Gündem
  • 24.2.2015 12:30

'İzmir'de sadece Fırat değil Türk gençliği bıçaklanmıştır'

Bahçeli: 'İzmir'de sadece Fırat değil Türk gençliği bıçaklanmıştır' - Tıkla İzle

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Dağlık Karabağ Hocalı kasabasında yaşananlara dikkat çekerek, Ermeni çetelerin masum canları katlettiğini ifade etti. Bahçeli, Hocalı’da 613 vatandaşın katledildiğini hatırlatarak, 487 kişinin ağır yaralandığını ve bin 275 kişinin rehin alındığını söyledi.

Bahçeli, gelişmiş ülkelerin asıl soykırımcıları itiraf etmediğine işaret ederek, “1915 olayları ile ilgili çetele tutan, on yılladır aynı ezberlerle havanda su döven Ermeni çeteleri önce nehir gibi aktıkları mazlum Müslüman Türk kanının bedelini ödemelidir. Hocalı 23 yıldır kanamaktadır, peki nerededir Ermeni olarak övünenler, sokak sokak taşıyıp ‘Hepimiz Ermeniyiz’ gürültüsü çıkaranlar hangi deliktedir? İzmir’de şehit edilen gencecik ülküdaşımıza ses çıkarmayanlar, tepki göstermeyen çevreler, bu evladımızın ismi ‘yanlı’lı, ‘yun’lu bitseydi emin olun kıyameti koparırlar, hazırlanmış dövizlerle cadde cadde gezerlerdi. Seri katillere hayranlık duyanlar, Türk milletine kin ve husumet beslemektedir. Ermeni tezlerine avaz avaz bağırıp özür lobisinde buluşanlar, Türkiye’nin önünün kesmekte, milletimizin tökezlenmesini ummaktadırlar” ifadelerini kullandı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ege Üniversitesi öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun öldürülmesi ile ilgili şunları söyledi:

“Emin olunuz, duygularımızı ifade etmek için kifayetsiz, cümleler yetersizdir. Kaybettiğimiz gencecik, pırıl pırıl bir çocuğumuzdur. Düşünüyorum da ne çok ölüyor, ne çok üzülüyoruz? 46 yıldır tabutlar omuzlardan inmiyor, 46 yıldır şehitlerimizin, gözyaşlarının ardı arkası kesilmiyor.”Ege Üniversitesi’nde PKK’nın üs kurduğunu iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:

“Aylardır süren gerilim ve gerginlik üniversitede huzur bırakmamıştır. Üniversite yönetimi uyumuş veya sorunları ağırdan almıştır. İl Valisi ve emniyet güçleri güvenlikle ilgili şikayet ve beklentileri karşılayamamıştır. Fakülte koridorları sanki Kandil’in mağaraları gibidir. PKK’nın şehir uzantıları, milliyetçi ülkücü gençleri hiç durmadan tahrik etmişler, kesintisiz karışıklık ve kavga ortamı yaratmaya çalışmışlardır. Fırat evladımızı şehit eden katil, dikkat edin, bu hunhar eylemi herkesin gözü önünde yapmıştır."
Bahçeli şöyle devam etti:

“Teröristler ne zamandan beri görüş sahibi olmuştur? Katiller ne zamandır görüş ve fikir sahibi haline gelmiştir? Karşıt görüşlü uydurmasını hayasızca kamuoyuna servis edenler, Milliyetçi -Ülkücü hareketi ne zannetmektedir? Hiç kimse sabrımızla daha fazla oynamayı aklımızdan geçirmemelidir.”

“İÇ GÜVENLİK PAKETİ’NDE EVET DEDİĞİMİZ DEĞİŞİKLİKLER VARDIR VE OLACAKTIR” 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin parti olarak ‘evet’ dedikleri bazı değişikliklerin olduğunu belirterek, “Fakat vali, kaymakam ve polisleri hakim ve savcılara ait yetkilerle donatmak bize göre yanlıştır ve güvenlikle ilgisi yoktur” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Bahçeli, Ege Üniversitesi’nde çıkan olaylar sırasında hayatını kaybeden ülkücü Fırat Çakıroğlu’na yapılan saldırıyla ilgili olarak çok sert ifadeler kullandı.
Saldırının sadece Fırat Çakıroğlu’na yapılmadığını topyekun Türk gençliğine saldırıldığını sözlerine ekleyen Bahçeli, İzmir’de sadece Fırat’ın değil, insanlığın bıçaklandığını ve insani diğerlerin biçildiğini söyledi.

“FIRAT SİZİN İÇİN NE İFADE ETMEKTEDİR?”
“Mısırlı Esma için aylarca sızlanan, ekranlarda gözyaşı döken; Gazzeli gençlerin avukatlığına soyunan Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi; Fırat sizin için ne ifade etmektedir?” diye soran Bahçeli, “Fırat’ı bir nehir görüyorsanız, bilesiniz ki kıyısındaki tüm koyunları çaldınız ve çaldırdınız, eğer insan olarak kabul ediyorsanız, yine bilesiniz ki kanına girdiniz, canından ettiniz. Milliyetçi Hareket’i sokağa çekmek için bir plan ve proje varsa, bunu düşünenlerin hesabı da tutmayacaktır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e sızarak, tepkileri ajite ederek, heyecanları kışkırtarak dava arkadaşlarımı provoke etme amacında olanların hiçbir şart altında oyununa gelinmeyecek, aleti olunmayacaktır” dedi.
Bahçeli, ‘Şah Fırat’ operasyonuyla ilgili olarak eleştirilerine grup toplantısındaki konuşmasında da devam etti.

“HATIRLATIRIM Kİ, SİZİN FİLMİNİZ BUYSA BİZ ÖMRÜ BİLLAH REKLAM İZLEMEYE RAZIYIZ”
AK Parti hükümetinin Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nu tehdit ve şantajlara boyun eğerek terk ettiğini öne süren Bahçeli, “Korkaklar kafilesi, ürkekler koalisyonu vatanın bağrına hançeri saplamıştır. Kimse meraklanmasın, biz bu hançeri mutlaka çıkaracağız. 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması’nın 9. maddesiyle vatan toprağı olarak teyit edilen, muhafız bulundurma ve bayrak çekme hakkını elde ettiğimiz Süleyman Şah Türbesi 94 yıllık aradan sonra aniden yok sayılmıştır. Lozan’da vatanımızın bir parçası olarak sağlam esaslara bağlanan topraklardan gece yarısı apar topar kaçılmıştır. Cumhuriyet’i reklam arası olarak aşağılayan, yaftalayan sorumsuz ve güdük zihniyetler ne durumdasınız, nereye sıvıştınız? Hatırlatırım ki, sizin filminiz buysa biz ömrü billah reklam izlemeye razıyız” diye konuştu.

“KİME SORARAK VATANDAN VAZGEÇTİNİZ?”
Bahçeli, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun vatan toprağı olduğunu, Ankara’dan, Kayseri’den, Manisa’dan da hiçbir farkı olmadığını ifade etti.
‘Şah Fırat’ operasyonunun gerçekleştirilmesiyle ilgili çok sert ifadeler kullanan MHP Lideri Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti;
“Madem Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu Türk ana vatanının ayrılamaz bir parçasıdır, o halde ey Cumhurbaşkanı, ey Başbakan, ey Özel Paşa ne hakla, hangi yetkiyle, kime sorarak vatandan vazgeçtiniz? Bunu tarihe nasıl anlatacaksınız? Bunu millete nasıl izah edeceksiniz?”

“MUZAFFER KOMUTAN EDASIYLA POZLAR VERMİŞTİR”
“Hani ihtiyaç olduğu anda Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’na gidilecek, Türkiye’nin vatanı savunulacaktı?” diye soran Bahçeli, “Nerede kaldı kararlılık mesajları, nereye gitti meydan okumalar? Davutoğlu ile birlikte Özel Paşa karargahta an be an geri çekilmeyi izlerken en küçük bir utanma, mahcubiyet hali göstermemişlerdir. Başbakan ceketi çıkarmış, masaya serilmiş harita üzerinde incelemeler yaparak sanki fethe çıkmış muzaffer komutan edasıyla pozlar vermiştir. Öyle ya, AK Parti’nin lügatında erkekliğin onda dokuzu kaçmak, kalan kısmı da susmaktır. Korkaklığın sembolleri koruyamadığı vatan topraklarımızı algı yönetimiyle örtmeye kalkışmışlar, zaaflarını fuzuli hamlelerle telafi etmeye çabalamışlardır. Bu çerçevede Hükümet, sınırlarımızdan 200 metrelik uzaklıkta bulunan Suriye’nin Eşme Köyü’ne askeri birliği intikal ettirmiştir. Sanki gece gündüz ziyaret edecekmiş gibi, Milli Savunma Bakanı’na göre bu uzaklık yürüme mesafesidir” dedi.

“IŞİD KİMDİR Kİ HÜKÜMET KAÇMAKTADIR?”
Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu IŞİD tehdidiyle boşaltıldığını, bir şehid asker dışında diğer askerlerin sağ salim vatanlarına döndüğünü ifade eden Bahçeli, “Buna diyecek bir şeyimiz yoktur. Fakat IŞİD’ten kaçarken, PKK-PYD’nin hakimiyetinde bulunan Eşme Köyü’ne konuşlanmak da neyin nesidir? Bir yanda Türk bayrağı dalgalanırken, hemen yakınında Öcalan canisinin ve PKK’ya ait paçavralarının direklerde sallanmasına nasıl tahammül edilecektir? Burada da bir sorun olursa, nakil işlemi nereye yönelik olacaktır? Cizre’de tehdit var diye, Silopi’de terör saldırısı oluyor diye, Hakkari’de güvenlik zafiyeti olur bahanesiyle buraları da kamyonlara yükleyip nereye götürelim? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde askeri zaruretler çıkarsa, ne yapacağız, Kıbrıs’ı da Mersin’e, Antalya’ya, Yozgat’a mı nakledeceğiz? IŞİD kimdir ki Hükümet kaçmaktadır? Askeri zaruretler ve güvenlik sorunları geri çekilmeyi gerektiriyor idiyse, değerli arkadaşlarım söyler misiniz, biz Çanakkale’yi niçin müdafaa ettik, milli mücadeleyi niye verdik? Mondros Antlaşması’ndan sonra silah bırakmaya yanaşmayarak beş ay direnen, Medine’yi canı gibi savunan, Efendimizin emanetlerini korkusuzca sahiplenen, askerlerine çekirge yedirerek hayatta tutan çöl kaplanı Fahrettin Paşa’yı unutalım mı?” şeklinde konuştu.

“GÜVENLİK PAKETİ’NDE EVET DEDİĞİMİZ DEĞİŞİKLİKLER VARDIR VE OLACAKTIR”
Konuşmasında İç Güvenlik Paketi’nin görüşülmesinin olağanüstü şartlarda devam ettiğini kaydeden Bahçeli, Meclis’in arenaya döndüğünü, kavgalar, yaralanmalar, protestolar, oturma eylemleri milli iradenin saygınlığını hafiflettiğini söyledi.

Uzak Doğu parlamentolarında görülen şiddet sahneleri TBMM’de sıradanlaştığını dile getiren Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“AK Parti her türlü uzlaşma ve diyaloga kapalıdır. Nezaket kalmamış, demokratik adap ve seviye dip yapmış; Meclis’in itibarı baştan ayağa sarsılmıştır. AK Parti bir yanda iç güvenlik paketini hınç ve hırsla geçirme amacındayken, diğer yanda TBMM’nin güvenliğini sabote etmiştir. Biz öncelikle AK Parti’nin üslup ve izlediği usulü kabul etmiyoruz. Güvenlik böyle temin edilmez, edilemeyecektir. Biz parti olarak AK Parti’nin Anayasa, hukuk ve demokratik ilkelere aykırı tekliflerine sıcak bakmıyoruz. Elbette İç Güvenlik Paketi’nde evet dediğimiz değişiklikler vardır ve olacaktır. Görüşülmekte olan tasarının toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa, ‘havaifişek, molotof, demir bilye ve sapan’ ibarelerini ekleyerek, bunlarla toplantı ve gösteri yürüyüşlerin katılmayı yasaklayan tasarının 7. Maddesine, havaifişek, molotof, demir bilye ve sapan ile; ayrıca yasadışı örgüt ve topluluklarının kıyafetleriyle toplantı ve gösterilere katılanların cezalandırıldığı 8. Maddesine, Yine 2911 sayılı kanun çerçevesinde şiddet olaylarında ortaya çıkan zararın, zararı verenler tarafından ödenmesine ilişkin rücu maddesi olan 9. Maddesine, 3713 sayılı terörle mücadele kanununun içine derç edilen molotof ve kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatanlara ilişkin düzenlemeyi içeren 10. Maddeye Milliyetçi Hareket Partisi olumlu oy kullanmıştır. Tasarının bonzaiyle ilgili 11 ve 12. Maddesi ve diğer bazı teklifler tarafımızca desteklenmiştir. Fakat vali, kaymakam ve polisleri hakim ve savcılara ait yetkilerle donatmak bize göre yanlıştır ve güvenlikle ilgisi yoktur. Keyfi telefon dinlemeleriyle ilgili yasal kılıf mahsurludur. Savcılık kararı olmaksızın 48 saate varan önleyici gözaltı kararı tehlikelidir. Valilerin aşırı yetkilendirilmesi, Jandarma ve sahil güvenlik komutanlıklarının askeri görevleri göz önüne alınmadan hiyerarşik yapısı bozulacak şekilde iktidarın kontrolüne verilmesi bize göre sorunludur. Biz molotofun, bonzainin, maske takıp suç işlemenin ve her türlü suç aleti kullanmanın cezai sorumluluğunun pek tabiidir ki arttırılmasını istiyoruz. Ve Davutoğlu’nun demokratik itirazlarımızı püskürtmek amacıyla bizi HDP’yle yan yana gösterme kurnazlığını da şiddetle reddediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fuatavni ile ilgili sözlerine de atıfta bulunan Bahçeli, “Erdoğan, Twitter’deki belalısına, Twitter’deki kabusuna ‘delikanlıysan çık ortaya’ diyecek kadar gözü dönmüştür. Bu ikili arasına girmek bize düşmeyecektir. Kendi hesaplarını kısa süre içinde görmeleri en samimi dileğimdir” dedi. 

 

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 21:56

İLGİLİ HABERLER