METİN AKYÜREK
ORDU - Avrupa'da Akdeniz ikliminin hüküm sürmeye başlaması ve artan sıcaklardan binlerce insanın ölmesi tartışılırken, bilim çevreleri iklim değişikliğinin son 30-40 yıldır gözlendiğini belirtiyorlar.
TEMA Vakfı yayınları arasında bulunan Worldwatch Enstitüsü tarafından hazırlanan ''Dünyanın Durumu 2000-2001-2002'' raporunda, iklim değişikliğinin yeni bir olay olmadığı, son 30-40 yıldır doğadaki hareketlerin iklim değişikliğini gözler önüne serdiği belirtiliyor. Dünyanın farklı bölgelerinde eko sistemlerin değişmeye başladığı belirtilen raporda, konu şöyle özetleniyor:
''Öncelikle ılıman bölgelerdeki fauna ve flora mevsim düzenlerini değiştirmeye başlamıştır. Son 30-40 yıl içinde bilim adamları çiçeklerin daha erken açtığını, kelebeklerin daha erken çıktığını, Avrupa ve Kuzey Amerika'da kuşların daha erken göç edip daha erken yumurtladığını belgelemiş bulunmaktadır. Eskiden yalnızca ılıman bölgelerde bulunan kuş türlerinin yaşam alanları daha kuzeye doğru tırmanmaktadır.''
ORMAN VE SULAK ALANLAR AZALDI
Bu yüzyıl içinde dünya ısısının 6 derece artacağına dikkat çekilen raporda, orman ve sulak alanların son yüzyılda yüzde 50 oranında azaldığına işaret edildi. Bu konuda şu görüşlere yer verildi:
''Gezegenimizin en fazla çeşitlilik arz eden eko sistemi olarak kabul edilen birincil tropik ormanlar, yılda muhtemelen 140 bin kilometreyi geçen bir oranla, yani her yıl Nepal'in yüzölçümü kadar bir alan yok olmaktadır. Grönland ve Antartika hariç dünya kara yüzeyinin dört birini oluşturan orman örtüsünün, tarımın ortaya çıkışından bu yana yarı yarıya azaldığı sanılmaktadır. Geriye kalan ormanların yaklaşık yüzde 30'u ciddi şekilde bölünmüş ya da tahrip olmuş durumdadır. Yalnızca 1990'larda dünya örtüsünün yüzde 4'ünün kaybolduğu tahmin edilmektedir. Bir diğer zengin eko sistem türü olan sulak alanlar ise son yüzyılda yüzde 50 azalmıştır.''
Raporda, Türkiye'nin de bulunduğu bölgenin, su kıtlığı, kuraklık ve toprak erozyonu gibi sorunların ciddi boyutlarda olması sebebiyle küresel ısınmanın zararlı etkilerini en önce ve en şiddetli biçimde yaşayabileceğini de dikkat çekildi. Bu zararların en kurak değil, yarı kurak yörelerin mera ve tarım arazilerinde çok etkili olacağının tahmin edildiği kaydedildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:31
