Devlet Bakanı Beşir Atalay, AB standartları gözetilerek yeni Basın Kanunu Taslağı hazırlandığını belirterek, ''Bu bir taslaktır, tasarı değildir. Bu konuda görüş ve katkıları bekliyoruz'' dedi.
Atalay, Bilkent Otel'de RTÜK Başkanı Fatih Karaca ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Abdurrahman Bilgiç ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün koordinatörlüğünde hazırlanan basın yasası taslağı hakkında bilgi verdi.
Önümüzdeki hafta 24 Temmuz Basın Bayramı'nın kutlanacağını hatırlatan Atalay, taslağı Basın Bayramı öncesinde açıklamayı uygun gördüklerini kaydetti.
İletişimin evrensel bir nitelik kazandığını, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile bunu kitlelere duyurmak özgürlüğünün giderek önem kazandığını vurgulayan Atalay, basın özgürlüğünün birey ve kitleler açısından temel bir hak olduğunu kaydetti. Birey ve kitlelerin gerçekleri öğrenme haklarının önemine işaret eden Atalay, basın özgürlüğüne bu iki boyuttan baktıklarını ve taslakta da bunu dikkate aldıklarını anlattı.
Yürürlükteki basın kanununun 1950'de yürürlüğe girdiğini anımsatan Atalay, bu kanunla çok partili hayatın gereklerinin hedeflendiğini söyledi. Kanunun, dönemine göre ileri bir adım olduğunu ve yasanın büyük bir hizmet gördüğünü ifade eden Atalay, ancak takip eden dönemlerde basın özgürlüğüne müdahaleler olduğunu kaydetti. 12 Mart, 12 Eylül gibi dönemlerde bu tür müdahalelerin yaşandığına dikkati çeken Atalay, ''Bu müdahalelerle Basın Kanunu yamalı bohçaya dönmüştür'' dedi.
Atalay, taslakta basın kanununu bütünlüğü içinde ele aldıklarını bildirdi.
Devlet Bakanı Atalay, 20-21 Şubat tarihlerinde geniş bir katılımla İletişim Şurası düzenlediklerini anımsatarak, şurada iletişim hayatına önemli katkılar sağlayacak konuların tartışıldığını söyledi. Atalay, şuradaki bütün görüşleri kitaplaştırdıklarını, basımı tamamlanan kitaptan ilgililerin yararlanabileceklerini söyledi.
KANUN TASLAĞI
Atalay, basın kanunu taslağının İletişim şurasında dile getirilen görüşler dikkate alınarak Prof. Dr. Nevzat Toroslu başkanlığında bir heyet tarafından hazırlandığını bildirdi. Atalay, ''AB standartları ve perspektifi, Avrupa insan hakları içtihatları, evrensel değerler ve ülkenin ihtiyaçlarının'' taslağın hazırlanmasında temel ölçütleri olduğunu bildirdi.
Taslağın katılımcı ve demokratik bir süreçle hazırlandığını anlatan Atalay, taslağın henüz bir hükümet tasarısı olmadığını ve ulaşacak bütün görüşleri değerlendirmeye hazır olduklarını vurguladı. Atalay, RTÜK yasası üzerinde de çalıştıklarını, onu da tartışmaya açacaklarını bildirdi.
TASLAĞIN ÖNEMLİ NOKTALARI
Devlet Bakanı Atalay, basın toplantısında taslağın içeriğine ilişkin bilgi vererek değerlendirmelerde bulundu.
Atalay'ın verdiği bilgiye göre, taslağın önemli noktaları şöyle:
-Basın özgürlüğünün içeriğine tam açıklık getiriliyor. Bu konuda AB normları dikkate alındı.
-Dağıtımın engellenmesi, toplatma, basında kullanılan makinelerin müsaderesi, süreli yayının kapatılması, hüküm yayınlatma gibi yaptırımlara yer verilmedi.
-Mevcut basın kanununda yer alan para cezaları önemli oranda düşürüldü. Para cezaları, hapis cezasına çevrilemeyecek.
-Cevap ve düzeltme hakkına işlerlik kazandırılması amaçlanıyor. Bu durum, daha net hale getiriliyor. Mevcut kanunda bu konuya ilişkin yer alan para cezası indirilmedi.
Devlet Bakanı Atalay, basın özgürlüğüne liberal baktıklarını ancak bireyin haysiyet ve şerefi ile toplumu da korumayı amaçladıklarını belirterek, cevap ve düzeltme hakkını bu çerçevede değerlendirdiklerini söyledi.
-Haber kaynağını açıklamama hakkı, sadece eser sahibiyle sınırlı olarak değil, yayın sahibini, sorumlu müdürü ve yardımcısını da koruyacak şekilde düzenleniyor. Bu kişiler, tanıklık yapmaya da zorlanamayacaklar.
-Yerel basının korunması amaçlanıyor.
Devlet Bakanı Atalay, hükümetin yerel basının korunmasına büyük önem verdiğini ifade ederek, yerel basının ihale ilanı alma limitinin yükseltildiğini söyledi. İhale ilanlarının yerel basının en önemli gelir kalemlerinden biri olduğunu belirten Atalay, bunun yerel basını rahatlatacağını kaydetti.
-Sorumlu müdür, muhabir sahiplik şartlarında AB ülkelerindeki uygulamalara paralel düzenlemelere tabi kılınıyor.
-Sorumlu müdürün yaş sınırı 18'e indiriliyor. AB Hukuku ve İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatları gözönüne alınarak sorumlu müdür için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı yerine ikamet zorunluluğu getiriliyor. -İnternet şurasında sağlanan mutabakat doğrultusunda mevcut Basın Kanunu'nda yer alan internete ilişkin hükme taslakta yer verilmedi.
Devlet Bakanı Atalay, internetin ayrı ve zor bir alan olduğunu, henüz uluslararası hukukunun da oluşmadığını vurgulayarak, bu konu üzerinde çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Devlet Bakanı Atalay, çalışmanın henüz taslak aşamasında olduğunu yineleyip, ''Bu bir tasarı değildir, bu konuda görüş ve katkıları bekliyoruz'' diye konuştu.
Milliyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:20