HÜRRİYET VE MİLLİYET, "IRAK'TAN TÜRKİYE'YE TEHDİT" HABERİNİ NEREDEN UYDURDU ?...
HABER YOKSA KENDİN YARAT!
Medyamızın 'iki kafadar'ı Hürriyet ve Milliyet, anlaşılan yine haber bulamamışlar, kendileri yaratmışlar.
Harekat bu kez -tam savaş başlamak üzereyken- Irak'a ticaret yapmaya giden Bakan Kürşat Tüzmen üzerinden yürütülmüş.
Ne olmuş derseniz, ortada Bakan Tüzmen'in akla ziyan çalışmaları dışında bir şey yok. Ancak durum 'haber patlatmaya' son derece müsait..
Konu şu: Bakanın yer aldığı bir basın toplantısında, Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan
- Irak'a saldırı olursa Türkiye hem ekonomik, hem güvenlik açısından çok ciddi zarar görür. Türkiye'nin Amerika'ya yardımda bulunması kendi aleyhine olur, diyor.
'Türkiye Musul ve Kerkük petrollerinden alacaklı mı ?' şeklindeki soruya ise
-Bunu cevaplamam bile.. Türkiye'nin bunu yaptığına inanmıyorum, karşılığını veriyor.
Kürşat Tüzmen ise 'tek kelime etmiyor'.
İşte bu durum 'rezalet'i oluşturuyor.
Ramazan Ankara'ya 'tehdit gibi mesaj' yollayarak 'küstahlık' etmiş oluyor. Ve bizim iki kafadara 'Erbakan'ın Libya skandalını hatırlatıyor'.
* * *
Lafa nereden başlayacağımı bilemiyorum. Önce 'la havle vela kuvvete..' diyeceğim.
Taha Yasin Ramazan'ın ilk sözleri bugüne kadar herkes tarafından söylenmiş ve yazılmıştı. Belki geriye sadece Ramazan kalmıştı. Hatta olayı 'küstahlık' olarak veren gazeteler tarafından bile aynı şekillerde ifade edilmişti.
Çünkü gerçeğin ta kendisiydi.
Anımsanacağı gibi, ilk Körfez harekatında da -savaşan taraflar dahil- en büyük zararı sadece biz görmüştük. Ve ülke ayakta duramaz hale gelmişti. Bu nedenle ABD'nin kucağına iyice yerleşmiştik. Derken ekonominin başına da Türk asıllı bir IMF görevlisi gelip yerleşmişti.
Utanmadık. 'Rezalet', 'küstahlık' diye yorumlamadık. Taha Yasin Ramazan ilk cümlesiyle bizi uyarıyor ki, aslında gerek bile yok, çünkü zaten farkındayız. Musul ve Kerkük konusuna gelince...
Küstahlık değil, tersine kibarlık ediyor.
Musul ve Kerkük petrollerinde gözümüz olduğu bir gerçek ve ne gariptir, bu konuyu ilk önce ortaya atan da iki kafadar gazetemiz..
Ne yapıyor ? Yarım asır önce kapanmış hesabı, gündeme gelmeye can atan emekli büyükelçilerin ağzında ısıtıp, yeniden önümüze koyuyor.
Eğer ortada bir 'ayıp' varsa, o bize ait.
Ramazan ise kolayca yapabileceği halde, bizi suçlamayarak gerçekten kibar davranıyor.
Bakan Tüzmen'in oraya gidişi ise başka bir öykü; 'hem perhiz, hem lahana turşusu..'
Bir yandan ABD askerine Türkiye'de yerleşme izni verilmesi düşünülürken, bir yandan Irak'la ticaretin düşünülmesi, Taha Yasin'in zararımız konusundaki görüşlerini bir kez daha doğruluyor.
Daha savaş başlamadan ne yapacağı bilemeyen bu kafa, bir de savaş çıkarsa kimbilir nasıl davranacak?
(Yalçın Pekşen/Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:08