Kapatılan DEP milletvekilleri Leyla Zana ve arkadaşlarının Herald Tribune ve Le Monde gazetesine Türkiye'den isteklerini açıkladıkları bir ilan vermesinin ardından karşı atağa geçen Türk aydınları, Fransız basınına gönderdikleri bir bildiriyle ağırlıklarını koydu. Fransız Le Figaro gazetesinin "Türk aydınları kendilerini ihanete uğramış hissediyor" yorumuyla haberleştirdiği bildiriye, aralarında gazeteci, yazar, müzisyenlerin de bulunduğu 74 ünlü isim imza attı. "Fransız kamuoyuna, Türk aydınlarının çağrısı" başlığını taşıyan bildirinin içeriğinde ise, Türkiye karşıtlığının filizlendiği Fransa'ya ağır uyarılarda bulunulup, Türkiye'nin dışlanması kınandı.
DÜŞ KIRIKLIĞI İÇİNDELER
Avrupa'yla, ama özellikle de Fransa'yla güçlü bağları bulunan Türk aydınlarının Fransa'nın tutumu karşısında düş kırıklarını anlattıklarını yazan Le Figaro, Türkiye'nin kendini aşağılanmış, ihanete uğramış hissettiğini belirtti. Gazetenin haberinde, "Biz bu bildiriye imza atanların iki ortak noktası var. Türkiye'de daha insani ve liberal bir demokrasinin yerleşmesi için savaşmak ve Fransız kültürüyle dilini yakından tanımak" diyen Türk aydınlarından övgüyle söz ediliyor. Gazete "Onlar uluslararası gazeteciler, sanatçılar, yazarlar, eski bakanlar, şirket yöneticileri. Onlara göre, Fransa'da bir gözden düşürme kampanyası yürütülüyor ve yabancı düşmanlığı filizleniyor" dedi. Bildiriyi imzalayanlar arasında dünya çapında şöhreti olan ve Ld'honneur ödülüne layık görülen yazar Yaşar Kemal, fotoğraf sanatçısı Ara Güler'in de bulunduğuna dikkat çeken gazete, aydınların "Türkiye'den aşırı talepte bulunan bu anti Türk tutumun nedenlerini ve Fransa'daki bazı seslerin gerçek sebeplerini anlayamıyoruz"diye yazdıklarını belirtti.
İŞTE TAM METİN
"Fransız kamuoyuna, Türk aydınlarının çağrısı" başlığını taşıyan bildirinin tam metni ise şöyle: "Fransız eğitimiyle yetişmiş Türkler olarak, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin açılması perspektifinin somutlaşmasından sonra bazı Fransız aydın çevrelerince yürütülen karalama kampanyasından duyduğumuz derin şaşkınlığı Fransız kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyoruz. Tutturulan söylem yabancı düşmanlığı sınırlarında dolaşıyor ve parçası olmak istediğimiz yapıyla ilgili tekelci bir anlayışı sergiliyor. Söylemlerin Fransa'dan yükselmesi ve belirli bir yankı bulması. Düş kırıklığımızı daha da buruklaştırıyor. Türkiye'yi Avrupa'dan dışlamak için bazı karar vericilerin el ele verdiği bu siyasal manzarayı dehşetle izlemekteyiz. Evrensel değerlere dönüşen özgürlük, eşitlik, kardeşlik ilkelerinin doğduğu bir ülkede birkaç istisna dışında Türkiye'ye karşı böyle bir uzlaşmanın doğmuş olması gerçekten şaşkınlık verici. 21'inci yüzyılın şafağında, ülkemizin sadece Müslüman kimliğinden ötürü evrensel ve demokratik değerlerden uzaklaşmış görülmesini olanca gücümüzle kınıyoruz.
DIŞLAMADAN ACI DUYUYORUZ
'Farklı' diye tanımlanan bir kimlik üstüne kurulan ve 'diğerini' dışlayan bir yapının Avrupa'da her zaman büyük trajedilere yol açtığını tarih bize yeterince gösterdi. Hiç kuşkusuz ilkel içgüdülerden, daha da önemlisi Avrupa'nın kapısını çalan Türkiye'yi yanlış tanımaktan doğan bu dışlama tepkisinden acı duyuyoruz. Ve kendimize hep böylesine bir tepkinin gerçek kökenlerinin neler olabileceğini soruyoruz. Tabii Fransa'da sizlerin de bu soruyu kendinize sorup sormadığınızı da gerçekten çok merak ediyoruz.
Sabah
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:26