İsrail askerlerine Ördek avı pusuları... Gazze'nin Zeytun semtinde neler oluyor?

El-Zeytun mahallesi işgal ordusu tarafından "kırmızı bölge" veya "saha tuzağı" olarak sınıflandırılıyor - El-Kassam Askeri Medyası

İsrail haber platformu Hadashot Bezaman, İsrail işgal güçlerinin Cumartesi akşamı Gazze'de maruz kaldığı pusuları   "ördek avı pusuları" olarak nitelendirerek, dört askerin kayıp olduğu ve 20'den fazla askerin ölü ve yaralı olduğu yönündeki haberlerin ardından askerlerin Filistin direnişi için kolay hedef haline geldiğini belirtti. Son birkaç saat içinde, işgal güçleri ile Filistin direnişi arasında yaşanan bir dizi şiddetli çatışmanın ardından Gazze Şehri'nin Zeytun semtinde

HABERVİTRİNİ ÖZEL HABERİDİR

saha olayları tırmandı . İsrail ordusu Zeytun semtindeki olaylara yayın yasağı getirirken, işgal ordusu yazının yazıldığı sırada sessizliğini korudu. İsrail haber platformları, Zeytun pususunun 7 Ekim 2023'te "Şafak Vakti" Harekatı'nın başlamasından bu yana en zorlu güvenlik çatışmalarından biri olduğunu belirtti. İsrail platformları, Filistin direnişinin doğrudan çatışmalarla sınırlı kalmadığını, ancak havan mermileriyle pusu çevresini hedef almaya devam ederek İsrail kurtarma ekiplerinin gelişini engellediğini açıkladı . İrtibatın kesildiği dört askerin de esirler arasında olabileceği belirtiliyor (bu iddia henüz hiçbir resmi kaynak tarafından doğrulanmadı).
Üç eş zamanlı pusu
İsrail platformlarına göre Gazze'de işgalci güçlerin kayıp vermesine neden olan üç eş zamanlı pusu gerçekleşti:

İlk pusu:Nahal Tugayı'na bağlı bir birliklere Zeytun Mahallesi'nde düzenlenen saldırıda bir asker şehit oldu, diğerleri yaralandı.

İkinci pusu:Komşu Sabra semtinde ise işgalci güçlerin yolunu açmak veya geri çekilmelerini sağlamak için İsrail helikopterlerine ihtiyaç duyuldu.

Üçüncü pusu:Zeytun Mahallesi'nde çatışmalar devam ederken, direnişçiler havan mermileriyle arama kurtarma çalışmalarını engellemeye çalışırken, askerleri esir almaya çalışıyor.

Ordunun geri çekilmesi ve "Hannibal"ın devreye girmesi
Bu yazının yazıldığı tarih itibarıyla, İsrail işgal ordusu Zeytun mahallesindeki olaylarla ilgili herhangi bir ayrıntı açıklamadı. Ancak İbrani medyası, ordunun askerlerini Zeytun mahallesindeki pusu bölgesinden çekip kışlalarına geri döndürmeye başladığını bildirdi. Ordunun, Zeytun mahallesindeki saldırılar sırasında yakalanmayı önlemek için Hannibal Protokolü'nü devreye soktuğu belirtildi.

Hannibal Protokolü, 1980'lerde geliştirilen ve İsrail askerlerinin Filistin direnişi veya başka bir düşman güç tarafından, hatta hayatlarını tehlikeye atarak bile yakalanmasını engellemeyi amaçlayan gizli bir İsrail askeri prosedürüdür.

Bu protokol uyarınca, işgal güçlerinin, bir kaçırma girişiminin gerçekleştiğine inanılan bölgede topçu ve savaş uçakları da dahil olmak üzere yoğun ateş gücü kullanmalarına izin verilmektedir. Belirtilen amaç, kaçırmanın tamamlanmadan önce engellenmesidir, ancak gerçekte bu, askerin canlı yakalanmasını önlemek için yaralanmasına veya ölümüne yol açabilir.

İbrani medya kuruluşları, işgalin siyasi ve askeri liderlerine sert eleştiriler yöneltti. Hadashot Be'Zaman, hükümeti "aşırılıkçı ve pervasız" olarak nitelendirerek, ordunun hareketlerini önceden açığa çıkardığını ve askerleri direniş pusularına karşı savunmasız bıraktığını belirtti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "askerlerini korumaktan aciz olduğunu ve ülkeyi ne güvenliğe ne de tutukluların davasına hizmet eden felaketlere sürüklediğini" belirtti.
 

Pusuların kurulmasından iki saat önce, İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın askeri sözcüsü Ebu Ubeyde, "Düşmanın Gazze'yi işgal etme yönündeki canice planları, siyasi ve askeri liderliği için bir felaket olacak ve düşman ordusu bunun bedelini askerlerinin kanıyla ödeyecek. İnşallah yeni askerler yakalama şansı artacak." dedi.

Cuma günü Telegram'da yaptığı açıklamada Ebu Ubeyde, "Mücahitlerimiz teyakkuz halinde, hazırlıklı ve yüksek moralli. Eşsiz kahramanlık ve cesaret örnekleri sergileyecekler ve inşallah işgalcilere acı dersler verecekler." dedi.

"Savaş suçlusu Netanyahu ve Nazi bakanları, yaşayan düşman esirlerinin sayısını yarı yarıya azaltmaya ve öldürülen esirlerinin çoğunun cenazelerini sonsuza dek ortadan kaldırmaya ısrarla karar verdiler. Bu kararın tüm sorumluluğu düşman ordusuna ve terörist hükümetine ait olacak."

"Düşman esirlerini elimizden geldiğince koruyacağız. Onlar, aynı riskli ve yaşamsal koşullar altında, çatışma ve çatışma bölgelerinde mücahitlerimizin yanında olacaklar. Saldırıda öldürülen her esirin adını, fotoğrafını ve ölüm belgesini duyuracağız." diye açıkladı.

Kısa bir süre önce El-Kassam Tugayları, "Ölümü veya esirliği unutanları hatırlıyoruz." ifadesinin yer aldığı bir fotoğraf yayınladı.

El-Zeytun Mahallesi: Sık sık pusuya düşürülen bir yer
Zeytun mahallesi, yıllardır karmaşık bir savaş alanı olarak biliniyor. Savaşın patlak vermesinden bu yana sayısız çatışmaya tanıklık eden mahalle, İsrail işgal güçlerinin kayıplara uğramasına yol açarak Gazze'nin en tehlikeli bölgelerinden biri haline geldi. İsrail askeri teşkilatı içinde ise, direnişin ani saldırılar düzenlemek için araziyi kullandığı bir "saha tuzağı" olarak görülüyor.

Mayıs 2024'te, İsrail işgal güçleri, mahalledeki bir okula düzenlediği baskın sırasında yüksek patlayıcılı bir cihazın patlaması sonucu Nahal Tugayı'ndan dört askerini kaybetti. Bu olay da bir istisna değildi; işgal güçlerinin zırhlı araçların imhası ve piyade birliklerinin yaralanması da dahil olmak üzere ağır insan ve maddi kayıplar verdiği kanlı çatışmaların öncesinde ve sonrasında yaşandı. İsrailli askeri analistler, Filistin direnişinin mahallenin arazisi hakkındaki hassas bilgisinden yararlanarak, hava veya topçu müdahalesinden önce ani saldırılar düzenlemek ve hızla yeniden konuşlanmak için geniş bir yeraltı tünel ağını kullandığını belirtiyor.

İsrail raporları, Zeytun mahallesinin işgal güçleri tarafından "kırmızı bölge" veya "saha tuzağı" olarak sınıflandırıldığını, çünkü buraya yönelik herhangi bir kara saldırısının direniş tarafından genellikle ayrıntılı savunma planlarıyla karşılandığını gösteriyor. Mevcut savaş sırasında da aynı sahneler tekrarlandı: İsrail birlikleri art arda pusuya düşüyor, havan topları kurtarma girişimleriyle çatışıyor ve arazinin doğasının dayattığı sokak savaşı benzeri taktikler uygulanıyor.