Rum basınından derlenen bilgilere göre, AİHM'de 2 Eylül'de yapılması planlanan özel oturumda, Maraş kökenli, Ksenidu Aresti isimli Kıbrıslı Rumun Türkiye aleyhine başvurusu görüşülecek.
Politis gazetesindeki habere göre, Aresti de Loizidu davasında olduğu gibi, mülkünü kullanamamaktan kaynaklanan zararının tazminini talep ediyor. Mahkemenin, bu tür davalarda iç yargı olanaklarının tükenmesinden sonra AİHM'e gidilmesi ve Rumların başvurularının 30 Haziran 2003'te kurulan Mal-Mülk Tazmin Komisyonu'na havale edilmesine yönelik Türkiye'nin talebini incelemeye karar verdiği belirtiliyor.
Haberi ''Kıbrıs Sorununun Geleceği Belirleniyor, AİHM'de Rum Malları ve Kıbrıslı Türklerin Tanınmasına İlişkin Çok Önemli Birleşim'' başlıklarıyla veren Politis, davacı Aresti'nin avukatı Ahilleas Dimitriadis'in açıklamalarına da yer verdi. Dimitriadis'in açıklamalarına göre mahkeme, davacı (Aresti) ve davalıdan (Türkiye) 3 soruya yanıtlarını 21 Ağustos'a kadar göndermelerini istedi. Haberde, söz konusu sorular şöyle sıralandı:
''-Mal-Mülk Tazmin Komisyonu'nun statüsü nedir?
-Davacıların bu Komisyon'a başvurmamaları konusunda telkinlerle karşılaşıp karşılaşmadıkları...
-Annan planının reddedilmesinin, AİHM'de beklemede bulunan başvurulara etkileri nelerdir?'' Gazete, sorulardan üçüncüsünün siyasi boyutları bulunduğunu belirterek, bu soruyla dikkatlerin Kıbrıslı Rumların Annan planını kabul etmediklerine ve bunun sonucu olarak Kıbrıs sorununun çözümsüz kaldığına çekilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Avukat Dimitriadis da 3. sorunun ''Türkiye'nin hukuki bir davaya siyasi argümanlar ekleme çabası'' olduğunu iddia etti.
Gazete, 2 Eylül'deki özel oturumda aslında Kıbrıs sorununun da geleceğinin belirleneceğini öne sürerek, AİHM'nin ''siyasi kriterlerle hareket etmesi durumunda'' Türkiye'nin Kıbrıslı Rumların başvurularını KKTC'deki Mal-Mülk Tazmin Komisyonu'na havale etmeyi başaracağını yazdı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:45