Kılıçdaroğlu: 24 Haziran’dan sonra başkanlığı bırakmayı düşünüyordum ancak...
CHP'de dün yapılan Parti Meclisi'nde kurultay tartışmaları da masaya yatırıldı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimlerinden sonra genel başkanlığı Muharrem İnce'ye bırakmayı düşündüğünü ancak yaşanan olaylardan dolayı bırakmadığını söylediği belirtildi
CHP Parti Meclisi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “24 Haziran’dan sonra bırakmayı düşünüyordum. İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterirken de benden sonra o genel başkan olur diye düşündüm” dediği öğrenildi. Ancak sürecin çok farklı bir yere gittiğini belirten Kılıçdaroğlu’nun, Muharrem İnce ile bir araya geldiği yemekte “Sen genel başkan olursan parti bir haftada dağılır” dediğini anlattığı belirtildi.
CHP’nin 24 Haziran seçimlerinden 66 gün sonra yapılan “seçim değerlendirmesi” toplantısı, parti içi tartışmaların gölgesinde geçti. Parti Meclisi (PM) toplantısında, kurultay isteyen muhalefet kanadının sert eleştirileri üzerine Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan dikkat çeken açıklamalar geldi.
"BAŞARISIZSINIZ"
Şevket Yaman'ın Milliyet'teki haberine göre, CHP, Parti Meclisi (PM) dün, parti genel merkezinde seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere toplandı. Yaklaşık 8 saat süren toplantıda ilk olarak, ODTÜ’den akademisyenlerin hazırladığı raporun sunumu yapıldı. Uzun süren sunumun ardından PM üyeleri söz alarak değerlendirmelerde bulundu. Üyelerin konuşmasının uzun sürmesi nedeniyle, Genel Başkan Yardımcıları Fethi Açıkel, Faik Öztrak ve Ünal Çeviköz’ün sunumları yapılamadı. Bu nedenle, partinin il ve ilçe başkanlıklarının hazırladıkları değerlendirme raporları da toplantıda görüşülemedi. Alınan bilgilere göre, “değişim” talebiyle olağanüstü kurultay için imza veren PM üyelerinden bazılarının, Kılıçdaroğlu’nu ve parti yönetimini sert sözlerle eleştirmesi üzerine toplantı, parti içi tartışmaların gölgesinde devam etti. Bir PM üyesinin Kılıçdaroğlu’na yönelik “başarısızsınız” ifadesini kullandığı ve genel başkanlıktan ayrılması gerektiğini söylediği öğrenildi. Diğer PM üyelerinin de eleştirileri üzerine gerilimin dozunun yükseldiği belirtildi. Kurultay için imza veren Necati Yılmaz ile Grup Başkanvekili Engin Özkoç arasında ise sözlü gerilimin yaşandığı kaydedildi. Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu ile Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un da ekonomik gelişmeler üzerinden tartıştığı belirtildi.
"TÜZÜN'E DE SÖYLEDİM"
Yaşanan tartışmaların ardından Kılıçdaroğlu’nun, olağanüstü kurultay tartışmaları ile Muharrem İnce’nin genel başkanlık iddiasına yönelik değerlendirmelerde bulunduğu öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun, “Elbette ki ben sürekli genel başkan olmayacağım. Bir yerde bıracağım. 24 Haziran seçimlerinden sonra bırakmayı düşünüyordum. Sayın İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterirken de benden sonra o genel başkan olur diye düşündüm. Bunun için aday gösterdim. Aklımızda bu vardı. Ancak sonrasında yapılanlar maalesef güven verecek şeyler değil. Süreç çok farklı bir noktaya gitti” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun bunları İnce’nin ekibinden, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’e de söylediğini belirttiği öğrenildi.
"PARTİ DAĞILIR"
Kılıçdaroğlu, İnce ile bir araya geldiği yemeğe ilişkin, “Özel bir yemekte konuşulanların açıklanması çok yanlış oldu. Evet bana onursal genel başkanlık teklif etti. Yani bunu yapmayacağımı söyledim. Kendisinin genel başkan olması durumunda partinin bir hafta içinde dağılacağını da söyledim” ifadelerini kullandığı, yaklaşan yerel seçimlere yönelik de mesaj vererek, “Mevcut durumdan kimse memnun değil. Bunu gidermek için yeni yöntemleri birlikte oluşturmamız gerekiyor. Yerel seçimlere çok güçlü hazırlanmamız lazım” dediği ifade edildi. Kılıçdaroğlu’nun, İnce’ye yönelik, “Delegeyi arayıp kendisi için imza isteyen, oy isteyenden CHP’ye genel başkan olmaz” eleştirisinde bulunduğu da belirtildi.
BOYKOTA SERT ELEŞTİRİ
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun, “küskünlerin” seçimi boykot edeceğine yönelik tartışmalara, “Boykot etmek demek, AK Parti’ye oy vermek demektir. Böyle düşünenler doğrudan AK Parti’ye oy versin” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun PM üyelerinden gelen “önseçim” talepleri üzerine ise, “Önseçim sağlıklı bir ortamda yapılmıyor ki. Sanki önseçimle aday belirledik de yüzde 30 oy mu aldık?” dediği öğrenildi.
EYLÜL ORTASINDA YENİDEN TOPLANTI
Parti içi tartışmaların gölgesinde geçen toplantıda, daha önce yapılması planlanan sunumların yapılamaması ve seçim sonuçlarının ayrıntılı olarak tartışılamaması nedeniyle, PM’nin bir kez daha toplanması kararı alındığı öğrenildi. Bu çerçevede, PM’nin eylül ortasında seçim değerlendirmesi gündemiyle olağanüstü toplanmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Toplantıda, yarım kalan seçim değerlendirmesinin yapılacağı ve yerel seçimlerde aday belirleme yöntemlerinin de ele alınacağı bildirildi. Kılıçdaroğlu’nun, belediye başkan adaylarının ne zaman açıklanacağı konusunda ise, “Mevcut adayları erken açıklamayı düşünmüyoruz. Belediyemiz olmayan yerlere öncelik vermek istiyoruz. Örgütlere gerekli talimatları verdik. Adayları getirin, biz de araştırıp adayı belirleyelim” dediği öğrenildi.
"100 BİN MÜKERRER SEÇMEN"
ODTÜ’den akademisyenlerin toplantıda yaptığı sunumda dikkat çeken tespitlerin olduğu öğrenildi. Alınan bilgilere göre, Millet İttifakı’nın, ittifaka katılan tüm partiler için faydalı olduğu belirtildi. Sunumda, Millet İttifakı kurulmasının, Ak Parti ve MHP’nin daha fazla milletvekili çıkarmasını engellediği değerlendirmesi yapıldı. Sunumda, Türkiye genelinde, 100 bin “mükerrer” seçmen olduğu tespitine yer verilirken, bu seçmenlerin adı, soyadı ve soy ağaçlarının aynı olduğu bilgisi verildi. Sunumda, özellikle doğu ve güneydoğu sandıklarında “manipülasyon” yapıldığı bilgisine ulaşıldığı da ifade edildi.
MUHARREM İNCE: YALAN SÖYLÜYOR
Muharrem İnce, Parti Meclisi toplantısının ardından Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Muharrem İnce, şunları kaydetti:
“Seçimden 66 gün sonra seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla Parti Meclisi toplantısı yapıldı. Bu toplantıya Cumhurbaşkanı adayını davet etmemek sorun, toplantıda yalan söylemek ayrı bir sorun. Seçimden sonra beni davet etmiş ama ben gitmemişim. Benim olmadığım yerde zor durumdan kurtulmak için yalana başvurmak koltuk sevdası değil de nedir? Ben partiliyim davet gelseydi iki elim kanda olsa giderdim. Yediğimiz yemeğin saatini televizyonda geçen alt yazıdan öğrendim, yemeğin saatini ve yerini basına ben söylemedim, basını oraya ben davet etmedim, yemekte konuşulanları basına söylemekle suçluyorsunuz. O yemeğe basın ilgisini çeken sizsiniz. O yemek sayenizde herkesin bildiği, herkesin merak ettiği bir yemek haline geldi. Konuşulanları niye açıklamışım? Ne açıklayacaktım menüyü mü? Bana oy veren 15 milyona karşı sorumluluğum var benim. Bu toplantı seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla yapılmış ise Cumhurbaşkanı Adayı davet edilmeliydi. Cumhurbaşkanı Adayı hakkında yalan konuşmak için düzenlenmişse vah partimizin ve ülkemizin haline.”
Güncellenme Tarihi : 30.8.2018 09:39