Gündem
  • 29.11.2012 17:25

Gül'den 'Muhteşem' çıkış!..

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmişin, son yıllarda büyük merak ve ilgi konusu olmaya başladığını belirterek, ''Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde, hikayelerde tarihin hep canlandırıldığını ve tarihin esin kaynağı olduğunu hep beraber görüyoruz. Bu tabii ki çok sevinilecek bir şey'' dedi.
          Bu yıl ödül alan sanat, kültür ve bilim insanlarının, kitaplarını ve yazılarını okudukları kişiler olduğunu dile getiren Gül, ''Burada yaptığımız şey bu büyük başarıları tanıdığımızı, gördüğümüzü ifade etmek için bu ödülleri veriyoruz'' diye konuştu.
     Türkiye'nin son yıllarda, son dönemde büyük bir değişim içerisinde olduğunu kaydederek, bu büyük değişimin altında şüphesiz ki siyasi, ekonomik ve hukuk alanındaki çok köklü reformlar bulunduğunu belirtti.
     Gül, ''Bu reformlar ülkeyi o kadar çok değiştirdi ki Türkiye içerisinde hepimize çok büyük bir güven gelmeye başladı. Türkiye dışında da Türkiye'nin algılanması, Türkiye'nin imajı çok pozitif şekilde hiçbir dönemde görülmediği kadar arttı. Bu bir gerçek. Bu bir yaşanan ve herkesin ifade ettiği ve hepimizin çok övündüğü bir gelişme'' ifadesini kullandı.
     Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
     ''Bu değişimlerin neticesinde, sağlıktan eğitime, ulaştırmadan ticari alanlara her alana, hangi alana bakarsanız bakın, çok büyük başarılar var. Bunlarla tabii ki övünmek hakkımız. Tabii ki bunlarla gurur duymak en tabii hakkımız. Ama şu da bir gerçek ki ülkeleri, hep medeniyetlerin bu başarılarını taçlandıran esas başarılar kültür, sanat, bilim alanındaki kazanımlarla gerçekleşmektedir. Dolayısıyla Türkiye olarak biz böyle bir değişim süreci devam ederken ki bu süreç muhakkak ki devam etmesi gereken, durması gerekmeyen bir süreçtir. Çünkü mükemmel olmak için ne kadar çok çalışırsanız, ne kadar çok devam ederseniz o kadar azdır. Mükemmeliyetin bir sonu yoktur.
     Türkiye olarak sanat, kültür, bilim alanına şimdi çok daha fazla önem vermenin, onu öne çıkartmanın zamanı çoktan gelmiş vaziyette. Türkiye gibi birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bu topraklarda bırakılan kültür mirasları, bugün hepimizin zenginliği olarak nasıl görüyorsak, bizim de şimdi bu dönemde Türk milleti olarak bırakacağımız, sadece kendi insanlarımıza değil, kendi ülkemize değil, bütün insanlığa hediye edeceğimiz, muhakkak ki sanat, kültür, bilim başarıları söz konusu olacaktır. Bunlar hiçbir zaman yerli olarak kalmamaktadır. Bunlar artık belli bir noktadan sonra evrenselleşmektedir. Nitekim tarihe baktığımızda öyle ülkeler, öyle milletler gelip geçmiştir ki bazıları büyük orduları olmuştur, çok güçlü ekonomileri olmuştur, ama neticede dönemler gelmiş geçmiş, bunlar bugün bazıları yok olmuş, bazıları çok zayıflamış ama insanlığa kattıkları kültür, sanat ve bilim eserleri bütün insanlığın mirası olarak devam ederken, o milletlere de hep referans olarak verilmeye başlanmıştır.''
    
     -''Türkiye'de kültür ve sanatın önemi giderek daha fazla anlaşıldı''-
    
     Abdullah Gül, bu açıdan, kültür ve sanatın, Türkiye'de öneminin giderek çok daha fazla anlaşıldığını görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu belirtti.
     Bütün bu faaliyetlerin çok büyük bir kısmının İstanbul gibi çok büyük bir şehirde gerçekleştiğini anımsatan Gül, küresel şöhreti ve şehirleri olmayan ülkelerin, küresel bir şekilde algılanmalarının çok zor olacağını vurguladı.
     İstanbul'un bu bakımdan kendi sınırlarını çok aştığını, birçok ülkenin ve milletin adeta göz bebeği olduğunu, herkesin gelmek ve yaşamak istediği bir şehir olduğunu aktaran Gül, İstanbul'un son yıllarda kültürel faaliyetlerde ve canlılıkta çok büyük bir merkez haline geldiğini söyledi.
     Son yıllarda sergiler, toplantılar, buluşmalar, müzeler gibi büyük faaliyetlerin gerçekleştiğini aktaran Gül, bütün bunların, büyük bir birikim olarak Türkiye'nin belki de en gurur duyacağı alanlardan birisi olduğunu anlattı.
     Gül, Türkiye'deki bu faaliyetler çoğaldığından, bunlar arasında ödül vermek söz konusu olduğunda, kime ve nereye ödül verileceği konusunda zorluklar yaşandığını kaydetti.
     Zeugma Antik Kenti'nde, yer altındaki zenginliğin, arkeologlar ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortak çalışmasıyla ortaya çıkartıldığını anlatan Gül, oluşturulan müzenin, turistlerin akın ettiği bir destinasyon olduğunu dile getirdi.
     Selim İleri'nin ise edebiyatı bir hayat biçimine dönüştürdüğünü belirten Gül, İleri'nin edebiyat aşkını İstanbul tutkusuyla harmanlayıp, kişisel anılarını, şehrin geçmişiyle bir araya getirdiğini aktardı.
     Ahmet Hatipoğlu'nun da klasik Türk musikisini, tasavvuf musikisini öne çıkartan, çok değerli eserler kazandıran bir şahsiyet olduğunu ifade eden Gül, devlet nazarında musikiye verdikleri önem açısından Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Musikisi Korosu'nu da kurduklarını anlattı.
    
     -''Geçmiş son yıllarda büyük merak ve ilgi konusu olmaya başladı''-
    
     Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmişin, son yıllarda büyük merak ve ilgi konusu olmaya başladığını vurgulayan Gül, ''Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde, hikayelerde tarihin hep canlandırıldığını ve tarihin esin kaynağı olduğunu hep beraber görüyoruz. Bu tabii ki çok sevinilecek bir şey'' dedi.
     Güncel olayları zengin tarih birikimiyle yoğurup özgün bir tarih söylemi geliştirerek, Türk tarihini evrensel bir boyuta taşıması dolayısıyla Şükrü Hanioğlu'na bu alanda ödül verildiğini hatırlatan Gül, ''Tarih tekerrürden ibaret sözü var biliyorsunuz. Bugünlerden siyasi, sosyal birçok önemli olayları hep beraber yaşıyoruz. Bunların bir kısmı problemler şeklinde tabii karşımıza çıkıyor. Bütün bunların başarılı bir şekilde çözümü, aşılması, önümüzde sorun olmaktan kurtulması için tarihten çok güzel bazen derslerin alınması gerekiyor'' ifadesini kullandı.
     Hanioğlu'nun da bu konuda yazılarıyla dikkati çektiğini ve bunları takip ettiğini anımsatan Gül, ''Ümit ederim ki devlet kademesindeki bütün yetkililer, siyasiler ve fikir adamları bunları çok iyi şekilde takip eder. Geçmişte de karşılaştığımız birçok sorun, bugün başka bir şekilde karşımıza çıkıyor. O zaman alınan tedbirlerin neticeleri nedir, bunları tahlil etme, görme açısından tarih gerçekten bize bugün çok güzel rehberlik yapabilir ve yapmalıdır da'' diye konuştu.
     Ödüle layık görülenlere seslenen Gül, ''Aslında bu başarılarla biz sizin çalışmalarınızı takdir ettiğimizi gösteriyoruz. Ama aslında siz çalışmalarınızla bütün milletimizi, Türk milletini onurlandırıyorsunuz, en büyük hediyeleri veriyorsunuz ve bütün milletimiz adına da çok büyük bir gurur kaynağı oluyorsunuz'' dedi.
     Cumhurbaşkanı Gül, uluslararası ödüllerin, Türk kültür, sanat ve bilim adamları tarafından kazanılmasından da çok gurur duyduklarını dile getirdi.
    
     -Ödül kazananlar-
    
     Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Zeugma Antik Kenti ve Müzesi'nin çeşitli uluslararası ödülleri aldığını anımsatarak, ''Ama bugün aldığımız ödül, bütün bunlardan, hepsinden, bizim için son derece önemli, çok büyük bir onur'' diye konuştu.
     Zeugma'nın çok özel bir kazı çalışması olduğunu vurgulayan Günay, kıt kaynaklar içinde Türkiye'nin hiçbir tarih dönemini ve inanç dönemini ayırmadan, hiçbir medeniyet kalıntısını görmezden gelmeden hepsine sahip çıktıklarını ve bunları insanlığın bir emaneti sayarak geleceğe taşımaya çalıştıklarını söyledi.
     ''Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür' sözünü bir temenniden gerçekliğe kavuşturmaya çalıştıklarını'' dile getiren Günay, Zeugma Müzesi tamamlandıktan sonra çok duygulandığını ve müze içinde oturup ağladığını kaydetti.
     Ahmet Hatipoğlu ise tasavvuf musikisi alanında, 60 yılı bulan çalışmalarının üstün hizmet ödülüne layık görülmesinin kendisini ve bu alana hizmet verenleri derinden etkilediğini söyledi.
     Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu da kendisine verilen son derece değerli ödülün, tarihe bakış anlamında, Türkiye'nin geçirdiği dönüşümün bir sonucu olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
     Layık görüldükleri ödülün saygın bir ödül olduğunu belirten Selim İleri ise ''Hak etmediğim onurlandırışınıza çok teşekkür ederim'' dedi.
     Ödül törenine, Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte katıldı.
     Törende, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, milletvekilleri, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kültür ve sanat insanları ile Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tek'in de aralarında bulunduğu medya üst düzey yöneticileri de hazır bulundu.
     Ödül töreninde, ''İstanbul Sazendeleri'' adlı grup tarafından müzik dinletisi de gerçekleştirildi.
     Törenin ardından Cumhurbaşkanı Gül, ödüle layık görülenlerle fotoğraf çektirdi.
    
     AA

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 10:50

İLGİLİ HABERLER