Yaşam
  • 19.8.2002 10:46

KUYRUKLU YILDIZLARIN MÜTHİŞ SIRRI...

KAYNAK : Haber Vitrini LONDRA/WASHINGTON - Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) geçtiğimiz günlerde büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. NASA'nın 3 Temmuz'da fırlattığı 'Contour' adlı uzay aracı, Dünya yörüngesinden ayrılmak üzereyken kayboldu. Araçla bir türlü irtibat kuramayan NASA yetkilileri, daha sonra aracın bulunması gereken yerde iki ayrı nesne tespit etti ve aracın ikiye ayrılmış olabileceğine karar verildi. 50 milyon kilometrelik uzun yolculuğun daha en başında su koyuveren 159 milyon dolarlık (yaklaşık 263 trilyon lira) araç, görevini tamamlayabilseydi bir kuyrukluyıldızın çekirdeğine 100 kilometre yaklaşabilen ilk araç olacaktı. Contour'un 2003 yılında Enki, 2006 yılında da 'Scwassmann-Wachmann 3' kuyrukluyıldızlarına yaklaşıp bu gezgin gökcisimleri hakkında dünyaya önemli veriler göndermesi hedefleniyordu. Bulut oluşturuyorlar Kuyrukluyıldızlar... Evrenin en gizemli gezginleri. Çünkü çoğu bir kez görüldükten sonra tuhaf bir biçimde 'yok oluyor'. Avustralyalı bir fizikçi kuyrukluyıldızların alelade birer gökcismi olmadıklarını söylüyor. 'Melbourne Üniversitesi'nden Robert Foot'a göre, kuyrukluyıldızlar evrenin yüzde 90'ını oluşturan karanlık madde ve onu saran donmuş buz kütlesinden oluşuyor. Evrende tespit edilen bütün kuyrukluyıldızlar, içinde milyarlarca kuyrukluyıldızın kaynaştığı 'Oort bulutu'ndan gelme. Bulut, uzayın en uzak köşelerinde dolaşıyor. Genellikle buluttaki bir kuyrukluyıldız, yanından geçtiği bir yıldızın etkisiyle Güneş tarafına doğru kayıyor. Bu durumda bir kuyrukluyıldızın başına gelebilecek iki şey var: Ya Güneş çevresinde dolanıp bir daha gözükmemek üzere tekrar buluta fırlatılıyor: Ya da Jüpiter, Satürn gibi dev bir gezegenle karşılaştığında hızı kesiliyor ve Güneş Sistemi içinde kısılıp, daha geniş bir tur atmak zorunda kalıyor. Tıpkı Halley gibi. Güneş Sistemine 'kısılmış' böyle bir kuyrukluyıldız, Güneş'in yanından her geçişinde yüzeyindeki buz kütlesinin bir metresi eriyor. Yani genellikle birkaç kilometre çapında olan kuyrukluyıldızların tamamen eriyip kaybolması için Güneş çevresinde pek çok kez tur atması gerek. Ama böyle olmuyor. Çünkü Güneş Sistemi'nin kapanına düşen kuyrukluyıldızların birçoğu Güneş'in yanından ilk geçişlerinde kaybolup gidiyor. Bu durum için genel kabul gören açıklama şöyle: Kuyrukluyıldızlar büyük oranda kayadan oluşuyor. Dış yüzeylerindeki buz kütlesi eriyince kuyruk ve başları parlaklıklarını yitiriyor, bu yüzden 'gözden kayboluyor'lar ve geride sadece bir asteroid kalıyor. Ama ABD'nin Colarodo eyaletindeki Southwest Araştırma Enstitüsü'nün yaptığı son araştırma bu tezi çürütecek nitelikte. ABD'li araştırma ekibine göre evrendeki asteroid sayısı 'muhtemel kuyrukluyıldız kalıntısı' sayısından çok daha az. Foot'a göre kuyrukluyıldızlar 'ayna madde' adını taktığı görünmez madde ve bir miktar da sıradan maddeden oluşuyor. Sıradan madde, Güneş'in yanından geçerken eriyor, geriye 'görünmez' çekirdek kalıyor. Çekim kuvveti Avusturyalı fizikçinin söz ettiği 'ayna madde', astronomların yıllardır kafa yorduğu; evrendeki açıklanamayan çekim kuvveti fazlalığına dayanarak varlığını 'sezdiği' ama bir türlü kanıtlanamayan 'karanlık madde'ye benziyor. 1972 ve 1973 yıllarında fırlatılan ve yaklaşık 30 yıllık yolculuklarının sonlarında, evrenin sınırlarına yaklaştıkça 'anlaşılamayan' bir güçle geriye, Güneş'e doğru çekilen NASA uydularının da evrendeki karanlık maddenin çekim gücünün etkisinde kaldığı iddia ediliyor. Hesaplamalara göre, evrenin yüzde 90'ı karanlık maddeden oluşuyor. Foot kitabında evrendeki her elektron, atom ve kuarkın bir simetriğinin olduğunu, fakat bu 'ayna atom'ların sıradan atomlarla ilişkisi çok zayıf olduğu için ortaya ışık çıkmadığını söylüyor. Ayna atomlar, ayna galaksiler, gezegenler ve belki de ayna yaşamlar oluşturuyor! Tüm bunlar bir bilimkurgu senaryosu gibi gözükse de CERN (Avrupa Parçacık Fiziği Merkezi) laboratuvarlarında yapılan deneylerde 12-14 milyar yıl önce, Büyük Patlama'da bildiğimiz maddeyle aynı anda ortaya çıktığı sanılan 'karanlık madde' araştırılıyor. Laboratuvardakiler, karanlık madde teorisinin en geç gelecek yıl doğrulanacağını -ya da yanlışlanacağınısöylüyor. Krater bırakmadan yok oluyorlar Fizikçi Robert Foot'a göre 'ayna madde' için tek kanıt kuyrukluyıldızlar değil. Foot, düşerken görüldükleri halde yere çarptıklarında hiçbir iz ya da krater oluşturmayan ateş toplarının çekirdeğinde de 'ayna madde' olduğu görüşünde. En iyi bilinen ateş topu olayı, 1908 yılında Sibirya'da meydana geldi. Tunguska Nehri yakınlarına düşen ve 100 bin tonluk bir kütlenin yaratacağı etkiyle binlerce ağaçtan oluşan ormanı yok eden 'ateş topu', krater yaratmadan yok oldu. Foot bunun tek olay olmadığını, bu tür olayların neredeyse her yıl gerçekleştiğini söylüyor. Geçen yıl Ürdün'ün başkenti Amman'da, bir cenaze törenine katılan 100 kişinin gözü önünde meydana gelen tuhaf olay da Foot'a göre bir ayna madde vakası. Çünkü cenaze sırasında yere düşerek taşları ve bir ağacı küle çeviren bu ateş topu da geride bir çukur ya da krater bırakmadı. Foot topun küçük bir parça 'ayna madde' olduğu görüşünde. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:48

İLGİLİ HABERLER