Gündem
  • 1.12.2005 05:12

İŞTE ŞEMDİNLİ SENARYOLARI!..

Bütün bu ifadeler alt alta getirildiğinde ortaya ilginç bir tablo çıkıyor.

1. SENARYO

Bomba patladı itirafçı Veysel kaçtı, kovaladım

BOMBALI saldırıya uğrayan kitabevi sahibi Seferi Yılmaz’ın ifadesi şöyle:

‘Bir ara camın kırıldığını fark ettim. O tarafa baktığımda dükkanın içinde bir bombanın döndüğünü gördüm ve bombayı atan kişi dışarı doğru kaçtı. (Veysel Ateş’i kastediyor.) Ben de onun peşinden koşarak dışarıda oturan vatandaşlara yakalamaları için seslendim. Vatandaşlar onu yakalarken patlama meydana gelmişti. Şahıs 1.75 boylarında esmer tenli birisiydi. Dışarıda onunla birlikte 3 kişi daha vardı. Halk linç etmek istedi, ancak biz polise teslim ettik. Krokide 100’e yakın kişinin adı vardı. Benim adımın üzeri kırmızı çizgi ile çizilmişti. Bu da benim ölüm emrimin verildiği anlamına geliyor. Bu listede ayrıca belediye başkanının ve DEHAP’a yakın aşiret liderlerinin isimleri vardı.’

2. SENARYO

Patlama anında

Veysel bizim arabadaydı

Astsubay Ali Kaya’nın ifadesi. Özcan İldeniz de bu ifadeye aynen katılıyor:

‘ Şemdinli’ye girdiğimizde aracımızı AKP ilçe binası önüne park ettik.Biz dururken Özcan, telefonla bir haber elemanını çağıracaktı. Kendisini alıp ilçe dışında bir görüşme yapacaktık. Haber elemanını bıraktıktan sonra savcılığa gidip dosyayı teslim edecektik. Durduktan sonra Özcan, ‘Abi ben bir caminin tuvaletine gidip ihtiyaç gidereyim’ dedi. Kapıyı açtığı anda büyük bir patlama meydana geldi. Ben şoför mahallinde, Özcan yanımda, Veysel arkadaydı. Ben bir güvenlik görevlisinin yaptığı şeyi yaptım, patlama yerine hızlıca gittim 10 metre gittikten sonra bize doğru bir grup geliyordu. Bu arada Veysel Ateş araçtan inip bana doğru geldiği sırada içlerinden birisi ‘Bu şerefsiz itirafçı’ diye bağırdı. İlçede herkes onu tanır, deşifre olmuştu. Tartışırken bir anda 30-40 kişi oldular. ‘İtirafçıyı bize verin’ diyorlardı. ‘Biz emniyetteniz araç devlet aracı’ diye bağırdım. Araca vuruyorlardı. Bu arada arka camı kırıp Veysel’i yumruklamaya başladılar. Olay 10 dakika falan sürdü.’

Sayısal için kupon alacaktık

Bombayı attığı iddiasıyla tutuklanan itirafçı Veysel Ateş ise savcılıktaki ifadesinde, şöyle demişti:

‘Sabah 08.30’da haber elemanları ile buluşmak için yola çıktık. Şemdinli’ye geldim. Bu sırada Özcan abdest alacaktı ve Sayısal Loto oynamak için kupon alacaktık. Daha arabadan çıkmadan bomba sesini duyduk. Ali sordu ‘Ne oluyor’ diye. ‘Hem yapıyorsunuz, hem soruyor musunuz’ deyip dövdüler.’

 

Astsubayların ağzından dakika dakika Şemdinli...

Tutuklanan astsubay başçavuş Ali Kaya ile astsubay Özcan İldeniz, birbirinin benzeri ifade verdiler:

ÖRGÜT HALKTAN VERGİ TOPLUYOR

Gidiş amacımız örgüt stratejisini, eylem şekillerini de değiştirmişti. Özellikle uzaktan kumandayla bomba patlatıyordu. Bunun için Şemdinli’yi seçme nedenleri ise hem İran hem Irak sınırından geçiş yolu olması nedeniyle önemlidir. Hem ülkeye giriş hem de kaçakçılık açısından hem de kaçakçıklardan vergi alınma açısından. Şemdinli’de bulunan Herki ve Gerde aşiretlerinin Kuzey Irak’ta bulunan gruplarla özellikle Barzani aşiretiyle akrabalıklarının olması ve Kuzey Irak’ta hayal edilen Kürdistan ile Türkiye arasındaki tampon ve geçiş bölgesi olmasındadır. Edindiğimiz istihbari bilgilere göre Sabri kod adlı Ali Kısık yoluyla Agirik kod isimli Uğur, Şemdinli’de ilçe merkezinde örgütlenmeyi sağlamak, işbirlikçi temin etmek suretiyle örgüte katılımla birlikte halktan vergi adı altında para topluyorlardı.

FAALİYETLER ARTTI

Asıl sorumlu Sabri, yardımcısı ise Agirik’ti. Bunlar bölgeye geldikten sonra eleman temin etme faaliyetlerini yoğunlaştırdılar.Sabri ve Agirik ile aralarında Seferi Yılmaz’ın da bağlı bulunduğu bir milis yapılanmasının olduğunu tespit etmiştik. Teknik takip üzerine Yılmaz’ın milis yapılanmasının başındaki kişi olduğunu Sabri kod adlı kişinin konuşmalarıyla tespit ettik. Milislerle bağlantıyı Yılmaz’ın yaptığını tespit ettik. Sabri kod isimli şahsın, cephe sorumlusu olduğunu tespit ettik. Yaptığımız teknik takip sonucunda 4 Kasım’da Yılmaz’ın Almanya’dan kendine çok önemli bir paketin geleceğini, tespit ettik. Paketin önemli olabileceğini düşündük. 7 Kasım’da Veysel Ateş ve Özcan’la Şemdinli’ye gittik.

KROKİ ÇİZDİK

Bazı haber elemanlarımızla görüştük. Bunlardan Seferi Yılmaz’ın ilçede olduğunu, milis yapılanmasına devam ettiği bilgisini aldık. Özcan çizdiği krokiye Seferi’nin evini, işyerini caddenin yapısını çizdi. Amacımız döküman, dosya oluşturmaktı. 1,5 senedir Hakkari’deyim Şemdinli’ye ilk defa gidiyorum ancak önemli bir olay olduğunda sorumluyla birlikte giderim.

KOMUTANLARIMIZ BİLGİSİ DAHİLİNDE

Çete suçlamasını kabul etmiyoruz. Biz her olaya komutanlarımızın bilgisi dahilinde, üzerimize kayıtlı araç, dokümanlar ve silahlarla çıkarız. Saat 12.00’de Şemdinli’ye girdik. Ben şoför mahallinde, Özcan yanımda, Veysel arkadaydı. Şemdinli’ye girişte Kaymakam Çeşmesi’nde durduk. Silah ve tesisatlarımızı insanlar tedirgin olmasın diye bagaja koyduk.

Özcan çeşmeden su içerken örgütün telefonla uzaktan kumandayla araçları bombayla nasıl patlattığını bu patlatmaların nasıl yaptıklarını deneme amacıyla Veysel beni arayıp telefonumu çaldırdı. ‘Tamam çekiyormuş’ dedim kapattım. Bu görüşmeden 10-15 dakika sonra olay mahalline gidip aracımızı park ettik.

EL BOMBALARI MKE YAPIMI

Olay yerine atılan el bombaları ile benzer özelliklere sahip el bombaları yeleklerimizde taşıdığımız zimmetimizde bulunan el bombalarıyla değiştirilmiş olabilir. Çünkü taşıdığımız el bombaları MKE yapımıdır. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığı bizim birimle yaptığı yazışmalar neticesinde iki adet MKE el yapımı bombasına el konulduğunu belirtmiştir. MKE’nin dışındaki el bombalarını biz kabul etmiyoruz. Ayrıca teknik takip sonucu elden edilen konuşmalara ilişkin dikkat çekmek istiyorum.

TEKNİK TAKİP DE ORTAYA ÇIKAR

Birisi Sabri kod isimli, Sabri’nin güvendiği örgüt elemanlarının Agirik kod adlı Şaros aracın başında oldukları sabittir. Bu da örgütün planlı bir şekilde hareket ettiğini Seferi Yılmaz’ın da bu kişilerle irtibat içerisinde olduğu tutanaklarda sabittir. Özcan İldeniz de olayın arkadaşının anlattığı şekilde oluştuğunu belirterek, ’Haber elemanlarını kullanıyordum görüşüyordum. Ben aynı personelle iki defa bir yere gitmedim çete olmak için aynı personelle çalışılması gerekir. Bir bayanın 156 imdat telefonun arayarak daha önce şehit olan askerlerin ölümünden Seferi Yılmaz’ı sorumlu tutması üzerine teknik takip faliyetimizi artırdık’ dedi.

 

Olayın şahidini CHP komisyonda görevlendirmedi...

CHP yönetimi, Şemdinli olayları sırasında ilçede bulunan, açıklamalarıyla olayı gündemde tutan ve Roj TV’de de demeci yayınlanan Hakkári Milletvekili Esat Canan’ı, TBMM Araştırma Komisyonu’nda görevlendirmedi.

Canan, ‘Görevlendirilmemem, partim açısından eksiklik’ dedi. Yönetim ise ‘Özel bir nedeni yok’ açıklamasında bulundu. CHP yönetimi, TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na üye olarak İstanbul Milletvekili Sırrı Özbek, Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer ve İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in adını TBMM Başkanlığı’na bildirdi. Komisyonda neden görevlendirilmediğini kendisinin de sorduğunu kaydeden Canan, bir yanıt alamadığından yakınarak, şöyle dedi: ‘Komisyonda olsaydım, olayın aydınlatılmasına, olayı yaşayan biri olarak katkım olurdu.’

/HÜRRİYET

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:32

İLGİLİ HABERLER