Gündem
  • 6.4.2007 06:15

İŞTE REKTÖRLERİN ZEHİR ZEMBEREK KÖŞK BİLDİRİSİ!..

Rektörler Komitesi dün bir bildiri yayınlayarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda Genel Kurul'da 367 milletvekilinin bulunmasının şart olduğu görüşünü savundu. Bildiride seçim için uzlaşma çağrısı yapılırken "Cumhurbaşkanı cumhuriyetin temel ilkelerini benimsemiş olmalı" denildi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında toplanan Rektörler Komitesi, dün bir bildiri hazırlayarak, Aralık ayında Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından gündeme getirilen, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turun yapılabilmesi için Genel Kurulda 367 milletvekili olması gerektiği görüşüne destek verdi.

Oybirliği ile hazırlanan bildiriyi basın toplantısında okuyan Prof. Dr. Teziç, salonda bulunan rektörler tarafından uzun süre alkışlandı. Teziç, CHP tarafından da savunulan bu görüşün, şimdi rektörlerce de desteklenmesinin siyasi bir çıkış olup olmadığı sorusuna ise "Nereden çıkardınız. Üniversitelerin halkı aydınlatma görevi de vardır" cevabı verdi. Rektörler bildirisinde şöyle denildi:

ŞAİBESİ OLMAMALI Anayasamız, cumhurbaşkanının cezai açıdan yalnızca vatana ihanetten sorumlu olabileceğini öngörüyor. Bu makama aday olacak kişilerin, geçmişte sorumluluk doğurabilecek bir suçlandırma veya şaibe altında olmamaları da büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda adayların özgeçmişinin yanısıra başta laiklik ilkesi olmak üzere Cumhuriyetin değiştirilemeyecek niteliklerini ve bunun ayrılmaz parçası ve temeli olan çağdaş bilimi benimsemiş ve sindirmiş olmaları da anayasal bir zorunluluktur.

UZLAŞMA KAÇINILMAZ 3 Kasım 2002 seçimleri, 1950'den bu yana yapılan genel seçimler içinde en adaletsiz sonuç doğuran seçim olmasının üzerinde, yüzde 45 oranındaki geçerli oyun Meclis'te temsil edilmemesi nedeniyle aynı zamanda bir temsil zafiyeti de yaratmıştır. Bu temsil zafiyetinin Cumhurbaşkanlığı makamına taşınmaması için Cumhurbaşkanı seçiminde TBMM'de bir uzlaşmanın gerçekleşmesi de kaçınılmazdır.

EMSAL OLUŞTURACAK Anayasanın 102. Maddesi'nde nitelikli toplantı ve karar yeter sayılarını belirleyen özel hüküm, Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşma sağlanabilmesinin hukuki çerçevesini oluşturmaktadır. Yeter sayılara ulaşılmaması halinde ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde, "Derhal TBMM seçimleri yenilenir" hükmü de uzlaşmanın yaptırımıdır ve sorunun çözümü de halkın hakemliğine sunulmaktadır. Bu bakımdan, Anayasamızın 102. maddesi, hukuki yorum yöntemleri ihmal edilmeden sağduyu ile değerlendirilerek varılacak uzlaşma, gelecekte cumhurbaşkanlığıyla ilgili meşruiyet tartışmalarını da gündemden kaldıracak bir emsal oluşturacaktır.

SORUMLULUK DÜŞÜYOR Bu aşamada, içinde bulunduğumuz son derece gergin ortamın daha da endişe verici boyutlara tırmanmaması için laik, demokratik hukuk devleti ve çağdaş bilime inanmış bir cumhurbaşkanın seçilmesinde hepimize sağduyu ile uzlaşıcı sorumluluklar düşmektedir.

ANAYASA’YA AYKIRI OLUR Bildirinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan, aynı zamanda anayasa hukuku profesörü olan ve 1982 Anayasası'nın hazırlanmasına katkı sağladığı gibi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de anayasa danışmanlığını yapan Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "367 şartı" için şunları söyledi: "Anayasa'nın 102. maddesine göre Cumhurbaşkanının, TBMM üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Bu bakımdan parlamentonun, Meclis Başkanı hariç, üçte iki çoğunluk toplantı nisabı olmadan herhangi bir karara gitmesi mümkün değildir. Muhakkak Meclis'te Cumhurbaşkanlığı seçimi için başkan oturumu açtığında kendisi hariç 367 üyenin içeride olması zorunludur. Buradan bir sonuç alınamazsa, son aşamaya gelindiğinde yani salt çoğunlukla adayların belirlendiği döneme gelindiği zaman gene toplantı nisabının üçte iki olma zorunluluğu vardır. Üçte ikinin altındaki bir sayıyla Meclis toplanır, oylama yaparsa bu Anayasa'ya aykırı olur."

Ben hariç herkes yürür

14 Nisan'da yapılacak "Cumhuriyet Mitingi"ne üniversitelerden katılımın sorulması üzerine Teziç "Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, kimsenin tekelinde değildir. Özgürlükleri kullanmak herkesin tercihine bağlı bir husustur" dedi. Teziç anayasal bir kurumun başında olduğunu belirterek eyleme, yürüyüşe katılmasının söz konusu olamayacağını da bildirdi. Rektörler Komitesi'nde bazı rektörlerin "Cumhuriyet üniversiteleriyiz, destek olmalıyız" dediği öğrenildi. Toplantıda bağlayıcı bir karar alınmadı. Katılacak rektörler ise cüppeleriyle alanda yer alacak.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 20:26

İLGİLİ HABERLER