İRAN'LA BİR SAVAŞ 20-30 YIL SÜRER
ABD'nin, nükleer yayılmanın önlenmesinden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Stephen Rademaker, İran'ın 15 aya dek nükleer bomba üretecek duruma geleceğini bildirdi.
Stephan Rademaker, Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) sonbahara dek 3 bin santrifüj inşa etmek niyetinde olduğunu bildirdiğini belirterek, "Hesapladığımızda, 3 bin santrifüj 271 günde (9 ay) bir nükleer silah üretmek için yeterli miktarda uranyum zenginleştirebilir" diye konuştu.
ABD, Almanya, Kanada, Fransa, İtalya, Japonya, İngiltere ve Rusya'dan oluşan G-8 ülkelerinin bu yaz Saint Petersburg kentinde yapılacak zirve toplantısının hazırlıkları için Rusya'da bulunan Rademaker, UAEK'nun temsilcilerinin hala İran'da bulunduğunu belirtirken, Kuzey Kore'nin aynı bu durumda nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekildiğini açıkladığını hatırlattı. Durumun benzerlik gösterdiğini ve endişeli olunması gereken nedenlerin açık olduğunu söyleyen ABD'li yetkili, Tahran'ın açıklamalarına karşın diplomatik sürece uygun biçimde çalışmayı sürdüreceklerini, hükümetinin kesinlikle İran'a karşı askeri güç kullanımı yönünde bir karar almadığını kaydetti.
ÇİNLİ BÜYÜKELÇİ: "ENDİŞELİYİZ, AMA YAPTIRIM YARARLI OLMAZ
Öte yandan Çin'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vang Guangya, İran'ın BM Güvenlik Konseyi'nin isteğine karşın uranyum zenginleştirdiğini açıklamasından endişe duyduğunu, ancak bir askeri harekat veya yaptırımların "yararlı olmayacağı" yönündeki ülkesinin bilinen görüşünü yineledi. Vang, New York'taki BM Genel Merkezi'nde yaptığı açıklamada, olup bitenlerden endişe duyduğunu, çünkü bunun uluslararası toplumun isteğine uygun olmadığını belirtirken, "İranlılar'ın daha çok işbirliği yapmalarını istiyoruz, ancak bu anki koşullarda yaptırımlardan, askerlerden veya diğerlerinden konuşmak yararlı olmaz" diye konuştu
SAVAŞ. 20-30 YIL SÜRER
Eski ABD Başkanı Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski, İran'a karşı yürütülecek bir savaşın 20 ila 30 yıl sürebileceği ve bunun da Amerika'nın dünyada oynadığı rolü sona erdireceğini söyledi.
Washington Post gazetesinin önde gelen köşe yazarlarından David Ignatius, İran ile Amerika Birleşik Devletleri arasında devam eden süreci, bir dönem Küba ile yaşanan krize benzeterek "Küba füze krizinin ağır çekim hali" değerlendirmesi yaptı. Bush yönetiminin bu süreçte çok dikkatli adım atması gerektiğini belirten Ignatius, bir dönem benzer süreçler geçiren isimlerin de aynı şekilde düşündüğünü ifade etti. Ignatius yazıda, Eski ABD Başkanı Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski'nin İran Savaşı ile ilgili olarak kendisine, "İran'la yapılacak bir savaşı Amerika'nın dünyadaki mevcut rolünün sonu olarak görüyorum" dediğini aktardı.
"DÜNYA BİZİ KINAR VE KONUMUMUZU KAYBEDERİZ"
Washington Post gazetesine göre Irak savaşını bunun bir göstergesi olarak değerlendiren Brzezinski, "Ancak (Irak'tan) çabuk çıkarsak hala bu durumdan kurtulabiliriz. İran'la girişilecek bir savaş ise 20 ila 30 yıl kadar sürecektir. Böyle olursa dünya bizi kınayacak ve biz de dünyadaki konumumuzu kaybedeceğiz" diye konuştu. ABD Başkanı George Bush'a sakinleşmesi ve önündeki seçenekleri iyi değerlendirmesi çağrısında bulunan Brzezinski, İran'ın nükleer çalışmaları konusunda geldiği nokta ile ilgili yaptığı son açıklamaya rağmen İran'ın nükleer faaliyetlerini sonlandırması konusunda alelacele girişimleri de durdurmasını istedi.
"MOLLALAR İRAN'IN GELECEĞİ DEĞİL GEÇMİŞİ"
Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Brzezinski, İran'ın nükleer bir bomba üretmekten hala 5-10 yıl uzak olduğunu söyledi. "Zaman bizim yanımızda" diyen Zbigniew Brzezinski, "Mollalar İran'ın geleceği değil geçmişi" diye konuştu.
David Ignatius da John F. Kennedy'nin Küba krizinde sırasında şahin görüşlü danışmanlarının görüşlerini dinlememekle siyasal dehasını ortaya koyduğunu ifade etti. Ignatius, Kennedy'nin bunun yerine kendi stratejisini izlediğini ve o dönem Sovyetler Birliği'ne yönelttiği, ABD'nin füzelerini Türkiye'den asla çekmeyeceği mesajını da bu stratejinin bir parçası olarak değerlendirdi.