Koronadan değil koleradan öleceğiz
Sultangazi’de bulunan bir köyde yaşayan vatandaşlar yıllardır çözemedikleri su sorununu taşıma su ile karşılıyor. Su sıkıntısı ile mücadele eden köylüler taşıma su ile ihtiyaçlarını karşılarken yaşanan sıkıntının bir an önce çözüme kavuşmasını bekliyor.
Osmanlı döneminde su medeniyeti açısından çok önem taşıyan Sultangazi ilçesine bağlı Cebeci köyünde yaşayan köylüler 2021 yılında su sıkıntısı yaşıyor. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u feth etmesinden sonra büyük isale hatlarının hemen hemen hepsi yıkıldığı için o zamanlar bu köyde yaşayan halk su ihtiyaçlarını sarnıçlardan karşılamaktaydı.
Fatih Sultan Mehmet, I.Theodosius tarafından yaptırıldığı kabul edilen Belgrat Ormanları'ndan gelen galeri şeklindeki isale hattını, Cebeciköy ve Bozdoğan Kemeri altında yaptırdığı sıra çeşmelere kadar olan bölümünü adeta yeniden yaptırır gibi tamir ettirdi.
Tarihi yarımadayı besleyen su haznesinin bulunduğu Cebeci köyünde yaşayan vatandaşlar ise 2021 yılında yaşadıkları su sorununa bir an önce çözüm bulunmasını bekliyor.
Şebeke suları bulunmayan köylüler kendi imkanları ile getirdiği su ile hem kendi hem de hayvanlarının ihtiyaçlarını görmeye çalışıyor. Yıllardır yetkililerden köylerine su isteyen köylüler bir türlü seslerini duyuramadıklarını söyledi.
“Sudan dolayı makinelerimiz bile çalışmıyor “
Yaşadıkları su sorununun çözülmesini isteyen Valentina Aşuk, “İstanbul'un göbeğinde yaşıyoruz ve suyumuz yok. Senelerdir burada yaşıyorum ve su nedeniyle çok zorluklar yaşıyoruz. Sudan dolayı makinelerimiz bile çalışmıyor. Çoluk çocuğumuz var.
Hastalıktan ziyade susuz hiçbir şekilde bir şey olmuyor. İçme suyunu bir kenara bırakalım ama yıkama konusunda çok sıkıntı çekiyoruz. Suyumuz olmadığı için makinelerimiz sürekli bozuluyor. Su ile ilgili ne yapmamız gerekiyor açıkçası bilmiyorum. Şikayet edilip de mi suyun getirilmesi gerekiyor. 15 yıldır ben buradayım senelerdir bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Benden önce anne ve babam da bu sıkıntıyı çekti” diye konuştu.
“Suyun bir an önce getirilmesini istiyoruz “
Köylerine su getirilmesini isteyen Kadriye Karabulut, “20 yıldır buradayım. Sondajdan alıyoruz. Taşıma su alıyoruz o da yetersiz geliyor. Hastalık döneminde çok sıkıntılarımız oldu. Hidrofor sistemi kullanıyoruz bu seferde makineler çalışmıyor. Su ihtiyacımız çok. Bazen zor durumda kalıyoruz. Özellikle yazın suyumuz yetişmiyor. Suyun bir an önce gelmesini istiyoruz. Aşağı köye kadar getirdiler suyu. Aşağıya gelen su buraya gelmedi.
Boruları yarıya kadar getirdiler sonra geri götürdüler. Aşağıdakiler insan da buradakiler insan değil mi? Biz insan değil miyiz. Bizim suya ihtiyacımız yok mu. Bir an önce suyumuzu versinler. Depolarımız evlerin üzerinde. Sıcakta yosun bağlıyor, koku yapıyor. Dibi solucan bağlıyor. Hastalık yapıyor bizlere. Kullandığımız su resmen plastik kokuyor. Banyo kaparken depolardan kullandığımız su kaşıntı yapıyor.” ifadelerini kullandı.
2009 yılından bu yana su sorununun çözülmediğini kaydeden köy sakinlerinden Sinan Öztorun, “ Buraya 2009 yılında en son gelen benim. 2009 yılından bu yana burada yaşıyoruz. Burada 2009 yılından beri su ile ilgili müracaatlarımız oldu.
Burada gecekonduların kaçak oldukları gerekçesiyle su ile ilgili bir başarı sağlayamadık. Fakat 2017 yılının sonunda çıkan imar barışı kanunu bu tür yerleri yasal bir prosedüre oturttu. Burada bizim yerlerimiz hazine arazisi değil. Bunlar hepimizin tapulu arazileri. Bizler tapulu arazilerimizde bulunan gece kondularımıza su istiyoruz. 2018 yılının ocak ayında su ile ilgili olarak İSKİ Sultangazi şubesine başvuruda bulundum. İlk müracaatımız burada herhangi bir şebeke olmadığı için olumsuz sonuçlandırıldı. Bir süre geçtikten sonra tekrar müracaat yaptık. İkinci müracaatımız şebeke olmadığı ve burada kadastro yolu imar yolu yolu olmadığı için olumsuz sonuçlandırıldı.
Daha sonra üçüncü müracaatımızı yaptık. Burada yaklaşık 15 haneyiz. Komşularla birlikte müracaatımızı yaparken 15 imza topladık. Muhtarımızla birlikte İSKİ genel müdürlüğünde bulunan ilgili proje müdürlüğüne gittik. Biz oradaki görüşmemizde 15 hane olduğumuzu söyleyince buraya suyun verilmesinin İSKİ'yi sıkıntıya sokacağını, değmeyeceğini, bu zamana kadar nasıl başınızın çaresine bakıyordunuz. Siz bu taşıma su ile beraber bundan sonra da hayatınızı devam ettirin şeklinde cevap alınca bizler İSKİ'den umudumuzu kestik. Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na şahsım olarak müracaat etmek istedim. Konuyu 2018 yılı Ocak ayından itibaren özetleyerek bizzat elden Başkan İmamoğlu'na teslim ettim” şeklinde konuştu.
“Koronadan ölmedik, koleradan öleceğiz”
Buraya döşenecek olan boru dahil her şeyi kendilerinin yapmak istediklerini kaydeden Öztorun, “Biz Allah rızası için su istiyoruz. Biz eğer İSKİ'nin şuan itibariyle bunu yapacak bütçesi yoksa biz yalvarıyoruz ve sadece su istiyoruz. Zaten İmar barış kanunu ne diyor? Bu tür yerlere yapılan gecekondular eğer kayıt altına alınmış ise imar barışı başvurusu var ise 3194 sayılı kanun 16. Maddesi Elektrik, su, doğalgaz bağlanır. Bizim elektriğimiz var.
Biz su istiyoruz. Ben inanıyorum bir gün buraya su gelecek. İnşallah buradaki insanlar insanca yaşayacak. 21. Yüzyılda yaşadığımız halimize bakıyoruz şimdi. Ben koronayı çok zor atlattım. Ölümden döndüm. Koronadan ölmedim ama koleradan öleceğiz” dedi.
15 hanenin bulunduğu Cebeci köyü ise drone ile havadan görüntülendi. Görüntülerde köy içerisinde bulunan evlerin çatılarında su depolarının olduğu görülüyor.
Selim Bayraktar - Gülşah Kahveci - Hasan Tik
Güncellenme Tarihi : 26.4.2021 12:57