KİT KOMİSYONU'NDA 'TERBİYESİZ ADAM' KAVGASI

ZAFER ÇAKMAK
ANKARA -  AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında 'terbiyesiz adam' gerginliğinin yaşandığı komisyonda CHP milletvekilleri, Komisyon Başkanı Ünal Kacır'a da sert tepki gösterdi. Toplantıda Hakan Şükür'ün yüksek bir ücret karşılığı TRT ile anlaştığı iddialarını cevaplayan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "Gerekirse Hakan Şükür'ü de alacağız. Nasıl birileri de Rıdvan Dilmen'i alıyorsa, yüksek paralar ödüyorsa"
dedi.
TBMM KİT Komisyonu, TRT Genel Müdürlüğü'nün 2006 hesaplarının denetimi için AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır başkanlığında toplandı. Tansiyonun sık sık yükseldiği toplantıda CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında kavgaya varan tartışmalar yaşandı. CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, TRT Genel Müdürü Şahin'in, yaptığı konuşmada tekelleşmeden bahsederek medyada hangi tekelleşmeyi kastettiğini sordu. Bunun üzerine Koçal'a laf atan AK Parti'li komisyon üyeleri, CHP'nin, Doğan Grubu'nun
avukatlığını yaptığını savundu. AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan, "Ergenekon'un avukatlığı yetmedi şimdi de Doğan'ın avukatlığını yapıyorsunuz' diye konuştu. AK Parti Nevşehir Milletvekili Rıtvan Köybaşı ise Koçol'a, 'Doğan Grubu'yla ortak hareket ediyorsunuz' suçlamasını yöneltti. Tartışmanın uzaması üzerine araya giren Komisyon Başkanı Ünal Kacır, CHP'li komisyon üyelerini, 'Şurada birkaç televizyon kanalı görünce heyecanlanmayın' diyerek uyardı. Kacır'ın sözlerine CHP'li Koçal, "Bu
komisyonu bu hale getiren sizsiniz. Bir laf söylüyorsunuz, insanın kimyasını bozuyorsunuz" sözleriyle cevap verdi. Kacır ise Koçal'a, "Ali Bey ayıp ediyorsunuz" karşılığını verdi. CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok da geçen hafta BOTAŞ'ın görüşmelerinde medya olmadığını ancak aynı tartışmaların yine yaşandığını hatırlattı. Tartışmaların son bulmaması üzerine Komisyon Başkanı Kacır, toplantıya ara verdi.
Aranın ardından toplantı yeniden başladığında ise bu kez kameramanların görev yapacakları yere ilişkin tartışmalar yaşandı. Kacır, stenografların görevlerini yapamadıklarını savunarak kameramanların salonun yan taraflarından çekim yapmasını istedi. CHP'li üyeler ise basın mensuplarının istedikleri gibi görev yapabileceklerini belirtti. CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, kameramanlar yerlerine geçmediği için toplantıyı başlatmayan Komisyon Başkanı Kacır'a bağırmaya başladı. Kacır'ın, seviyeli olmasını
istemesi üzerine ise Ekici, "Senin seviyen mi kalmış ki. Sen bu işi yönetemeyecek bir insansın. Basını dışarı çıkarmak istiyorsun" diye konuştu. Zonguldak Milletvekili Koçal ise, "Biz şov yapmıyoruz. Biz heyecanlanmıyoruz. Biz vatandaşın hakkını, hukukunu savunmaya gayret ediyoruz" dedi.
Tartışmaların son bulmasının ardından komisyon üyelerinin konuşmalarına geçildi. Komisyonun CHP'li üyeleri, TRT'de son dönemde büyük bir kadrolaşma hareketinin başladığını belirterek, TRT yayınlarında muhalefete yer verilmediğini savundu. CHP'li komisyon üyeleri, TRT'de program yapmaya başlayan isimlerin, Fettullah Gülen'e yakın isimler olduğunu öne sürdü. CHP Bursa Milletvekili Özer, Hakan Şükür'le bir anlaşma yapılıp yapılmadığını, yapıldıysa Hakan Şükür'e ne kadar para ödeneceğini sordu.

"184 PROGRAMIN 180'İ KONUŞULMUYOR"
CHP milletvekillerinin eleştiri ve sorularına cevap veren TRT Genel Müdürü Şahin, Pekin Olimpiyat Oyunları'na BBC'nin 550, CNN'nin 500 kişiyle geldiğini, TRT'nin ise 50 kişiyle 24 saat yayın yaptığını anlattı. 50 kişiyle hata yapılabileceğini ancak bunun eleştirilmemesi gerektiğini kaydeden Şahin, "Benim isyanım buna" diye konuştu. Yapılan eleştirilerden gereken dersleri almaya çalışacaklarını ifade eden Şahin, bugüne kadar hiçbir dönemde, hiçbir TRT Genel Müdürü'nün, kimseye yaranamadığını vurguladı.
TRT'nin yayınlarında iktidar partisine ne kadar süre ayrılmış, muhalefet partilerine ne kadar süre ayrılmış bunların saniye saniye ellerinde olduğunu belirten Şahin, kamu yayıncısı olarak buna dikkat etmek zorunda olduklarını ifade etti. Program yapan isimlerin eleştirildiğine işaret eden Şahin, bugüne kadar iktidar yanlısı gibi görülen Fehmi Koru'nun şimdi Başbakan Erdoğan tarafından eleştirildiğini hatırlattı. Şahin, "Biz göreve geldikten sonra 180 program koyduk ama bunların 180'i konuşulmuyor, 4 tanesi
konuşuluyor" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın makamını 3 defa bizzat ziyaret ettiğini ve programa davet ettiğini anlatan Şahin, Baykal'ın bu davetlere olumlu cevap vermediğini söyledi. Şahin, çeşitli programlara davet edilen 13 CHP milletvekilinin de gelmediğini belirterek, "Onlar gelmedi diye programı mı iptal edeceğim" şeklinde konuştu.
TRT'nin bir devlet televizyonu olmadığını, kamu yayıncılığı yapan bir televizyon olduğunu belirten Şahin, devlet televiyonlarının Avrupa Yayın Birliği'ne üye olamadığına işaret etti. TRT'te çalışan sanatçıların başka yere kaydırılmasının sözkonusu olmadığını kaydeden Şahin, bir Bakanlar Kurulu kararı ile TRT'te görevli sanatçı ve spikerlerin dışarda da çalışabilmelerine imkan sağlandığını, bu yolla hem kurumun para kazandığını, hem de bu sanatçıların ceplerine biraz daha para girdiğini söyledi. Şahin,
TRT'te bir müzik kanalı kurup 24 saat kaliteli müzik yayını yapmayı da hedeflediklerini belirtti.
Göreve geldikleri günden bu yana TRT'de 245 kişinin işe alındığını ifade eden Şahin, bunların büyük bölümünün kadrosu bulunmayan kurum çalışanları olduğunu belirtti. TRT'de makbuzla çalışan insanlar olduğunu tespit ettiklerini belirten Şahin, "TRT'deki personel rejimini birdyerlerine geçmediği için düzene oturtmaya çalışırken kadrolaşma suçlamalarıyla karşı karşıya kalmayı anlamıyorum. Herşeyi hukuka uygun yaptığımız için rahatsızlık duymuyoruz. Hesap vermeye burada da, başka mercilerde de hazırım"
dedi.
TRT'nin bir çocuk kanalı açtığını, Kürtçe ve Arapça kanalla ilgili çalışmaların sürdüğünü belirten Şahin, önümüzdeki Nevruz günü tüm Orta Asya ülkelerinin kanalı olacak TRT Türk'ün de açılışını yapmayı hedeflediklerini belirtti. Kadrolaşma iddialarını hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini vurgulayan Şahin, "Böyle olsa bölge müdürlüklerini kapatmaz, 480 müdürlük kadrosunu 250'ye indirmezdik" diye konuştu. Özel televizyonların 180-200 kişiyle çalıştığına işaret eden Şahin, bunların yüzde 80'ninin yayıncı
olduğunu belirtti. Şahin, TRT çalışanlarının ise yüzde 60'ının idari personelden oluştuğunu belirtti. Şahin, şu anda kuruma sadece yayıncı aldıklarını, bundan sonra idari personel almayacaklarını açıkladı.
Ünlü futbolcu Hakan Şükür'ün TRT'de yorumcu olarak çalışacağı tartışmalarına da işaret eden Şahin, Hakan Şükür'le bizzat görüştüğünü ve televizyona davet ettiğini ancak gösterdiği hassasiyet dolayısıyla ne para konusunu görüştüklerini, ne de Hakan Şükür'le anlaşma yaptıklarını söyledi. Şahin şunları kaydetti:
"Belli kesim TRT'nin güçlenmesini istemediği için sanki Hakan Şükür'e belli bir miktar para verilmiş, anlaşma sağlanmış gibi 'bu ne anlar spordan' diye eleştirildik. Aynı şey İbrahim Tatlıses'le ilgili de oldu. Kürtçe kanal için yaptığımız anlaşma gereği 'belki kullanırız' düşüncesiyle İbrahim Tatlıses'i alacaktık. Ama hemen onu bir televizyon programına çıkardılar. 'Şu kadar ücret alıyormuşsun' dediler. O da ücretini açıkladı. Dedim ki 'bitti kardeşim, nasıl ben açıklamıyorsam siz de açıklamamak
durumundaydınız'. Anlaşma yapmamıştık. Bitirdik. TRT varsın böyle sıradan bir kanal olsun. Ne Hakan Şükür'le anlaşsın, ne öbürüyle. Biz bunu yapmayacağız. Gerekirse Hakan Şükür'ü de alacağız. Nasıl birileri de Rıdvan Dilmen'i alıyorsa, yüksek paralar ödüyorsa. Ama tüyü bitmemiş yetimin hakkını da gözetmek zorundayız. TRT'de bunu gözeteceğim."
Şahin, TRT'de program yapan ve programa çıkan isimlerin büyük kısmının sosyal demokrat olduğunu açıkladı. Telekom Yönetim Kurulu'nda bulunmasının eleştirildiğini hatırlatan Şahin, Telekom Yönetim Kurulu üyeliği görevi nedeniyle ücret aldığını ama bunun dışında aldığı bir ücret bulunmadığını ifade etti. Şahin, "Bu Genel Kurul'da da gündeme geldi, ben tazminat davası açtım. Zaman zaman eşim bile inanmıyor, 'sen 50 bin doları nereye götürüyorsun' diyor. Bu kadar acı bir suçlama olabilir mi?" ifadelerini
kullandı. Şahin, Telekom Yönetim Kurulu'nda olması dolayısıyla TRT'ye kazandırdığı çok ciddi rakamlar olduğunu da dile getirdi.