KADINLAR DAHA DİNDAR
Kadınlar çaresizkaldıkları zaman,
Allah’a sığınarak kendilerini daha güvende
hissediyorlar. El açıp dua etmek, türbeleri ziyaret etmek, tespih çekmek kendilerini emniyette hissetmelerini sağlıyor.
Bakış açısı ne olursa olsun, hangi siyasi görüşten olursa olsun bir kadının din konusunda çok katı olması nadir rastlanan bir durum. En azından kandillerde kılınan bir namaz, veli bir zatın türbesinde edilen dualar veya evde yalnız başına el açıp Allah’tan yardım istemek bile hayatlarının bir köşesinde yer eder. Erkeklerin nispeten katı dünyasında cins-i latif mânâyı kolay kolay bırakmıyor. Aksiyon dergisinde yer alan bir röportajında Prof. Dr. Süleyman Ateş’e göre: “Erkekler daha katı bir görüşe sahip oldukları için önyargılarını değiştirmek daha zor. Kadınlar genelde daha dindar. Giyimi bu intibaı vermese de namaz kılabiliyor veya dine ilgi duyabiliyor. Hanımlar daha munis, duygulu bir yapıya sahipler.”
İnsan kendisini çaresiz hissettiğinde, olayları kontrol edemediğinde sığınacak bir liman arar. İlahi konulara eğilimdeki temel sebep budur.
DAHA İYİ ANLIYORLAR
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre kadınların dine daha yatkın olmasının nedeni ise kadınların erkeklerden farklı olarak acıma, empati gibi duygularının daha gelişmiş olması. Bir kadın karşısında acı çeken birinin halini daha iyi anlar. Bir baba gece ağlayan bebeği koşup kucağına almaya üşenirken, anne bir saniye bile yerinde duramaz. İşte bu duygusallıkla paralel olarak kadınların sığınma duygusu da daha fazla.
FITRÎ BİR SIĞINMA
Kadınlar çaresiz kaldıkları zaman, Allah’a sığınarak kendilerini daha güvende hissediyorlar. El açıp dua etmek, türbeleri ziyaret etmek, tespih çekmek kendilerini emniyette hissetmelerini sağlıyor. Kadın Psikolojisi kitabının yazarı Prof. Tarhan kadınların manevi eğilimlerini şöyle açıklıyor: “Dine daha bağlı olmaları biraz da, kadınların korkuya daha az dirençli olmalarından da kaynaklanıyor. Örneğin yılan korkusu kadının genlerinde vardır. Bir kadının anne olarak çocuğunu zararlı yaratıklardan koruyabilmesi için genlerine yılan korkusu ve diğer zararlı hayvanlardan korkma gibi özellikler işlenmiştir. Bu özellik dini duygulara ilgiyi artıyor. Kadında yapay bir güçlülük oluşmuyor. Erkeğin böyle bir şeyi fark edebilmesi için biraz daha bedel ödemesi veya kafasını kullanıp bu sığınma ihtiyacının farkına varması gerekiyor.”
YARATICIYI KABUL ETMEK
Dinin görevinin insanın bencilleşmesini engellemek olduğunu anlatan Prof. Tarhan kitabında şu tespite yer veriyor: “İnsanın evreni yaratan bir “dış güç” olduğunu bilerek bu güce karşı hesap verebileceğini düşünmesi, gizli kötülük yapmasını engeller.”
Evrende bir dış gücü kabul etmeyenin tapacak bir şey arayacağını ve sonuç olarak tek güç olarak kendisini kabul etmeye başlayacağını anlatan Prof. Tarhan’a göre bu eğilim erkekler de daha fazla görülüyor. Kadınların daha farklı olarak dinin verdiği mesajı daha rahat kavradığını söyleyen Prof. Tarhan: “Erkek egemen bir toplum kadını cinsel bir kimlik olarak görüyor, fiziksel görünümü ön planda tutuyor. Böyle olunca, yaşlandığı zaman kadının fiziksel görünümü azalınca kendini kötü hissediyor. Ve din onu mutlu eden bir duygu oluyor.” Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:09