Fethullahçı üsteğmenden FETO'ya fedai şiiri
Teğmenin FETÖ lideri Gülen’e yazdığı ve fedaileri olduğunu anlattığı şiir ortaya çıktı..
FETÖ'den tutuklanan Üsteğmen Barış T.’nin, Gülen'e yazdığı şiir ortaya çıktı. Şiirde kendi düşüncesinde olanları yumurtaya benzeten ve kendilerini dönme bilmeyen fedai olarak tanımlayan üsteğmenin, örgüt üyeliğini de kabul etmediği öğrenildi.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) askeri kanadına yönelik yapılan soruşturmada tutuklanan Elazığ İl Jandarma Komutanlığı personeli Üsteğmen Barış T.’nin, örgüt lideri Fetullah Gülen için yazdığı şiir ortaya çıktı. Şiirde kendi düşüncesinde olanları yumurtaya benzeten ve kendilerini dönme bilmeyen fedai olarak tanımlayan üsteğmenin, örgüt üyeliğini de kabul etmediği öğrenildi.
FETÖ/PDY’nin Elazığ soruşturması ile ilgili 61 askerin yer aldığı iddianame hazırlandı. İddianameye, örgüt üyeliğini kabul etmeyen Üsteğmen Barış T.’nin, örgüt lideri Fetullah Gülen’e bağlılığını anlatmak için kendi yazığı şiirde girdi. Üsteğmenin, evinde bulunan şiiri kendisinin Gülen’e hitaben yazdığını kabul ettiği öğrenildi.
Tutuklu bulunan Üsteğmen Barış T.’nin, örgüt lideri için yazdığı şiir şöyle:
ALLAHIM BENİM CANIMI AL
"Onca yapılan salyeyi, onca hakareti. Kaldıramazdı senin yiğit yüreğin ve rikkatli kalbin. Ama yine sustun, yine yutkundun, yine içinde patladı volkanlar. Çünkü başka değil sırtındaki küfeydi senin derdin. O küfe dedin dedin o küfe, benim sırtımda. İçi yumurta dolu. Allah’ım benim canımı al, ama yumurtalar, ama yumurtalar diye inledin. Eyy şimdi yine dertleri tespih tanesi diye çekip. Sessizliğe bürünen garib. Sesim yetmez ama sesleneyim. Eyy karanlıkları aydınlığa çevirmek için kebap gibi sinesini yakan. Yine yakıtın dert oldu, ateşin de dost görünümlü düşman. Eyy yumurtalar için ömrünü feda eden. Ne olur endişenlenme bırakırmıyız hiç biz seni. Yumurtaların hala sapasağlam hala dipdiri. Olan yine sana oldu her zamanki gibi. Bana ver dertlerini demek isterdim ama yetermi ki buna yürek. Yetseydi eğer binde biri için bana hastaneler serumlar gerek. Eyy dost. Mahzun olma ne olur. Bir tebessümüne her şeyimiz fedadır açtığın bu yolda. Güçleri yeter de mağlub olursak eğer kapatsınlar her yeri. Biz şüphen olmasın bu deliler bil ki hizmet için her zamankinden daha deli.
DERİZ İŞTE BİZDE ÖYLE
Hem sen öğretmedin mi bize bittiğimizde bile. Vira bismillah deyip yeniden dirilmeyi. Deriz işte bizde öyle. Sıfırdan başlarız gerekirse. Ama ne senden ne davamızdan vazgeçmeyiz. Korkacağımızı sanıyorlarsa bu tehditlerden kendini bilmez nadanlar. Aldanıyorlar. Çünkü biz dönme bilmeyen muhabbet fedaileriyiz. Yok. Daha tövbe konuşmam artık. Sen susuyorsan eğer bizde susarız. Yürü deyince yürümedik mi. Buna Asya stepleri, Afrika çölleri hatta kutuplar dahil. Birer canlı şahit değil mi? Şimdi de eğer susun konuşmayın diyorsan. Neden seni dinlemeyelim ki? Git dediğinde nasıl gittiysek en ücra köşelere. Şimdi dur orada deyince durmasını da biliriz elbette. Gözyaşların hep aktı gitti silemedim bir kere. Ümmetin derdinden akan gözyaşını. Miskai amber diye süremedim yüzüme. Bu kadar derdin üstüne nasıl sabrettin bilemedin. Ben artık dertten çatlarsın diye düşünürken. Sen yine karakterinin gereğini sergileyip. Helmin mezid, helmin mezid diye inledin.
"FERİŞTAHIN GELSE..."
Olmaz mı hiç dahası da vardır bekliyordur seni bir yığın daha dert elbette. Hem artık herkes biliyorki sen yaşamaya değil, dert çekmeye geldin bu aleme. Ateşler düşüyorken alemi islamın her yanına. Ve ateş nereye düşerse düşsün önce seni yakıyorken. Şimdi tek derdin tek sevgilin hizmetine. Böyle iftiralar varmış sırada bekleyen meğerse. Yine yılların gözyaşına karışıp gidecek. Yine ürperip yerinde kala kalacaksın. Çünkü dost bildiklerin, düşmanlarla anlaşıp gidecek. Ve sen yine dolu dolu gözlerini ıraklara yatırıp. Atlastan cepkenli yiğit akıncını beklerken. Daha fazlasına da razıyım yeterki sevgilime birşey olmasın diyeceksin. Yine senin ciğerin pişecek halden anlamayan nadanlar. Bu yanık kokusu nereden geliyor diyecek. Ama sen. Biliyoruzki dönüp bize bakacak. Tek ümidin sizsiniz diyecek ve dolu gözlerle. Sana gelince ey kendini bilmez nadan. Söylenecek o kadar şey varki sana. Ama hiçbirini demiyoruz yutkunuyoruz hocamız gibi bizde. Korktuğumuzu sanma sakın haa. Bir adım geri atmayız sen değil feriştahın gelse. Ama yinede susuyoruz sırf küfeyi taşıyan adamın yumurtaları kırılmasın diye".
ELAZIĞ/İHA
Güncellenme Tarihi : 1.2.2017 01:19