
İsrail'den dönen Sumud aktivistlerinin anlattıkları dehşete düşürdü
Gazze Filosu'nda İsrail alıkoymuştu! Türk aktivistler İstanbul’da CNN TÜRK'e konuştu..
İsrail'in alıkoyduğu Gazze Filosu'nda yer alan 36'sı Türk, 137 aktivisti taşıyan uçak, saat 15.50'de İstanbul Havalimanı'na indi. Aktivistler, 'Özgür Filistin' sloganı atarak uçaktan ayrıldı.
İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısının ardından uluslararası sularda alıkonulan aktivistler, Türk Hava Yolları'nın (THY) TK6920 sefer sayılı uçağı ile Türkiye'ye geldi.
36'sı Türk 101'i üçüncü ülke uyruklu toplam 137 aktivist, Türkiye'nin girişimlerinin ardından İstanbul Havalimanı'na ulaştı.
İçeriden yayın yapan tek kanal CNN TÜRK'e konuşan Türk aktivist, "Öncelikle Türkiye'ye çok teşekkür ediyorum. Elçiliklerimiz bizi bu süreçte yalnız bırakmadılar. Elçiliklerimizin geri getireceğini söylediği orada kalan vatandaşlarımızın isimlerini söylemek istiyorum. Mecid Bahçıvan, Abdullah Gündem, Alpaslan Arslan, Yunus Demir, Turgay Turan, Zeynel Abidin Özkan, Muhammed Fatih Sinan, Sena Polat, Semih Fener, Hakan Şimşek. Orada kaldılar ancak elçiliklerimiz bizlere ulaştırılacaklarını söyledi" dedi.
"BİZ ABLUKAYI KIRDIK"
Canlı yayında CNN TÜRK Özel Haberler Müdürü Fulya Öztürk'e konuşan Bekir Develi, şu ifadeleri kullandı:
"Öncelikle devletimize teşekkür ediyorum. Çünkü bizi olmaz bir yerden aldı getirdi buraya. Bu bizim için çok önemli. İkincisi biz ablukayı kırdık. Öbür taraftan nasıl görünürse görünürsün. Nasıl ters propaganda yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar. 38.6 mile kadar ulaştık. Eğer bizim 100 teknemiz olsaydı bugün Gazze sahilindeki çocuklarla kucaklaşıyor olacaktık. Hem Sumud Filou'nun organizatörlerine hem Türkiye'de koordine eden Hüseyin Durmaz beyefendiye hem de filodaki her bir kardeşime tek tek teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. İnşallah ikinci bir filoyla bu abluka mutlaka kırılacak. Yenilmez olmadıklarını gördüler. Onları ciddiye almadığımızı gördüler. Kollarımıza ters kelepçe yaptılar. Ters kelepçeyle güneşin altında 4 buçuk saat beklettiler hepimizi. Yaşlı-genç demeden yaptılar bunu. Bizi 24 saat hapishanede tuttular. Ne bir lokma ekmek ne de bir bardak su verdiler ve tamamen pis muamelelerde bulundular. Müslümanların izzetini ayaklar altına düşürmemek adına onlara sadece gülümsedik."
"UÇAKTAKİ HERKES İYİ Kİ TÜRKİYE VAR DİYE BAĞIRDI"

Türk aktivist İkbal Gürpınar da şöyle konuştu:
"Önce devletimize teşekkür ediyorum. Bütün uçaktakiler, 'iyi ki varsın Türkiye' diye bağırdılar. Çok büyük bir gol attı İsrail'e. Bunun sonu inşallah zaferle gelecek. Ben inanıyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Bize köpek muamelesi çektiler. Domuz gibi davrandılar. Biz altınız, çöpe düşsek bile altınız. Ve bizim neşemize hayret ettiler. 3 gün aç bıraktılar bizi. Su vermediler, tuvaletteki suyu içmek zorunda kaldık. Ama hiçbir şekilde onlara dilenmedik. Güneşin altında bıraktılar. Çok feci sıcak gündü, hepimiz kavrulduk. Kendi suyumuzu bize içirmeye çalıştılar, susuz kaldık mecburen kabul ettik. Ama o sırada video çektiler, sanki biz yardım ediyoruz gibi.
Hapishane durumu korkunçtu ve bizi orada en çok ağlatan şey; duvarlar Arapça yazılarla doluydu... 2019'dan itibaren orada kalanlar tarih tarih yazmışlar çocukların ismini yazmışlar. Ve onların öldüklerini düşünüyoruz.
Şimdi Gazze'yi çok daha iyi anlıyorum. Geri zekalı bunlar eğer havalimanından herkesi gönderselerdi belki yabancılar farklı düşünecekti. Ama 3 gün eziyet ettiler. Fransızların, İskoçların gözlerini bağladılar, Allah'tan benim gözümü bağlamadılar. İtalyan bir vekil benim koğuşumdaydı, dedi ki ben dönünce çok farklı davranacağım, her şeyi anlatacağım dedi. İsrail askeri geldi ve 'sizi biz kurtardık, tarihi hatırla' dedi. Vekil 'gerçek yüzünüzü İtalya'ya gidince anlatacağım' dedi. Yani bizi orada 3 gün tuttular ya kendi ayaklarına sıktılar.
"TEK TİP KIYAFET VERDİLER"
Bize tek tip ve kışlık kıyafet verdiler ve çıkarmamamızı söylediler. Hepimizi kelepçelediler. Bileklikler bileklerimizi kesti. 70 yaşındaki insanlara ters kelepçe taktılar. O kıyafetlerle Türkiye'ye esir olarak indiğimizi görmek istediler. Ama Türkiye Cumhuriyeti o kadar akıllı ki. Üstümüzdeki her şeyi çöpe attılar. Şu anki kıyafetlerimiz, ayakkabılarımız, montlarımız hepsi devletimizin hediyesi. Bir daha ayakta alkışlıyorum. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. "
"BEN GVİR'E TERÖRİST SENSİN DEDİK"
Filoda yer alan Türk gazeteci aktivist Ersin Çelik ise "Şükürler olsun topraklarımıza kavuştuk. 3 buçuk günlük zorluk bir İsrail hapishanesinde süreç yaşadık. Hem fiziki hem psikolojik şiddet uyguladılar. Yemek vermediler, su vermediler. Bazı arkadaşlarımız yaralandı. Çok öfkeliydiler, ablukanın kırılması onları çok fena halde rahatsız etmişti. Bunu her şekilde ifade ettiler.Türkleri kesinlikle sevmiyorlar. Açıkça hem devletimize hem milletimize hem cumhurbaşkanımıza düşmanlıklarını yüzümüze yüzümüze söylediler. Biz de gereken cevabı verdik. Hiç altta kalmadık. Bize atık sularını içirmeye kalktılar; susuz kaldık ama içmedik. Direndik sonuna kadar. Allah'a hamdolsun devletimiz bize sahip çıktı ve hızlıca geri getirdi. Avrupalı aktivistlerle sıkı sıkıya durduk, hiç taviz vermedik onlara karşı. Ben Gvir geldi, yüzümüze hakaretler etti. Ben Gvir'e 'Çocuk katili ve terörist sensin' dedik. Aramızda İngilizce bilenler de vardı. Yüzüne söyledik ve bundan sonra bize ters kelepçe yaptılar. Tam önündeydim. Hepten sinirlendi ve kadın erkek ayırt etmeden ters kelepçe yaptılar. Yatmak ya da doğrulmak yasaktı. Greta'ya çok ağır işkence ettiler. Yerlerde sürükleyip zorla İsrail bayrağı öptürmeye çalıştılar. Küçücük bir çocuk Greta, bilerek üzerine oynadılar. Greta küçücük çocuk ama onun üzerinden filoyu kriminalize etmeye çalıştılar." dedi.
SÜMEYYE ERDOĞAN BAYRAKTAR: İSRAİL'İN BU ZULMÜ KARŞINDA TÜM DÜNYA AYAĞA KALKTI
Sümeyye Erdoğan Bayraktar yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu zulmü karşında tüm dünya ayağa kalktı. Benim arkadaşlarım da içlerindeydi. Gün gün onlarla yatıp kalktık. onlarca ülkeden yüzlerce aktivist çok kutlu bir yolculuğa çıktılar. Hiç korkmadılar güler yüzleri ile hedeflerine kilitlendiler. İnanılmaz bir cesaret örneği. Bu cesareti Gazzelilerden öğrendik. İsrail'in zalimce uyguladığı ablukayı yıkmak için bu yola çıkmışlardı. Bu yolculuk bir nevi devam ediyor. Rabbim daha çok güzellikler nasip etsin. Arkadaşlarımıza kavuştuğumuz için çok mutluyuz. Bütün duamız inşallah yarın bir gün Gazzeli kardeşlerimizle de böyle kavuşalım. Türkiye her zaman Türk olmayan Müslüman olmayan demeden barış misyonu oldu. Filistin davasının her zaman yanında olduk" ifadelerini kullandı.
"BEN GVİR'İ KONUŞTURMADIK PROTESTO ETTİK"
Aktivist Dilek Tekocak da yaptığı açıklamada, "Hazırsa hemen diğer gemiye geçebilirim. Surda bir gedik açtık. İsrail sonunun başlangıcını getirdi. Bundan sonra filolar durmayacak. Biz onların imajının yıkıldığını gördük. Çok yakında İsrail'in yıkıldığını göreceğiz. Fransa milletvekili ile aynı koğuştaydık, aynı gemide geldik. Benim başörtümü vermek istemediklerinde 'ben bu faşizmi herkese anlatacağım' dedi. 3 gün boyunca su vermediler bize. Verdikleri yiyecekleri söylesem gülerler. 15 kişilik koğuşa bir tabak biber doğrayıp biraz da yoğurt verdiler. Sanırım dalga geçmek için yaptılar. Aç bıraktılar, susuz bıraktılar. İsrail milletvekili Ben Gvir geldi. Kendi askerlerinin onların yolunu gözlediğinden bahsettik. Biz onu konuşturmadık, protesto ettik. Protestolardan sonra dozunu artırdılar. Belki o protestolar olmasaydı daha farklı davranacaklardı Avrupa'dan vekiller olduğu için" diye konuştu.
Aktivistlerin yakınları da sevdiklerine kavuşmak için İstanbul Havalimanı'na geldi.
RAMON HAVALİMANI'NDAN HAVALANDI
Aktivistleri taşıyan uçak İstanbula gelmek üzere Eilat kentine bağlı Ramon Havalimanı apronundan havalandı.
THY'nin TK6920 sefer sayılı uçağın, 36'sı Türk 137 aktivistin Türkiye yolunda olduğu bildirildi.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları tarafından yapılan açıklamada, "Vatandaşlarımızı ve üçüncü ülke uyrukluları taşıyan uçak, İstanbul'a gelmek üzere havalanmıştır. Uçağın, TSİ 15.40 civarında iniş yapması beklenmektedir. Uçakta, 36'sı Türk vatandaşı 137 filo katılımcısı bulunmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Güncellenme Tarihi : 4.10.2025 19:44