Medya
  • 24.12.2003 11:26

HASAN PULUR, KIBRIS'TA RUM MALI VERİLEN GAZETECİLERİN AÇIKLANMASINI İSTEDİ

HASAN PULUR/ MİLLİYET Rum malının üzerine kim oturmuş? HAYIR, bu, ''söylenmişse söylenmiş, yazılmışsa yazılmış, okunmuşsa okunmuş, duyulmuşsa duyulmuş!'' diye geçiştirilecek; ''Boş ver gitsin!'' denilip kulakaltı yapılacak bir laf değildir. Gazeteci Metin Münir, Neşe Düzel'le yaptığı söyleşide, Denktaş'ın, ya da hükümetlerinin, kendilerine yakın olan gazetecilere Rum malı verdiklerini ''duyduğunu'' söylüyor, kim oldukları sorulunca da ''Ben isim vermek istemiyorum, çünkü gazeteci olarak gidip araştırmadım, ama birtakım isimleri her zaman duyuyoruz'' diyor. (Radikal 22/12/2003) * * * METİN Münir'in kulaktan dolma bu vahim ''duyum''u soruşturulmalıdır, gerçek ortaya çıkarılmalıdır, kimmiş, kimlermiş bunlar bilinmelidir? Üstelik Metin Münir, bunları kıvrak, oynak, bir üslupla da değil, köşeli bir üslupla açıklıyor ''Denktaş'ın ya da hükümetlerinin Türkiye'deki bazı insanlara Rum malı verdiğini mi söylüyorsunuz?'' sorusunu ''Evet!'' diye cevaplıyor: ''Hatta yakını olan bazı gazetecilere, politikacılara, diplomatlara ve profesörlere bile Rum malı verildiğini duyduk. Rum malının yönetim taraftarı olan Türk tabiyetindeki kişilere böyle ulufe, hediye gibi dağıtılması çok çirkin. Çünkü hak sahibi değiller. Sadece benim tarafımı tutuyor, benim lehime yazıyor, bana danışmandır, bilmem nedir diye kalkıp hak sahibi olmayan bir kişiye Rum toprağı vermek eski çağlardaki bir uygulamadır. Paşaya toprak, mülk vermek gibi bir şeydir. Kıbrıs'ta bunu yaptılar.'' * * * BUNDAN böyle, kim Denktaş'ın görüşlerine, siyasetine sahip çıkarsa, desteklerse töhmet altındadır, şaibelidir, gazetecisinden politikacısına, diplomatından profesörüne kadar... Bundan böyle, Annan planına kim karşı çıkarsa, şaibelidir, töhmet altındadır, dağıtılan ulufeden payını almış, Rum malının üzerine oturmuştur. * * * METİN Münir, her ne kadar ''duydum'' dese de, bu iddia öyle ''yazarsa yazsın, söylerse söylesin'' cinsinden bir laf değildir. Profesörler, politikacılar, diplomatlar, ne yaparlar bilemeyiz ama, biz üyesi olduğumuz basın kuruluşlarını göreve çağırıyoruz, Gazeteciler Cemiyeti'nden Basın Konseyi'ne kadar... Kim ne almış, kim ne yazmışsa, kim ne yapmışsa açıklanmalı, hesap vermelidir. Önce kendimizden başlayalım: ''Bizim Kıbrıs'ta bir topluiğnemiz bile yoktur!'' * * * BU böyle biline, ama biz Türkiye'nin güvenliği ve çıkarları için, Denktaş'ın izlediği politikayı zaman zaman destekledik, lakin yolsuzlukları değil! * * * METİN Münir'in bu ''duyumları'' acilen ve önemli kaydıyla soruşturulmalıdır. Bu da Karen Fogg dosyasına benzetilmemeli, ya da - eğer kurulursa - soruşturma komisyonuna Metin Münir de alınmalıdır, zira Metin Münir Kıbrıslıdır. Kıbrıslıyı herhalde en iyi Kıbrıslılar bilir. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:18

İLGİLİ HABERLER