Asayiş
  • 5.2.2004 13:00

İŞTE UYUŞTURUCU KAÇAKCISI ÇETİNKAYA'DAN HER AY 5 BİN DOLAR ALAN NARKOTİK ŞUBEDEKİ KÖSTEBEK!...

Uyuşturucu lideri Çetinkaya'nın, Narkotik Şube'deki ''telekulağa'' ayda 5 bin dolar verdiği ortaya çıktı. Türkiye'de ele geçirilen en büyük parti olan 507 kiloluk eroin davasının sanığı Urfi Çetinkaya'nın polisten nasıl bilgi sızdırdığı, bütün ayrıntılarıyla ortaya çıktı. Savcılık iddianamesine göre, Çetinkaya polis Hasan Çüter aracılığıyla herşeyi öğreniyordu. DİNLENEN NUMARALARI ÇETEYE BİLDİRİYORDU NARKOTİK Şube'de ''teknik takip'' biriminde çalışan Hasan Çüter, kaçakçıların telefonunu dinlemek yerine çete üyelerine ''şu numaralar dinleniyor'' diye haber veriyordu. Polisin ne zaman operasyon yapacağını hemen bildiriyordu. TELEFONDAKİ ŞİFRE: ''PEKMEZ YAPACAK'' ÇETİNKAYA ile birlikte yakalanan sanıkların kendi aralarındaki telefon görüşmelerini şifreli yaptıkları belirlendi. Çete üyeleri, uyuşturucu için ''pekmez'', yakalanan parti için de ''patlamış'' ifadesini kullanıyordu. *** Pekmezli şifrenin faturası 5 bin dolar Türk Eskobar'ın Narkotik'teki telekulağına ayda 5 bin dolar ödediği iddia edildi. Çetinkaya ile adamları arsındaki şifre ''Teyzem pekmez yapacak'' idi. ULUSLARARASI uyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla yargılanan Matador Operasyonu sanığı Urfi Çetinkaya'nın, Narkotik Şube'de kendisi için telekulaklık yapan köstebek polis memuru Hasan Çüter'e ayda 5 bin dolar rüşvet verdiği iddia edildi. Çetinkaya ile adamları arasındaki şifrenin ise ''Teyzem pekmez yapacak'' olduğu belirtildi. Çetinkaya ile köstebeği arasındaki ilişki DGM Savcısı İsa Dalgıç tarafından hazırlanan iddianamede gözler önüne serildi. İddianameye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube'nin teknik biriminde görevli Hasan Çüter, Çetinkaya'ya polisin dinleyeceği telefonlar hakkında bilgi sızdırıyordu. Bu iddia üzerine tutuklanan Çüter, Metris Cezaevi'ne gönderildi. OPERASYON GECİKTİ DGM Savcısı İsa Dalgıç'ın hazırladığı iddianamede, Çetinkaya çetesinin yakalanmasına yönelik gerçekleştirilen ''Son Tango'' operasyonunda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi'nin teknik biriminde görev yapan Hasan Çüter isimli polis memuru polisin adacağı adımları tek tek Çetinkaya'ya iletti. Operasyon da çeteye bilgi sızdırılmasının saptanması üzerine gecikmeli olarak gerçekleşti. İddianamede, Çüter'in teknik takip altında bulunan telefon numaralarını, Çetinkaya çetesinin sanıklarından olan ve halen firarda bulunan Musa Güler'e bildirdiği yer aldı. İddianameye göre, çete üyeleri bu bilgiler doğrultusunda telefonlarını sık sık değiştirip, dinlenmelerini engelledi. Çetinkaya'nın da gizli kalması gereken teknik ve fiziki takip bilgilerini sızdıran polis memuru Hasan Çüter'e Musa Güler aracılığıyla ayda 5 bin dolar verdiği bilgisi yer alan iddianameye dayanarak, Çüter tutuklandı ve Metris Cezaevi'ne konuldu. ŞİFRELİ KONUŞMALAR Narkotik Şube'nin teknik birimi, takibe alınan uyuşturucu çetesine mensup kişilerin kullandığı telefonları dinleyip, konuşmaları bir tutanakla operasyonu yöneten birime veriyordu. Ancak iddianameye göre polis memuru Hasan Çüter, teknik birime bildirilen telefonları dinlemek yerine, çete elemanlarını arayıp, telefonlarının dinleneceği uyarısında bulunuyordu. Narkotik Şubenin teknik biriminde görev yapan köstebek sayesinde operasyonu adım adım izleyen sanık Urfi Çetinkaya ve adamlarının, telefon konuşmalarını da şifreli bir şekilde yaptığı belirlendi. DGM Savcısı İsa Dalgıç'ın 15 sayfalık iddianamesinde yer alan bilgilere göre bu görüşmelerden birinde, Rize'de bulunan sanık İskan Sarı, diğer sanık Enver Sarı'ya Büyükçekmece Türkoba köyü Çöplüce mevkiindeki imalathaneye yapılan operasyonda yakalanan uyuşturucuyu kastederek ''Senin orası patlamış'' diyor. Bunun üzerine Enver Sarı'nın da ''Siz işinize bakın, çocuklara söyleme korkarlar. Siz ufak ufak devam edin'' şeklinde konuştuğu belirlendi. PEKMEZ YAPAN TEYZE 30 Eylül 2003 tarihinde gerçekleştirilen telefon görüşmesinde ise sanık Faruk Alpaslan, diğer sanık Hüseyin Uysal'ı arayarak '' O bana söylediği şey hazırsa olur'' diyor, Uysal ise ''Tamam ben sana bir saate kadar haber veririm zaten 300'dür'' şeklinde cevap viriyor. Telefon görüşmelerinden en ilginci ise uyuşturucu maddenin ''pekmez'' olarak şifrelendiği konuşma oldu. Sanıklardan Fuat Şark ile Mehmet Yılmaz arasında 14 Ekim 2003 tarihinde gerçekleştirilen telefon görüşmesinde ''Mehmet, o gelecekler var ya, çarşambadan önce gelmesinler. Teyzemler salı günü gelip bizde pekmez yapacaklar'' deniliyor. Şark'ın bu sözlerine Yılmaz ''Onlar buradan çıktılar, ben şimdi onları bulamam'' diye karşılık veriyor. Bu konuşmalarda sanıkların Rize'ye imal edilen uyuşturucu maddeyi getirmek üzere giden İskan Sarı ile Hüseyin Uysal'ı kastettikleri belirlendi. Çete üyeleri telefon görüşmeleri sırasında birbirlerini sık sık ''Arkamızdan geliyorlar, kendine dikkat et'', ''Abi telefonunu yaptım, şu anda o telefondan seni arıyorum'', '' Git o telefoncudan o telefonu al, o telefon bize lazım, kimseyi aramasın o telefondan'', ''Seni takip etmişler numaralarını kapat'', ''Bana telefon açtılar, dediler ki telefonunuzu hemen kapatın'' şeklinde uyarmayı da ihmal etmiyorlar. sabah Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:34

İLGİLİ HABERLER