IŞİD nükleer silah malzemeleri ele geçirdi
IŞİD'in Irak'ta ele geçirdiği nükleer malzemenin tehlikesiz olduğu söyleniyor. Teröristlerin kimyasal silah üretebileceğine de ihtimal verilmiyor.
Hamburg Üniversitesi Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikası Enstitüsü’nün başkanı Profesör Michael Brzoska DW’ye verdiği mülakatta, IŞİD’in ele geçirdiği nükleer malzemenin muhtemelen düşük oranda zenginleştirilmiş uranyumun büyük tehlike arz etmediğini söyledi. Söz konusu uranyumun radyasyon açısından insan sağlığı için tehlike doğurabileceğini ancak terör saldırılarında kullanılmaya elverişli olmadığını belirten Profesör Brzoska, Bağdat yönetiminin, uranyumu zamanında Musul’dan tahliye etmiş olması gerektiğini ifade etti. Alman barış araştırmaları uzmanı Irak yönetiminin terör örgütünün bu kadar hızlı ilerleyebileceğini hesaplamadığını ve o günlerde firarlar yüzünden zayıf düşen silahlı kuvvetleri organize etme telaşında olduğunu hatırlattı.
Profesör Michael Brzoska
Profesör Brzoska DW'nin, ‘ABD 2003 yılında yaptığı askeri müdahaleye aynı zamanda Irak’ın nükleer silah bulundurduğu iddiasını da gerekçe göstermiş ama bu silahlara rastlanmamıştı. Bu durumda Irak’ta nükleer malzeme kalmamış olması gerekmez miydi?’, şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı: “Irak’ta uygulamalı nükleer teknoloji, yani nükleer santraller yok. Ama orada da nükleer fizik uzmanları yetişiyor ve uranyum ders malzemesi olarak kullanılıyor. Radyasyon ölçümünde ya da nükleer tıptaki bütün dünyada kanser tedavisinde uygulanan radyo izotoplarının üretiminde uranyum kullanılıyor. Ama bu malzeme atom bombası yapmaya yetmez. Tıbbi malzeme terör saldırılarında radyasyon yaymak amacıyla kullanılabilir, ancak Musul’da ele geçirilen uranyum buna da elverişli değil.”
'Bağdat'ın propagandası da olabilir'
IŞİD’in ele geçirdiği uranyumu zenginleştirip silah malzemesi olarak kullanmasının teknik bakımdan mümkün olmadığını belirten Michael Brzoska bunu yapabilecek tesislerin sadece İran’da bulunduğunu ve Tahran yönetiminin de teröristlerle mücadelede Irak’ı desteklediğini vurguladı. Barış araştırmaları ve güvenlik politikası uzmanı örgütün başta siyanür olmak üzere tonlarca kimyasal madde ele geçirmiş olmasının muhtemel sonuçlarını DW'ye şöyle değerlendirdi:
“Dünya devletleri tarafından yeterli bulunmamakla birlikte Irak kimyasal silahlarını 1990 savaşından sonra imha etti. Irak’ta kimyasal silah hammaddesi bulunduğu ise doğrudur. Teröristlerin eline geçmiş olsa da bu maddelerin ne ölçüde tehlike doğurabileceğini kestirmek zor. Öte yandan Irak yönetiminin IŞİD ile mücadelede dünya devletlerinden yardım beklediğini de unutmamak gerekir. Bağdat nükleer ve kimyevi madde hırsızlığını dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için de kullanmak isteyebilir. IŞİD’in güçlenmesinde Bağdat’taki hükümetin de büyük sorumluluğu var. Irak hükümeti dikkatleri kendi hatalarından İslam devleti tehlikesine kaydırabildiği ölçüde propaganda başarısı elde etmiş olacaktır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Stephanie Höppner
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 03:22