Medya
  • 11.5.2005 12:50

MAGAZİN MUHABİRLİĞİNDEN PATRONLUĞA GİDEN ÖYKÜSÜ

Sezen Aksu, geçen hafta Bizim Lösemili Çocuklar Vakfi yararına düzenlenen bir gecede sahne aldı. Gecede Aksu'ya pırlanta bir broş armağan edildi. Minik Serçe de broşu vakfa bağışladı ve broş açık arttırmaya çıkarıldı. Ertesi gün gazetelerde broşu işadamı Numan Ceyhan'ın 26 milyara aldığı haberi yayınlandı. Biz de Ceyhan'ın kim olduğunu merak ettik ve araştırmaya başladık. 80'li yıllarda gazetecilik yaptığını öğrendik. Ceyhan, 6 ay önce de Dinç Bilgin'in Alsit Sitesi'ndeki villasını satın almıştı. Hem de 2 trilyon 750 milyon liraya... Peki sıradan bir muhabirken Türkiye'nin önemli işadamları arasına giren Ceyhan bu serveti nasıl yaptı. İşte size ilginç bir portre.

* Ne zaman gazeteciliğe başladınız?
14 yaşında Malatya'da Ufuk Gazetesi diye yerel bir gazete çıkarıyordum. Geçenlerde Abdulkadir Aksu bir törende bana plaket verirken 'Elimde büyüdü' dedi. O zaman Aksu, Malatya'da Emniyet Müdürü'ydü. 1974'te gazeteciliğe başladım. İlkokulda sınıfta duvar gazetesi çıkarıyordum. Ortaokulda da yerel bir gazetede çalışmaya başladım. Milliyet ve Tercüman'ın temsilciliğini yaptım. 1977'de Tercüman'ın teklifiyle İstanbul'a geldim. Aileme, 'Hava Harp Okulu'nu okumaya gidiyorum' dedim, imzam çıkıncaya kadar okuduğumu sanıyorlardı. Rahmetli Özal bana bir gün dedi ki: 'Günde kaç saat çalışıyorsun?' '16 saat çalışıyorum.' dedim. O da 'Kendine niye çalışmıyorsun?' dedi. 25 yaşında kimse bizi Genel Yayın Müdürü yapmayacak deyip, istifa ettim.

Sonra ne yaptınız?
Demirören Grubu'na girdim. Aslında o zaman Erdoğan Bey günlük bir gazete çıkarmayı düşünüyordu. Zaten Denge diye bir dergisi vardı, bir de haftalık Ayna gazetesi. Vazgeçti. Sonra Ayna bana bağlandı. Magazin bize çok kolay geldi. Sonra ilan koordinatörlüğü, halkla ilişkiler, reklam derken diğer şirketleri bağladılar. Niyetim gazete sahibi olmaktı ama önce para kazanacaksın. Patron olmadan gazete çıkar mı? 1987'de kendi işimi kurdum. Bana en büyük desteği Raif Dinçkök verdi. Beni gazetecilikten tanıyordu. 'Oğlum senin tüccar olman lazım' dedi. Şenu Teks diye bir şirket kurduk beraber. Ondan sonra o, 7 tekstil şirketine dönüştü. Sonra Ali Dinçkök'le ortak olduk. Ta 2000 yılına kadar devam etti ortaklık.

* Özal'la hangi vesileyle tanışıyordunuz?
Rahmetlinin oğlu gibiydim. Partiyi kurarken gazeteci olarak onunla beraber il il dolaştım. Yakınlık kurduk o sıra. Diyordu ki "Sen bu enerjiyle bu çalışmayla kendine çalışırsan çok iyi işler başarırsın."

* 90'lı yıllarda Akra Tekstil diye bir şirket kurdunuz değil mi?
Evet ama 2000'de böbrek kanseri olunca işi gücü kapattım. Korktum. Kapattığımda dört fason fabrika vardı. Dört fabrikada ayda 550 ton iplik üretimi yapıyordum. Bir de Akra Yapı'yı kurdum. Arsalarım vardı, onların üzerine ev yaptım.

* Birikiminiz var tabii...
Var. Her sene vergi rekortmeniyim. 2002'de 72'nci oldum.

* Son olarak Dinç Bilgin'in evini almışsınız?
Bu yıl 400 milyar gelir vergisi verdim. Sadece gayrimenkul yatırımlarından. Dinç Bilgin'in villasına gelince de... TMSF'ye ait Alsit'te bir evi satın aldım. Bilgin'in bankası 2001'de TMSF'ye geçince zaten o ev de Fon'a devrolmuş. Tadilat yapıyorum. 2 hafta sonra taşınacağız.

* Sezen Aksu'ya hediye edilen bir broşa 26 milyar verdiğiniz yazıldı...
Öyle bir şey yok. Ben ne 'Alıyorum" dedim, ne de, "Almıyorum". Orada Uğur Bey, "Tamam bu da Numan Bey'in" diye bir espiri yaptı. Sonra benim o broşu 26 bin YTL'ye aldığım yazıldı. Broşu almadım ama vakfa 50 bin YTL bağış yaptım.

  <ı>Haber : Seyhan SEVİNÇ

 

(vatan)

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:04

İLGİLİ HABERLER