İŞTE CHP'DEKİ KOMPLO TEORİLERİ VE YORUMLAR...
Ve neredeyse cumartesi günkü kurultayın sonucunu bile etkileyebilecek hale geldi.
KOMPLO 1
CIA bağlantılı Pentagon belgesi
Yerel seçimlerin hemen ardından ortaya atılan bir iddia CHP kulislerine bomba gibi düştü. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un Özel Planlar Bürosu tarafından CIA ile bağlantılı bir biçimde hazırlandığı öne sürülen bir belgede, Baykal’ın, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Macit Özcan’dan 1.5 milyon dolar aldığı, bu paranın da Dubai’deki bir banka aracılığıyla kızı Aslı’nın İsviçre’deki hesabına yatırıldığı öne sürüldü.
Bu olaya çok sert tepki gösteren Baykal, basına kapalı 3 Temmuz kurultayında, bir CHP milletvekili danışmanının CIA ile bağlantı kurarak, kendisi hakkında belge araştırdığını söyledi. Baykal, 30 Haziran’da özel kalem müdürlüğüne bir faks geldiğini, bu faksta, ‘Hakkınızda belge toplamak istiyorlar. CIA bağlantılı sivil bir lobi kuruluşuyla bağlantıya geçildi. Pazarlık yapılıyor. Aşağıdaki telefonla bağlantıya geçerseniz bu konuda size bilgi verilebilir’ denildiğini açıkladı. Söz konusu numarayla bağlantıya geçtiklerini belirten Baykal, karşılarına Irak’ın Musul Kenti’nde bulunan bir kişinin çıktığını ve bu kişinin milletvekili danışmanının istediği belgeyi kargo ile kendilerine ilettiğini söyledi. Baykal, bu belgede kendisinin 1995’te çıkar ilişkilerine bulaştığının iddia edildiğini söyledi.
OTELDE 40 MİLYON DOLARLIK PAZARLIK
Baykal, 4 muhalif milletvekilinin, kendisinin ABD çıkarları doğrultusunda politika yapmak için 40 milyon dolara anlaştığının iddia edildiği bir Pentagon belgesi için bir otel odasında pazarlık ettiklerini de bildirdi. Baykal, artık bu siyaset üslubunun bırakılmasını istedi. Baykal’ın Pentagon belgesi konusunda ABD ile iyi ilişkiler içinde olan bir milletvekilinden söz etmesi, gözlerin Kemal Derviş ve Derviş’e yakınlığıyla tanınan Zeynep Damla Gürel’e çevrilmesine neden oldu. Ancak Baykal’ın, sözü geçen belgeyi ve olaya adı karışan milletvekili ile danışmanını açıklamaması, olayın gerçekliğiyle ilgili ciddi kuşkulara yol açtı.
KOMPLO 2
1 Mart tezkeresi için intikam atağı
Baykal’ın, Sarıgül hareketini ABD ile ilişkilendiren açıklamaları, ‘ABD, 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin intikamını alıyor’ şeklinde bir başka komplo teorisini daha gündeme getirdi. Baykal, delegelerle yaptığı toplantılarda, Türkiye’de teslim alınamayan tek kale olduğunu söylediği CHP’yi teslim almak için çeşitli yolların denendiğini savundu. Baykal, CHP’nin ‘zayıf olduğu dönemde’ kimsenin partiyle ilgilenmediğini, özellikle 1 Mart tezkeresi dönemindeki karşı koyuşun ardından, partiye yönelik saldırıların arttığına dikkat çekti. CHP’nin özellikle Ortadoğu ve dünyada oynadığı rolü ile misyonundan saptırılmak istendiğini öne sürdü. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da, Baykal gibi CHP’deki gelişmeleri dış güçlere bağlayarak, ‘1 Mart Tezkeresi nedeniyle TBMM’de hayal kırıklığına uğrayanlar bunun sorumlusu olarak gördükleri CHP’den rövanş almak istiyorlar’ dedi. Aynı şekilde, CHP PM Üyesi Sinan Yerlikaya da, ‘1 Mart Tezkeresi’ni, Irak’a asker gönderilmesini engelleyen CHP’ye ve Baykal’a karşı harekat’ diye değerlendirdiği muhalefeti, ‘ABD’nin desteği alınarak yapılan girişimler’ olarak niteledi.
KOMPLO 3
‘Yeni CHP’ için ABD’nin planları
‘Tehdit edildiğini’ savunan Baykal, yine yerel seçimler öncesinde kendisine gönderilen imzasız bir mektupla kendisinden para istendiğini de savundu. Kendisinden, Hürriyet Gazetesi’ne ‘Satılık laterna’ ilanı verilmesinin istendiğini öne süren Baykal, ‘ABD komplosu’ olarak nitelediği Sarıgül hareketiyle ilgili, ABD’de CHP’nin yeniden yapılanması için planlar yapıldığını, medyada da bu iş için Milliyet Gazetesi’nin görevlendirildiğini iddia etti.
KOMPLO 4
Delegelerle sohbette ‘Öldürülebilirim’ iması
Baykal’ın, son olarak Denizli’de delegelerle yaptığı basına kapalı toplantıda, ‘ölümüm doğal yoldan olmayabilir’ sözleriyle öldürülebileceği imasında bulunduğu iddia edildi. Baykal’ın, ‘Bunlar benim sözlerim değil’ diyerek yalanladığı bu sözler, bu toplantıya katılan bazı partililerce doğrulandı. CHP Antalya Milletvekili Osman Özcan, Baykal’ın konuşmasında, gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun düşüncelerinden ötürü suikasta kurban gittiğini anımsatarak, ‘Aynı şey bana da olabilir’ dediğini açıkladı. Aynı toplantıya katılanların, Baykal’ın bu sözleri üzerine ‘Allah korusun’ diye karşılık verdikleri de bildirildi.
******
İlter TÜRKMEN
ABD darbe işini Baykal’a verirdi
AMERİKA CHP’ye bir darbe vurmak istiyor olsaydı, bunu yine en iyi yine Baykal’a havale ederdi. Amerika’nın, 1 Mart tezkeresiyle ilgili CHP’den biraz rahatsız olduğu, hatta kızdığı doğru. Ama o geride kaldı. Orada da oydan ziyade konuşmalardan rahatsız oldular. CHP’den hoşlanmadıkları muhakkak, ama çökertmek için bir gayret göstermelerine de lüzum kalmadı. Kendi kendilerine bu işi hallediyorlar. Sarıgül olayı da, dünyanın her yerinde olduğu gibi bir parti içi ihtilaf. Hele bu olayın İran ile ilişkisini ben hiç göremedim. Bu, komplo teorisinin artık şaikası.
Cengiz ÇANDAR
Bunların ipe sapa gelir bir tarafı yok
BEN bu komplo teorilerinden oldum olası haz etmedim ve hiçbir şeyi de açıkladığı kanısında değilim doğru. New York Times yazarı Thomas Fridman, ‘25 yıllık Ortadoğu muhabirliğinden sonra 8 tane kural tespit ettim. Bunlardan biri, Ortadoğu’da eğer herhangi bir olayı komplo teorisiyle açıklayamacaksanız hiçbir şey yapmaya çalışmayın çünkü kimseyi inandıramazsanız’ diyor. Kulağa hoş geliyor ama, ABD tarafından 1 Mart tezkeresinin intikamı niye alınıyor CHP’den, anlamadım doğrusu. Yani Hasan Fehmi Güneş’e mi sempatisi var Amerika’nın? Ayrıca, İran’a öyle eli kulağında bir saldırı sözkonusu değil. Böyle bir şeyin bizimle ilgisi yok, mantığı da yok. Bu komplo teorileri kulağa hoş geliyor ama ipe sapa gelir tarafı yok bu lafların.
*****
Fehmi KORU
Kurultay 1 Mart’ın rövanşı olabilir
BAYKAL’ın aklından geçen ‘düşünce’yi ‘evham’ mı saymalıyız? Türkiye’ye uzak olmayan iki ülkede, Gürcistan ve Ukrayna’da, seçimle işbaşına gelen iktidarlar ABD’nin dünyaya nizamát verme niyetinin ciddiyetini göstermeye yetti. Bush’un başında bulunduğu ABD’nin stratejisi, savaş veya barış fark etmiyor, dünyanın her tarafında kendine yandaş yönetimler üretmek. ABD yanlısı adayların sonuç almak için kullandıkları unsurlar arasında ‘komplo’ da var. Uzaktan yapılan planlar her yerde başarıyla hayata geçirilemiyor. Irak savaşıyla ilgili hesap 1 Mart tezkeresinin nasıl olsa geçeceği kabulü üzerine oturuyordu. İki önemli hesap hatası 3. bir hatanın daha yapılabileceğinin işareti sayılabilir. Eğer CHP kurultayı gerçekten 1 Mart’ın rövanşı ise Baykal’ın yeniden lider çıkması, uzaktan plan kuranlar açısından, Türkiye’yi ‘hesaba-kitaba gelmez bir ülke’ statüsüne iyice yerleştirecektir. CHP’nin özelliği sebebiyle daha farklı bir cepheleşme var, ancak ‘olağan kuşkulular’ yine sahnede. Kimi ön saflarda, kimi sütre gerisinde.
Doğu PERİNÇEK
CHP’yi Baykal’la denetleyemiyorlar
BU tehlike CHP’nin bütün genel başkan adayları açısından geçerlidir. Çünkü CHP, 1960’lardan itibaren Kemalist devrimi terk edip, Batı’da icat edilmiş sosyal demokrasiye bağlandı. 25-30 yıldır da Batılı liberal partilerle liberalizm ve Amerika’ya bağlılık yarışı yapmaktadır. Baykal da hem Türkiye’de, hem CHP’de ancak ABD’nin ruhsatı ile iktidar olunabileceği felsefesini kabul etmiş ve uygulamıştır. ABD açısından artık, CHP’nin Baykal aracılığıyla denetlenemeyeceği ve Amerika planlarında görev yapamayacağı saptanmış.Büyük devletler, at değiştirme yoluna gidebiliyor.
Mahir KAYNAK
Operasyon var ama nedeni farklı
CHP’ye yönelik bir operasyon olduğu doğru, ama sebebi yanlış. Bunun tezkereye bağlanması yanlış. Daha geniş bir sebebi var. İlki, global bir ekonomik dünya görüşüne sahip olması isteniyor. Derviş bu akımı temsil ediyor. İkinci boyut, ideolojik tavır. O da, Kemalizmin dar bir sınır teşkil ettiği, Türkiye dışında anlam ifade etmediği, bunun yerine de evrensel bir ideolojiye sahip olması gerektiği söyleniyor.
****
CHP’de kurultaya 2 gün kala Genel Başkan Deniz Baykal’a karşı birleşme arayışını sürdüren muhalefet kanadındaki Mustafa Sarıgül-Zülfü Livaneli zirvesinden sonuç çıkmadı. Sarıgül, dün TBMM’deki odasında Zülfü Livaneli’yi ziyaret etti. Ziyarete her iki ekipten 6 milletvekili de katıldı. Milletvekilleri dışarı çıktıktan sonra Sarıgül ile Livaneli bir saatten fazla baş başa görüştü. Görüşmenin ardından gazetecilerin karşısına birlikte çıkan Livaneli ve Sarıgül, güzel bir sohbet olduğunu belirtti.
ADAYLIK AÇIKLAMALARI
Livaneli, ‘Sayın Sarıgül’ün bu nazik ziyareti için çok teşekkür ediyorum, kurultay ve partiyle ilgili ne yapılmalı, kurultaydan sonra ne olmalı bunları konuştuk’ dedi. Sarıgül ise ikisinin amacının da kurultaydan laik Türkiye’nin iktidarını çıkarmak olduğunu bildirdi. Sarıgül bir soru üzerine genel başkan adaylığını bugün CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısıyla açıklayacağını söyledi.
Sarıgül kurultayda seçimi kaybetmesi halinde partiden ayrılacağı iddialarını yalanlayarak, ‘Sonuna kadar CHP’de kalacağım’ diye konuştu.
OK YAYDAN ÇIKTI
Görüşme sırasında daha çok Sarıgül konuştu. Livaneli, ‘Bu süreçte partinin önünü açacak ortak bir mantıkta buluşmalıyız. Bütün özveriye hazırım’ diyerek 3’üncü bir aday lehine birlikte çekilme önerisinde bulundu. Sarıgül ise ‘Kurultay salonuna 30 bin kişiyi yığacağım. 500 imzam hazır. Ok yaydan çıktı, ben adayım’ diyerek çekilmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine kendisinin de adaylığını sürdüreceğini kaydeden Livaneli, ‘Ben kazanırsam 9 ay sonraki kurultayda aday olmayacağım’ dedi.
Görüşmenin ardından Livaneli, önce bazı muhaliflerin ortak aday olarak önerdiği İstanbul milletvekili Hasan Fehmi Güneş ile görüştü, sonra da Ertuğrul Günay ile biraraya geldi. Sarıgül ise bazı muhalif il başkanlarıyla değerlendirme yaptı.
Çankaya İlçe Seçim Kurulu’ndan alınan bilgiye göre kurultayda bin 253 delege oy kullanacak.
CHP Genel Başkan adaylığına hazırlanan Mustafa Sarıgül’ün Şişli Belediyesi’ndeki yardımcısı Osman Aslan’a dün İçişleri Bakanlığı tarafından görevden el çektirildi. Aslan, 300 bin dolar rüşvet karşılığı ‘Yapı Kullanma İzin Belgesi’ vermekle suçlanıyor.
Mülkiye Müfettişleri’nin Aslan’a görevden el çektirildiğine dair resmi yazısı, Şişli Belediye Başkanlığı, Şişli Kaymakamlığı ve İstanbul Valiliği’ne gönderildi. Belediyede Teknik İşlerden Sorumlu olan Aslan, CHP’nin Sarıgül raporunda 7 katı kaçak yapıldığı belirtilen ‘Garanti-İş Merkezi’ binasına 300 bin dolar rüşvet karşılığı ‘Yapı Kullanma İzin Belgesi’ vermekle suçlanıyor. Aslan, diğer Başkan Yardımcısı Bayram Özata’nın vurulması olayı nedeniyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan çete davasında da sanık olarak yargılanıyor.
Mustafa Sarıgül, yardımcısı Osman Aslan’ın görevden alınmasını ‘CHP olağanüstü kurultayına iki gün kala böyle bir tasarrufta bulunulmasını çok anlamlı buluyorum’ diye değerlendirdi. Sarıgül yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
‘Bugün alınan karar, idari bir tasarruftur. Benim kapalı kapılar ardında bazı güç odakları ile gizli görüşmeler yaptığımı iddia edenlerin, Mustafa Sarıgül ile birlikte yükselen halk hareketini engellemek için şimdi nelerden medet umduğunu, kimlerle işbirliği yaptığını ibretle izliyoruz. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.’
Hürriyet
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 10:57