Medya
  • 16.10.2002 01:37

HÜRRİYET GAZETESİ BAŞYAZARI OKTAY EKŞİ, CEM UZAN'A CEY'AR LAKABI TAKTI

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Cem Uzan'ı başlangıçta ciddiye almayan Aydın Doğan'ın medyası,Genç Parti'nin son anketlerde baraj üstü çıkmasıyla saldırıya geçti.Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktaş Ekşi, dün başladığı eleştirilerini bugün de sürdürdü.Cem Uzan'ı Dallas'ın Cey'ar'ına benzeten Ekşi, "İşte bu ailenin -bize kalırsa- en tehlikeli mensubu ve ilk bakışta bile insana meşhur Dallas filminin Cey'ar'ını hatırlatan mahdumu şimdi de siyasi hayatımızı mahvetmeye soyundu " diye yazdı. İŞTE EKŞİ'NİN YAZISI Cey'ar-2 ADAMIN elinde Kalaşnikof gibi kullandığı gazeteleri, radyoları ve televizyonları var. İsterse konuyla hiç ilgisi bulunmayan eski görüntülerden yeni kompozisyonlar üretebilir. Ve size öyle bir kurgu içinde sunar ki en masum insanı bile ahlaksız, şerefsiz biri diye lanetleyebilirsiniz. Bu yolla yıldırmadığı nerdeyse kalmamış. Nitekim televizyonlarıyla, radyolarıyla her yasayı çiğniyor. Yasada ‘‘Siyasi partiler ve demokratik gruplar arasında fırsat eşitliği sağlanması; tek yönlü taraf tutan yayın yapılmaması; seçim dönemlerinde belirlenen seçim yasaklarıyla ilgili ilkelere aykırı davranılmaması’’ hükmü var ama o aldırış etmiyor. Peki o aldırış etmiyor da, 7 Ağustos 2002 tarihinde aldığı 426 sayılı kararında, ‘‘Radyo ve Televizyon kuruluşları tek yönlü yayın yapamazlar. Bu kuruluşlar yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde, kamunun siyasal beklentilerine cevap verecek şekilde siyasal partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorundadırlar’’ diyen Yüksek Seçim Kurulu, Uzan ailesine ait radyo ve televizyonların bu karara uyup uymadığını izliyor mu? İzlemiyor. Çünkü aksi halde hem yukarıdaki kararının uygulanmasını ister, hem de aynı günkü kararının bir başka yerinde bulunan ‘‘Sözü edilen kuruluşlar (Radyo ve TV'ler) (...) siyasi propaganda konuşmaları dışında propagandaya ilişkin yayın yapamazlar’’ şeklindeki hükmün Uzan ailesine ait radyo ve televizyonlar tarafından her gün 24 saat boyunca ayaklar altına alınmasına tepki gösterirdi. Türkiye garip bir dönem yaşıyor: Ülkenin üzerine çöreklenmiş Uzan ailesi diye bilinen bir aile var. Canlarının istediğini yapıyorlar. Tüm yaşamlarını yasaların söyledikleri ile söylemedikleri arasındaki gri alanda sürdürüyorlar. O yüzden meraka değer doğrusu, bunlarla sözleşme imzalamış da mağdur olmamış ya da mahkemeye düşmemiş kaç kişi var diye. İşte bu ailenin -bize kalırsa- en tehlikeli mensubu ve ilk bakışta bile insana meşhur Dallas filminin Cey'ar'ını hatırlatan mahdumu şimdi de siyasi hayatımızı mahvetmeye soyundu. Ezberlediği bir tek konuşma metniyle meydan meydan dolaşıyor. Şarkıcı, türkücü ve bedava dağıtılacak kumanya yemiyle topladığı insanlara sahiden gerçekleştirmeye kalksa bu ülkeyi 6 ayda mahvedecek vaatlerde bulunuyor. Örneğin ‘‘Gıda maddeleri üzerindeki KDV'yi kaldıracağız’’ diyor. Bu lafın bugünkü maliyeti 2 katrilyon lira. ‘‘250 yeni il kuracağız’’ diyor. Beher ilin devlete maliyeti bugün 250 trilyon lira... Demek 62.5 katriyon da buraya harcayacak. Herkesi ev sahibi yapacak. Hazine arazilerini parselleyip dağıtacakmış. Herkese 30 yıl vadeli kredi verecekmiş. Sırf bu kredinin hazineye maliyeti (ilk yıl 1 milyon aileye 10 milyar lira vermiş olsa) 10 katrilyon lirayı buluyor. IMF'yi kovacakmış. Peki oradan aldığın 20 küsur milyar doların üstüne mi yatacaksın diye sormazlar mı? Küçükbey IMF'yi Motorola veya Nokia ile karıştırıyor galiba. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:24

İLGİLİ HABERLER