İSMET ÖZEL'E NELER OLDU?...
Şair İsmet Özel Marksist ve İslamcı kimliklerinden sonra bu kez de milliyetçi görüşleriyle gündemde. İşte Özel'den Ahmet Tulgar'a şok açıklamalarTürkiye'de Türkler yaşar
'Türkiye'de sadece Türkler yaşıyor' demek ırkçı, kavmiyetçi bir cümle değil. Bu tarihi yorumlamanın yoludur. Türkiye'yi Türkler yapmıştır.
ABD malı Türk ahalisiyiz
Bizi müşteri gibi gören unsurların biçimlendirdiği bir toplum haline geldik. Amerikan malı Türk ahalisiyiz. Kimliksiz, kişiliksiz bir konumdayız.
Kürt milliyetçiliği yok
Türkiye'de yükselen bir Kürt milliyetçiliği yok. 'Nasılsa Kürdistan kurulacak' haberlerini duyan ve bu duruma adapte olmaya çalışanlar var.
Müslüman Kürt Türk'tür
'Kürt davası güdüyorum' diyen birini muhatap almam. Eğer İslam'a dahil iseler Türk olduklarını düşünüyorum. Burada hepimiz Türk olduk.
Allah bizi üstün yarattı
Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı' dediğimde çocuksu bir şey olarak algılanıyor. Oysa Türkiye dünya sistemi için en kritik ülkedir.
Nöbette uyuyana idam
Tuttuğu nöbette şekerleme yapanların kurşuna dizildiği bir Türkiye'de yaşamak istiyorum. İnsanlar görevlerini yapsın, suiistimal etmesin.
İSMET ÖZEL KİMDİR
1944'te doğdu. Hacettepe'de Fransız Edebiyatı okudu. İkinci Yeni esintisiyle başlayan şiir serüveninde, 1960-70'lerde toplumcu şiirler yazdı. Son dönemde Sol'u terk ederek İslam'a yöneldi. Şimdi ise milliyetçi görüşleriyle gündeme geliyor.
Amerikan malı Türk ahalisiyiz
70'li yıllarda sosyalist iken İslamcı olan şair İsmet Özel, şimdi de Türkçü söylemi ile şaşırtıyor: 'Türkiye'de sadece Türkler yaşıyor, Türkiye, Türkler tarafından yapılmıştır. Modern çağ, Türkler'in gölgesi altında gelişmiş bir çağdır'
Türkçe'nin en büyük şairlerinden İsmet Özel ile ilişkimiz artık bu minval üzre sürüyor. Ne zaman yeni bir şiiri, kitabı yayımlansa alıyor ve büyük bir iştihayla okuyorum. Ama ne arıyor ne de soruyorum kendisini. O da beni. Biliyordur, biliyor olmalı nasıl heyecanlandığımı, nasıl tadını çıkardığımı her yeni şiirinin, her yeni kitabının. Hayranıyım işte. Şiirlerinin.
Ama sonra bir şey oluyor, çarpıcı bir laf ediyor bir yerde ya da rutin olarak yaptığı bir işi, mesela gazete yazarlığını aniden terk ediveriyor, hop, biz yine karşı karşıyayız. Ben röportajcı, o röportaj objesi.
Tabii; benim gibi kül yutmaz geçinen bir gazeteci için bile zor İsmet Özel'i bir röportaj objesine indirgemek. Çünkü onun ilk duyuşta şok etkisi yapan söylemini, önermelerini anlamak, kast ettiğine ulaşabilmek için benim de kendimi zaman zaman yönlendirici konumdan alıp onun dümen suyuna bırakmam gerekiyor. Her defasında.
Geçen pazar onunla Habertürk'te karşı karşıyaydık. Zaten daha orada gerilmiştik biraz. Sonra geçen cuma bir yazı yazdım Habertürk'teki Basın Kulübü programında konuştuklarımızdan, olanlardan yola çıkarak.
Ve aynı gün içinde bir röportaj istedim ondan. İstedim ki, İsmet Özel ile başlayayım Akşam'daki düzenli röportajlarıma. Tabii alışkın olduğu bir ses benim telefondaki sesim. Kabul etti. Ama gece tekrar aradı. Ve yazımı, o günkü yazımı okuduktan sonra cumartesi günkü randevuma gelmeyeceğini söyledi.
Oysa o da biliyordu bu uzadıkça uzayan telefon konuşmasının ardından dostluğun galip geleceğini. Öyle de oldu. Dün öğleden önce The Marmara'daydık.
Bu ülkedeki herkese 'Türkler' dediğiniz zaman Kürtleri nereye koyuyorsunuz? İyice azalmış olsalar da Ermenileri, Rumları?
Sahiden bu ülkedeki farklı halkları ve azınlıkları nereye koyacaksınız?
Neden bu yıl Çanakkale bu kadar, her zamankinden fazla gündeme geldi?
Peki, bu yöntemle bir direniş gerçekleşebilir mi? Siz olamayacağını söylüyorsunuz, değil mi?
Size göre sokaktaki Türkiye insanı nasıl yaşıyor; nasıl bir yaşam tarzı bu sizce?
Sokağa baktığınızda hissettiğiniz nedir?
Ne zaman ummuyordunuz?
Peki şimdi de aynı sebeplerden Türkçü mü oldunuz?
T.C yurttaşı Kürtlerin çoğu, Türk olmadıklarını söylüyorlar ama Müslüman bu insanlar.
Hayır anlamıyorum. Ben oraları çok iyi tanıyorum. Fakat bugün sizi dinlemekte kararlıyım.
Peki, Türkiyeli Kürtler'le ilişkisi ne olmalı Türkler'in sizin söyleminizi, sizin Türklük kavramınızı anladıkları takdirde?
Sizin bütün bu görüşlerinizi dinledikten sonra, duyduktan sonra birçok kişinin yine de şiirinizin büyüklüğünü teslim etmesi, sizi bir yere, bir konuma hapsetmek için yapılan bir şey mi?
İslamcı çevrelerde de sol çevrelerdekinin aynısı oldu mu; yani görüşlerinizin reddedilip, şiirinizin hakkının tesilim edilmesi?
Marksizm hala sizin düşünce sisteminizi etkiliyor mu?
Nöbette şekerleme yapan askerin kurşuna dizildiği bir Türkiye'de yaşamak istiyorum
Habertürk'teki programda şöyle bir önermeniz oldu. Şöyle formüle ettiniz galiba: 'Ben, nöbette uyuyakalan askerin kurşuna dizildiği bir ülkede yaşamak istiyorum.'
Allah, Türkler'i dünyanın diğer milletlerinden üstün yarattı
Siz görüşlerinizi dile getirirken topluma şok tedavisi uygulamak amacıyla özel bir söylem mi seçiyorsunuz?
(Ahmet TULGAR-AKŞAM)