretleri (rahimehullah), (Hulasatül-hakayık) isimli eserinde  buyurmuş ki:

Bir kul günahına tevbe ederse/Sadıkane ol dergaha giderse/Afv olur günahı her ne kadarsa/Mevlaya emanet olsun Erzurum.

Cenab-ı Hak, Gavs-i A’zam Seyyid Abdulkadir-i Geylanî  (kuddise sirruh) Hazretlerinin yüzüsuyu hürmetine cümlemize tevbe-i nasuh nasib eylesin.

(Et-ta’zîmü liemrillah veş-şefekatü lihalkıllah). Kardeşlerim, bunlar cümle Evliya-i Kiramda bulunur. O mübarek zatlar, Allahü Tealanın emirlerine ta’zim ederler ve mahlukatına, yarattıklarına da şefkat ederler. Kendilerine kötülük edenlere bile iyilik ederler. Hataları, kusurları afv ederler. Kin tutmazlar. Kindar olan dindar olamaz demişler. Onlar güler yüzlü, tatlı dilli ve doğru sözlüdürler. İstikamet üzeredirler. El-istikametü fevkal-kerameti demişler.Ahlak-ı hamide onlarda mevcuddur.

Kardeşlerim, Başbakanımıza ve Hükümetimize hayır dua edelim, beddua etmeyelim. Beddua et diyenleri dinlemeyelim. Biz leyl-ü nehar Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza ve Hükümet erkanına hayır dualar ediyoruz ve sizlerin de hayır dua etmenizi taleb ediyoruz.

Allahümme veffik hükûmetenâ ilâ hidmetil-vatani veddin. Amin, bihurmeti Seyyidil-Evveline vel-Âhirîn.

Kardeşlerim, biz reyimizi, Ak Partili Belediye Başkan adayına vereceğiz inşaallah. Verdiğimiz oylardan de mes’ul değil miyiz? Essebebü kel-fâil buyuruldu. Yani, birşeye sebeb olan onu yapmış gibidir. Gelin hayırlara sebeb olalım, hayırlı işlerle meşgul olalım. Gelin hayır konuşalım veya susalım. Şerlere, günahlara sebeb olmayalım, günah sözleri konuşmayalım ve yazmayalım. Gelin şeytanları ve düşmanları sevindirmeyelim. Bu güzel  vatanımızın kıymetini bilelim ve Rabbimize şükr edelim. Suriye ve Mısırın ahvali ma’lumunuzdur. Allah muhafaza buyursun, bu devletler gibi olursak, düşmanlarımız sevinmez mi? Tarih, ibretli vak’alarla doludur. Gaflet uykusundan uyanalım. Şükr edelim ki, nimetler artsın ve devam etsin. Allahü Tealaya şükr etmezsek, azıp kudurursak, çok pişman oluruz, çok pişman oluruz, çok pişman oluruz.

Habercinin vazifesi yalnız haber vermekdir.

Allâhümme erinel-hakka hakkan verzüknâ ittibâ’ahû ve erinel-bâtıle bâtılen verzüknâ ictinâbehû bihurmeti Seyyidil-beşeri (aleyhis-salâtü vesselâm).

Ey Başbakanımız; Ümmet-i Muhammed (aleyhisselâm) ve Evlâd-i Resul olan Seyyidler ve Şerifler Sizlere, Hükümetinize hayır dualar ediyorlar. Allahü Teala İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Şeyh Ahmed-i Farukî Serhendî (kuddise sirruh) Hazretlerinin yüzüsuyu hürmetine sizleri muvaffak-ı bil hayr eylesin. Yardımcınız olsun. Din ve dünya saadeti ihsan eylesin. Hayırlı şifalar versin. Amin.

Sofiyye-i Aliyyeden olan Erzurumlu İbrahim Hakkı (kuddise sirruh) Hazretleri ne güzel söylemiş:

Hak şerleri hayr eyler/Zannetmeki gayr eyler/Arif onu seyr eyler/Mevla görelim neyler/Neylerse güzel eyler.

Naçar kalacak yerde/Nagah açar ol perde/Derman eyler ol derde/Mevla görelim neyler/Neylerse güzel eyler.

Sen Hakka tevekkül kıl/ Tefviz et ve rahat bul/Sabr eyle ve razı ol/Mevla görelim neyler/Neylerse güzel eyler.

Emr-i Hakkı tut, cemi halka şefkat et. 

Alvarlı Efe Hazretleri de şöyle demiş:

Seyreyle güzel Kudret-i Mevla neler eyler/Allaha sığın Adl-i Teala neler eyler

Sabah akşam Hazret-i Enesin (radıyallahü anh) duasını üç kerre okumalıdır: Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey-un fil-erdı velâ fissemâi ve hüves-semî’ul-alîm.

E’ûzü bikelimâtillâhit-tâmmati min şerri mâ haleka.

Sabah akşam İhlas, Felak ve Nas surelerini üç kerre okumalıdır.

Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ Âli Seyyidinâ Muhammedin bi’adedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîrâ.

Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin tıbbil-kulûbi ve devâihâ ve âfiyetil-ebdâni ve şifâihâ ve nûril-ebsâri ve dıyâihâ ve alâ Âlihî ve Sahbihî ve sellim.

Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min cemî’il-ahvâli vel-âfât. Ve takdî lenâ bihâ cemî’al-hâcâti ve tüdahhirrunâ bihâ min cemî’is-seyyiâti ve terfe’unâ bihâ indeke a’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksal-ğâyât. Min cemî’il-hayrâti fil-hayâti ve ba’del-memât.

Rabbenâ âtinâ fid-dünyâ haseneten ve fil-âhirati haseneten ve kınâ azâben-nâr, birahmetike yâ Erhamer-râhimîn.

Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte vetteba’ner-rasûle fektübnâ me’aş-şâhidîn. Ve mekerû ve mekerallah. Vallâhü hayrul-mâkirîn.  (Sadekallâhül’azîm ve belleğa Rasûlühün-Nebiyyül-Kerîm).

Cümle din kardeşlerime dualar ediyoruz  ve onların dualarını taleb ediyoruz.

Kulların en aşağısı ve türâb-ı ekdâm-ı Evliya ve pürhata, fakir Abdunnur Nakşibend Geylani (ğaferallâhü te’âlâ zünûbehû ve setera uyûbehû).

Bu mektubdaki bilgilerin kaynakları çokdur. Bunların bir kısmını yazıyoruz: (Tefsir-i Kadı Beydavi), (Tefsir-i Kebir), (Tefsir-i Ebussuud), (Hadis-i şerif kitabları), (Hadikatünnediyye), (Berika), (Şir’atül-İslam şerhi), (Ma’lumat-i Nafi’a), (Mektûbât-ı Rabbânî), (Mektûbat-ı Ma’sumiyye), (İhyâ), (Kimyâ-i Se’adet), (Ma’rifetnâme), (Akâid-i Nesefî), (Emali Kasidesi şerhi), (Birgivî Vasıyyetnâmesi şerhi), (Amentü şerhi), (İ’tikâdnâme), (Miftâh-ul-Cennet), (Hulasatül-hakayık), (Müzekkinnufus).

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 06:29

İLGİLİ HABERLER