LİSTE YAYIMLANMAYINCA VERGİ ALINAMADI
ANKARA - 13 Haziran 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve bazı maddeleri 2006 yılı içinde, bazı maddeleri ise 1 Ocak 2007'de yürürlüğe giren yeni Kurumlar Vergisi Kanunu, vergi cennetlerine kaçan paraların da vergiye tabi tutulmasına dönük hükümler öngörmüştü.
Kanunun dar mükellefiyete vergi kesintisini içeren 30'uncu maddesinin 7'inci fıkrası bu konuda şu düzenlemeyi getirmişti:
''Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle, Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılır.''
-VERGİ CENNETLERİ YER ALMIŞTI-
Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu uygulamalarına ilişkin olarak 3 Nisan 2007 tarihinde çıkarılan Genel Tebliğde de bu konuya açıklık getirilmişti.
Söz konusu düzenlemeye göre, vergi kapasitesi düşük olan ve büyük bölümü ada devletlerden oluşan vergi cennetlerine nakit veya finansal kuruluşlar aracılığıyla yapılan para transferleri, yüzde 30 oranında stopaja tabi tutulacaktı. Ancak bunun için öncelikle Bakanlar Kurulu'nun vergi cennetleri listesini yayımlaması gerekiyordu.
Düzenlemelerin ardından Gelir İdaresi Başkanlığı, hemen para akışında stopaj talep edilecek ülkeler listesini hazırladı. Liste oluşumunda da, OECD'nin ''OECD kurallarına uymayı taahhüt etmekle birlikte henüz bu düzenlemeleri somut olarak hayata geçirmemiş ülkeleri kapsayan'' gri listesinden yararlanıldı.
Ancak vergi cennetlerinin meydana getirdiği bu liste, o tarihten bu yana defalarca yeniden ele alınmasına rağmen Kurumlar Vergisi Kanununun düşük vergi kapasiteli ülkeler listesi bir türlü Başbakanlığa sevk edilemedi. Sonuçta da, listeye ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı 4 yıldır yayımlanamadı.
-ADA ÜLKELER DE YAN ÇİZMEYE BAŞLADI-
Bu nedenle Türkiye'nin 4 yıldır vergi cennetlerine kaçan paradan tek bir kuruş vergi alamadığını belirten bir Maliye yetkilisi, AA muhabirine şu değerlendirmede bulundu:
''Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca stopaj uygulaması için gerekli ülkeler listesinin yayımlanmaması, sadece vergi cennetlerine her yıl milyonlarca doların rahatlıkla kaçırılmasına, off shore hesaplarla insanların 1 kuruş vergi ödemeden yüksek faiz gelirleri elde etmesine neden olmuyor. Bu durum uluslararası alanda da bizi sıkıntıya sokuyor. Kanunun yayımı tarihinden hemen sonra vergi cennetleri listesi hazırlanmıştı. O dönem Jersey, Bilgi Değişim Anlaşması önerimizi hemen kabul ettiğini bildirmişti. Çünkü Türkiye ile Bilgi Değişim Anlaşması yapan ülkeler, bu listeden çıkarılacaktı. Diğer ada devletler de, takip eden dönemde Bilgi Değişim Anlaşmasına oldukça sıcak bakıyordu. Ne zaman ki, bu listenin yayımı uzadı, ada ülkeler de yavaş yavaş Bilgi Değişim Anlaşmalarından yan çizmeye başladı.
Daha önce anlaşma imzaladığımız Jersey dışında birçok ada ülkesiyle Bilgi Değişim Anlaşması görüşmeleri yapılıyordu. Şimdi bir çoğu bize (Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması) önerisiyle gelmeye başladı. Orada vergi yok ki, Çifte Vergilendirme Anlaşması olsun. Türkiye, vergi cennetleri listesini yayımlasın ve bu ülkelere giden paralara yüzde 30 stopaj getirsin, bugün bilgi değişiminden vazgeçen ülkelerin tümü anlama için kapımıza gelir.''
-LÜKSEMBURG'DAN BİLGİ AKIŞI YAKIN-
Bu arada İsviçre'den sonra en fazla gizli hesabın açıldığı belirtilen Lüksemburg'dan bu ülkede hesap açtıran Türklerle ilgili bilgi akışının yakın bir zamanda başlayacağı belirtildi.
İki ülke Maliye Bakanlarının Türkiye-Lüksemburg Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması kapsamında Bilgi Değişimi Anlaşmasını 30 Eylül 2009 tarihinde imzalamalarının ardından, Lüksemburg tarafı anlaşmaya ilişkin süreci geçen yıl Nisan ayında tamamladı.
TBMM de söz konusu anlaşmaya geçen ay onay verdi. Buna ilişkin Bakanlar Kurulu'nun yayımlanmasından sonra Lüksemburg ile Türkiye arasındaki bilgi değişimi uygulamaya girecek. Türkiye de, bu çerçevede Lüksemburg'daki hesaplarla ilgili bu ülkeden ilgi talep edecek.