Kılıçdaroğlu milletin gözüne baka baka türban yalanı söyledi
Sosyal medyadan yaptığı 'helalleşme' çıkışıyla tepkilere neden olan CHP lideri Kemal Kılıçoğlu dün gece katıldığı bir programda 83 milyon vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyledi. Katıldığı canlı yayında bu çıkışıyla ilgili kendisine yöneltilen "28 Şubat süreci mağdurlarıyla, başörtüsü yüzünden dışlananlarla nasıl helalleşeceksiniz" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Başörtüsü yasağının yanlış olduğunu çok kez dillendirdim. Onların acılarını anlamalıyız, aynı sorunların yaşanmaması için gelecek vizyonu belirlemeliyiz" ifadelerini kullandı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından paylaştığı videoda, 'Helalleşme' yolculuğuna çıkacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, "Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım." ifadelerini kullandı.
"BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ YANLIŞ OLDUĞUNU ÇOK KEZ DİLLENDİRDİM"
'Helalleşme' çıkışıyla ilgili kendisine yöneltilen "28 Şubat süreci mağdurlarıyla, başörtüsü yüzünden dışlananlarla nasıl helalleşeceksiniz" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Başörtüsü yasağının doğru olmadığını hayatımın her alanında dillendirdim. Onların acılarını anlamalıyız. Aynı tabloların yaşanmaması için gelecekte iyi bir vizyon belirlemeliyiz" dedi. Kılıçdaroğlu, helalleşmenin kucaklaşma olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu'nun sözleri, vekil olduğu dönemde CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı 'iptal başvurusu' ve geçmişteki çıkışlarıyla çelişti.
KEMAL KILIÇDAROĞLU, PERUKLU DURUŞMAYA GİREN AVUKATLARA SORUŞTURMA BAŞLATTI
18 Şubat 1998: SSK Genel Müdür Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla, Kırklareli'nde peruklu türbanla duruşmaya giren Öznur Toptaş, Konya'da türbanla duruşmaya girmekte direnen Nadire Boyalı Zengin, Şengül Kara, Zeynep Ümit Altınsay, Erzurum'da Züheyde Boncukoğlu hakkında soruşturma başlatıldı.
SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Başbakanlıkça yayınlanan genelgeler doğrultusunda personelimizden kılık kıyafet yönetmeliğine uymasını istiyoruz. Türban takan personelin birçoğu türbanını çıkarırken, bir kısmı da türban üzerine peruk takmaya başladı. Mahkemelerin belirli kuralları var. SSK avukatları da bu kurallara uymak zorunda. Türbanla duruşmalara girme konusunda ısrar etmeleri ve mahkemeye girememeleri üzerine, görevlendirildikleri davalar tehlikeye giriyor."
22 Temmuz 2007: 28 Şubat sürecinde oluşturulan "ikna odaları"nın mimarı İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, CHP'den İstanbul Milletvekili seçildi
9 Şubat 2008: Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldıracak Anayasa değişiklik paketi Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. 518 milletvekilinin katıldığı dünkü oylamada, 411 kabul, 103 ret oyu çıktı. CHP, başörtüsü yasağına destek verdi.
27 Şubat 2008: CHP ve DSP, üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Dava dilekçesi, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay tarafından Anayasa Mahkemesi'ne verildi.
12 Haziran 2011: Prof. Dr. Nur Serter, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olduğu dönemde CHP'den yeniden İstanbul Milletvekili seçildi.
30 Eylül 2013: Başörtü yasağı 1964 yılında başladı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uygulanan başörtüsü yasağını tamamen kaldırdı.
28 Ekim 2013: Canan Kaftancıoğlu, 28 Ekim 2013 tarihinde sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki şahsi hesabından, "Başörtü serbestisi diye bir şey olmaz. Var mısınız kılık kıyafet serbestliğine? Sonra oyunbozanlık yok ama! Meclis bahçesi uygun ben de öğle arası bikiniyle güneşlenmek mesela:))" ifadelerini kullandı.
13 Ocak 2018: Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı oldu.
SONUÇ: 28 Şubat sürecinde uygulanan başörtüsü yasağıyla 30 bin öğrencinin mağdur olduğu ifade ediliyor. Öğrenciler, 15 yıl boyunca eğitim ve öğretim haklarından mahrum oldu. Öğretmenler ve memurlar kamudan ihraç edildi. 28 Şubat sürecinde namaz kıldığı, eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle fişlenen bin 637 muvazzaf subay ve astsubay Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi.
