Flaş.. Yargıtay Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu
Gezi davasından mahkum olduktan sonra milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin hakkında ihlal kararı verdiği Avukat Can Atalay'ın dosyası Anayasa Mahkemesi tarafından yerel mahkeme olan İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Mahkeme, dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde olduğunu belirterek dosyayı geçtiğimiz günlerde bu daireye gönderdi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında daha önceden verilen mahkumiyet kararının doğru olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uyulmamasına hükmetti. Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi için TBMM'ye bildirimde bulunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bir ilke de imza attı. Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu.
AYM KARARI NELERE YOL AÇACAKTI?
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin verdiği kararın detaylarına SABAH ulaştı. Kararda, Anayasa Mahkemesinin verdiği Can Atalay davasındaki hak ihlalinin Anayasa'nın 14. maddesini işlevsiz hale getirdiği ve hakkında hüküm kesinleşmemiş ve mutlak terör suçu işlemiş tüm şüphelilere TBMM yolunu açtığı vurgulandı. Anayasa Mahkemesinin kendisini yasama organı üzerinde bir vesayet makamı olarak,Yüksek Yargı organlarını da derece mahkemesi gibi gördüğü belirtilirken, Anayasa normunu esastan iptal sonucunu doğuracak şekilde işlevsizleşmesine yol açtığı, denetlenememe durumunu kötüye kullandığı vurgulandı. Can Atalay kararıyla AYM'nin yetkisini aşıp,yaptığı yersiz iptallerle mevzuat hükümlerini ve Anayasayı uygulanamaz hale getirerek kaos ortamı oluşturduğu belirtildi.
TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELERİNE VE YÖNETİCİLERİNE TBMM YOLU
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararında Anayasa Mahkemesi bu tutumuyla, seçimden önce soruşturması başlayan ve kırmızı bültenle aranan Teröristlerin aday yapılması durumunda henüz haklarında hüküm verilmemesi nedeniyle milletvekili seçilip dokunulmazlık kazanabileceklerini savunduğu belirtildi. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden, pek çok kanlı terör eylemi ile irtibatlandırılan ve haklarında mutlak terör suçlarından soruşturma veya kovuşturma bulunup, henüz yakalanamayan ve kırmızı bültenle aranan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Recep Uzunallı, Adil Öksüz, Ekrem Dumanlı, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Sabri Ok ve Ali Ekber Doğan ve bunlar gibi şüpheli ya da sanıkların, milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM'ye girmelerinin önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu itibarla, esasında Anayasa koyucu, hangi suçların Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında olduğunu tahdidi olarak belirlememişse de yukarıda sayılan ve bu kapsamda kaldığı kabul edilen mutlak terör suçları dışında suç olarak düzenlenen fiiller arasından da kapsamı belirleme görevini, özellikle soruşturma makamı ile derece ve temyiz mahkemelerinin takdirine bırakmıştır" denildi.
"ANAYASA MAHKEMESİ ANAYASA'YI TANIMIYOR"
Kararın öne çıkan hususları şu şekilde maddeler halinde yer aldı.
-Anayasamızın altıncı maddesine göre hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Hukukta yorum farkı olur ancak bu yorum farkını anayasanın maddelerini uygulanmaz hale getirecek şekilde yaparsanız hukuk devletine zarar verir.
-Anayasa Mahkemesi, Anayasa Madde 154'ü ihlal ederek, kendisini Yargıtay'ın üzerinde süper temyiz mahkemesi olarak görmüştü. Oysa anayasa 154'e göre Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.
-Anayasa Mahkemesi Anayasanın 148. maddesine ihlal ederek, yetkisini aşıyor. Anayasanın 148/4 maddesi gereğince, "Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz" hükmüne rağmen Anayasa Mahkemesi anayasayı ihlal ederek adeta süper temiz mahkemesi gibi davranıyor.
-Anayasa Mahkemesi, anayasanın 183. Maddesini ihlal ediyor. 183/2-son gereğince "seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla anayasanın 14. maddesinde milli güvenliğe aykırı suçlar dokunulmazlık kapsamında olmadığı halde" anayasanın bu hükmünü yok sayarak soruşturmasına milletvekili seçilmeden önce başlanmış olmasına ve anayasal düzeni ve milli güvenliğe aykırı fiilleri nedeniyle cezası Yargıtay tarafından onanan gezi davası Sanığı Can Atalay'ın dokunulmazlıktan yararlanacağını belirterek, Yargıtay'ın bu konudaki kesin hükmünü yok sayıyor, yetki gaspı yapıyor.
-Anayasa Mahkemesi anayasanın 14. maddesinde milli güvenliğe aykırı fiillerin kanun koyucu tarafından belirlenmediği gerekçesiyle bu suçları işleyenlerin dokunulmazlıktan yararlanacağına karar vererek hukuka aykırı davranıyor. Oysa anayasanın 14. maddesinin son fıkrası milli güvenliğe aykırı fiillerin yaptırımının kanunla belirleneceğini belirtiyor. Bu fiillerin yaptırımlarının Türk ceza kanunu ve terörle mücadele kanununda kanun koyucu tarafından belirlendiğini çok iyi bilmesine rağmen anayasa ve kanunları ihlal ediyor.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi,
Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında verilen ihlal kararında Anayasa Mahkemesi'nin, Daire'nin infazı kabil ve kesinleşmiş kararını dikkate almaksızın inceleme yaptığına dikkat çekildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararında; "Hakkındaki kesin hüküm TBMM'ye bildirildiğinde, bu husus Genel Kurul'a sunulmak suretiyle milletvekilliğinin derhal düşürülmesine dair karar verilmiş olması gerektiği halde, her ne kadar süreç içerisinde TBMM tarafından bu hususta bir karar verilememiş olsa da bu konuyu düzenleyen Anayasa'nın 84/2 maddesi açısından Anayasa Mahkemesi'ne müracaat imkanı tanınmadığı gibi Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda da inceleme yetkisi bulunmamaktadır" denildi.
Güncellenme Tarihi : 8.11.2023 21:45