İçişleri Bakanı kendi katıldığı mitinge takip başlattı
İçişleri Bakanlığı, İstanbul’da düzenlenen Hocalı katliamını protesto mitinginde, bazı "provakatif" gruplarca taşınan, mitingin amacına ve ruhuna aykırı bazı pankart, söz ve davranışların hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini ifade ederek, bu kişi ve gruplara ilişkin gerekli yasal takibin başlatıldığını bildirdi.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında, 26 Şubat tarihinde, başta İstanbul Taksim Meydanı olmak üzere, Türkiye’nin pek çok yerinde yoğun katılımlarla gerçekleştirilen ve çeşitli sivil toplum örgütlerince düzenlenen, "Hocalı Katliamını Te’lin Mitingi"nde yapılan konuşma ve açılan bazı pankartlarla ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulduğu ifade edildi. Bu mitinglerin, sivil toplum örgütlerince oluşturulan komitelerce düzenlendiği, mitinglerin organizasyonunda, hiçbir siyasi partinin destek veya katkısının bulunmadığı belirtilen açıklamada, "Mitinglere katılan binlerce vatandaşımızın ortak amacı, 20 yıl önce yaşanan, çocuk, kadın, yaşlı demeksizin, 613 masum ve savunmasız insanın hunharca katledildiği, Hocalı Katliamını lanetlemek ve te’lin etmektir. Sadece mitinge katılanlar değil, milletimizin her bir ferdi bu katliamı lanetlemektedir" denildi. Ancak, mitingde bazı "provakatif" gruplarca taşınan, mitingin amacına ve ruhuna aykırı, mitinge gölge düşüren bazı pankart, söz ve davranışların hiçbir şekilde tasvip edilmesinin mümkün olmadığı vurgulanan açıklamada, "Bu kişi ve gruplarla ilgili gerekli yasal takip, ilgili merciler tarafından yerine getirilmekte olup, İstanbul Valiliğince bu şahısların kimlik ve adres tespit çalışmaları devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.
-"İÇİŞLERİ BAKANININ KONUŞMASI KARALAMA KAMPANYASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"
Açıklamada, İçişleri Bakanının mitinge katılmasının ise katliamı lanetlemenin dışında bir amaç taşımadığı ifade edilirken, İçişleri Bakanı tarafından yapılan konuşmaya, "kastedilmemiş" anlamların yüklendiği belirtildi. Bakan’ın konuşmasında, ‘Hocalı katliamı ile ilgili hesabın sorulacağı’ ifadeleri anımsatılarak bunun da, "adaletle, insafla, hukuk yoluyla" takip edileceğinin özellikle vurgulandığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
"Ancak, İçişleri Bakanının konuşmasında ifade edilen bu düşünceler, bütünlüğünden koparılarak ve hiç kimsenin de tasvip etmediği bazı pankartlarla birleştirilerek bir karalama kampanyasına dönüştürülmüş, hatta hakaret seviyesine inilmiştir. Bu yayınlarla ilgili hukuki yollara başvurulmuştur. Türkiye’de, her vatandaşın hakkı ve hukuku güvence altındadır. Her vatandaşımız, etnik kimliğine, diline, inancına bakılmaksızın, birinci sınıf vatandaştır.
Milletimiz, elbette Hocalı Katliamını ve benzeri katliamları unutmayacak ve şehit olan masum kardeşlerimizin acısını hissetmeye ve yasını tutmaya da devam edecektir.
Bakanlığımız, her zaman hakkı, hukuku, barışı savunmaya devam edecek, her türlü nefret söylemlerinin ve ayrımcılığın da kesin olarak karşısında olacaktır."