Libya Başbakanı Dibeybe'den Türkiye açıklaması

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, yaptığı açıklamada ekonomileri ve istikrarları açısından Türkiye'nin de çok önemli bir yer tuttuğunu ifade etti.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Libya için Avrupa'nın hayati önemde olduğunu bununla beraber ekonomileri ve istikrarları açısından Türkiye'nin de çok önemli bir yer tuttuğunu belirtti.

İtalya'nın yüksek tirajlı gazetelerinden Corriere della Sera'ya röportaj veren Dibeybe, 2011 öncesinde olduğu gibi ülkesinin yine birlik içinde olacağından emin olduğunu ifade etti.
Dibeybe, "İktidar değişimi süreci çok zor ve kanlı oldu. O andan itibaren bölgelerimizin, kabilelerimizin, kentlerimizin her biri sadece kendi çıkarlarını düşündü. Merkezi bir hükümetin olmayışı, merkezden uzaklaşan kabilecilikleri körükledi. Sonuç olarak üç paralel hükümet, iki parlamento, iki merkez bankası, çok sayıda mikro petrol ajansımız oldu." değerlendirmesinde bulundu.

"Kurumları bir araya getireceğiz"

Merkezileşmeyi önerip önermediğiyle ilgili soruya Dibeybe, "Tam olarak değil. Daha ziyade kaynakların ve gücün dağılımına bakıyorum. Kurumları bir araya getireceğiz, kaldı ki bunu bir aydan kısa sürede yüzde 80 oranında yaptım. Ayrıca hükümeti, parlamentoyu, Merkez Bankasını ve enerji ajansı ile muhtelif bakanlıkları birleştirdim. Geriye sadece ulusal ordu oluşturma meselesi kalıyor." yanıtını verdi.

Dibeybe, milis güçlere ilişkin "Ordu, Cenevre'de Birleşmiş Milletler (BM) ara buluculuğunda yapılan ve ateşkese izin veren görüşmeler vasıtasıyla birleşiyor. Milis güçlerinin, kendi güvenlik kuvvetlerimize, polis teşkilatına ya da kamuya ait sivil kuruluşlara entegre edecek tek bir küresel çözümle ortadan kaldırılması gerekir. Bakanlıklar ve kamu işletmelerinin, tüfekleri evde bırakmayı arzu eden militanları içine alması gerekir." ifadelerini kullandı.

Bingazi'deki duruma da değinen ve kentin zor bir dönemden geçtiğini aktaran Libya Başbakanı, bakanlarının Bingazi'yi ziyaret ettiğini, ülke genelinde güvenliğin bugün 5 ay öncesinden daha iyi durumda olduğunu vurguladı.

"Önce Libya yanlısıyım"

Libya'da artık çocukların yarınlarını düşünmeleri gerektiğine işaret eden Dibeybe, "Hiçbir ayrım gözetmeksizin, bize yeniden inşa için yardım eden herkesle birlikte olacağız. İşte bu yüzden İtalya, merkezi rolde olmaya devam ediyor. Artık hiçbir türlü sivil savaş istemiyoruz. Ömrüm boyunca 'Önce Libya' yanlısıyım." ifadelerini kullandı.

"Türkiye çok önemli"

İlişkilerde Avrupa'ya mı öncelik verip vermediğine ilişkin bir soru üzerine Dibeybe, "Avrupa, bizim için hayatidir ve bize kollarını açıyor. Biz bundan memnunuz, eğer bizi kabul ederlerse biz durmayacağız. Bizim ekonomimiz ve istikrarımız açısından Türkiye de çok önemli. Aynı şekilde iyi tanıdığım Mısır da... Kısa süre önce ziyaret ettiğim bu ülke, geleceğimiz bakımından merkezi bir ülke." yorumunda bulundu.

Akdeniz'de Türkiye ile Avrupa arasındaki gerginliklerdeki tavrının sorulması üzerine Dibeybe, "Ekonomik kalkınmanın, askeri gerginliklerin çözümü olduğu kanısındayım. İş konuşacağız, silahlar hakkında değil." değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetinin 24 Aralık için öngörülen seçimlere geçişi garanti etmek üzere doğduğuna ama kendisinin görevi bırakmak istemediğine ilişkin soruya Dibeybe, "Geçişi kolaylaştırmak ve yeni seçilenleri desteklemek niyetindeyim. Adaylığımı koymayı düşünebilirim ama o zaman hangi noktaya gelmiş olacağız göreceğiz. Bu esnada, yeni anayasa ve seçim yasası üzerinde çalışıyoruz." cevabını verdi.

Düzensiz göç konusu

Akdeniz'in orta kesimindeki düzensiz göç konusuna ilişkin Dibeybe, şunları kaydetti:

"Libyalılar, düzensiz göçün ilk kurbanları arasındadır. İtalya, Yunanistan, Fransa, Türkiye ya da bu fenomenin etkisindeki diğer ülkelerden farklı değiliz. Sorunun köklerine gitmek için çözümün sadece bizimle Avrupa arasındaki iş birliğinden gelebileceğini düşünüyorum.Avrupa'nın hem sınırlarımızı korumak hem de açlıktan, savaşlardan ve yoksulluktan kaçanların acılarını hafifletmek için bizimle masaya oturması gerekir. Sorun sadece jeopolitik ya da güvenlik sorunu değil aynı zamanda insanidir. İnsanların kaçtıkları ülkelere yardım etmek gerekir. Suriye'den savaştan kaçıyorlar, savaş biterse geri döneceklerdir. Ama Afrika'da açlık, kuraklık var. Daha karmaşık bir çaba gerekli."