Asayiş
  • 14.12.2007 14:52

MAHKEMEDEN EMSAL KARAR: ÇALINAN EŞYADAN MAĞAZA DA SORUMLU

Bir arkadaşıyla 12 Ekim 2005 tarihinde Etiler Nispetiye Caddesi’ndeki bir alışveriş merkezine giden Petek Pekuysal, ayakkabı almak için bir mağazaya girdi. Beğendiği ayakkabıyı deneyen Pekuysal’ın yere koyduğu çantası çalındı.
      Arnavutköy Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi olan Pekuysal, alışveriş merkezinin güvenlik kamerası görüntülerinden biri kadın 2 kişiyi teşhis etti. Pekuysal, şüphelilerden kadın olanın kolundaki çantanın da kendisine ait olduğunu bildirdi. Polis, konuyla ilgili çalışma başlatırken, Petek Pekuysal da zararının karşılanması için İstanbul 5.
      Tüketici Mahkemesinde söz konusu alışveriş merkezi ve mağaza aleyhine dava açtı.
      Pekuysal’ın avukatı Şimal Küçük tarafından hazırlanan dava dilekçesinde, müvekkilin "kendini son derece güven içinde hissederek alışveriş yapabileceğinden emin olduğu mağazadaki hırsızlık yüzünden mağdur olduğu" savunuldu.
      Dilekçede, Pekuysal’ın mağazanın daimi müşterisi olduğu belirtilerek, "olayda, kamera kayıtları bulunmasına rağmen hırsızların yakalanması için gerekli girişimlerde bulunmayan alışveriş merkezi ile hırsızlığa karşı önlem almayan mağazanın ağır ihmal sonucu kusurlu olduğu ve Pekuysal’ın çalınan eşyasının değeri olan 3 bin 758 YTL’lik maddi zararının karşılaması" istendi.
      Davacı Pekuysal’ın içinde 700 YTL olan çantasının 1500 YTL, makyaj malzemelerinin 250 YTL, telefon ve sim kartın 810 YTL, otomobilinin kontak anahtarının 348 YTL olduğu anlatılan dilekçede, davacının sürücü belgesinin de 150 YTL’ye yeniden çıkartıldığı ifade edildi.
      Dilekçede, davalılara zararın karşılanması için noter aracılığıyla ihtarname gönderildiği, ancak mağazanın ihtarnameye cevap vermediği, alışveriş merkezinin ise Pekuysal’ın kişilik haklarını zedeler nitelikte ifadeler kullandığı öne sürüldü.
     
     MAĞAZANIN SAVUNMASI
      Mağazanın avukatı Serpil Dalkılıç ise mahkemeye gönderdiği cevap yazısında, davanın genel usul kuralları çerçevesinde sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiğini belirtilerek, görev ve esas yönünden reddedilmesini istedi.
      Yazıda, "çantanın çalınma anına Pekuysal dahil kimsenin şahit olmadığını, iddia edilen hırsızlık olayının sadece soyut beyanlardan ibaret olduğu ve olayda tüm kusurun çantasının çalınmasına dikkat etmeyen davacıda olduğu" belirtilerek, "maddi tazminat isteminin hukuki ve ahlaki olmadığı" öne sürüldü.
      Mağazanın iş yerine gelen her müşteriye bir güvenlik görevlisi tahsis etmesine olanak bulunmadığı anlatılan yazıda, olası hırsızlık olaylarına karşı anons yapılarak, müşterilerin uyarıldığını da kaydedildi.
      Pekuysal’ın avukatı Şimal Küçük’ün zararın karşılanması için gönderdiği ihtarnameye cevap veren davalı alışveriş merkezinin avukatı Pelin Şenol Baruh ise çantası çalınan davacının "yan gözle dahi" çantasıyla ilgilenmediği için olayda "bütünüyle kusurlu olduğu" öne sürüldü.
      Yazıda, olayda alışveriş merkezinin kusuru bulunmadığı savunuldu.
     
     MAHKEMEDEN "KUSUR PRENSİBİ" DERSİ
      Davayı karara bağlayan İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi hakimi Sevtap Kaya’nın 12 Nisan 2007 tarihinde hazırladığı gerekçeli kararda, Pekuysal’ın çantasının mağazada ayakkabı denerken çalındığının sabit olduğunu belirtildi.
      Bu olayda öncelikle alışveriş merkezi ile mağazanın "kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı üzerinde durmak gerektiği" ifade edilen kararda, tüm davalılara yüklenmek istenen kusur (culpa) ve sorumluluğun "Contrahendo" sözleşme görüşmeleri sırasında işlenen kusura dayandığı anlatıldı. Roma hukuku ile müşterek hukukun esaslarını benimseyen Borçlar Kanunu’nun, kusur prensibine dayandığına dikkat çekilen kararda, buna göre zararın başkasına yükletilmesinin koşulunun "kusur" olduğu ifade edildi.
      Çantasının çalınmasında ise mağaza ile alışveriş merkezi arasındaki kiracılık ilişkisi bulunduğunu belirtilen kararda, mağazanın kiraya verilmesiyle işletme hakkının kiracı olan mağazaya geçtiği ve alışveriş merkezinin artık buraya müdahale etme hakkı ve yetkisinin bulunmadığı kaydedildi.
      Kararda, olayın genel alanlarda gerçekleşmediği ve çok sayıda kişinin bulunduğu alışveriş merkezinin tüm kapılarının kapatılarak içerdeki herkesin şüpheli durumuna getirilmesi ve hürriyetlerinin sınırlandırılmasının da mümkün olmadığı ifade edilerek, olayda kusur ve sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılan alışveriş merkezi hakkındaki davanın reddine karar verildiği belirtildi.
     
     MAĞAZA DA MÜŞTERİ DE KUSURLU
      Mağazanın ise alışveriş için gelen müşterinin mal güvenliğini ve özellikle kendi muhafazasına terk edilmiş bir eşyasını korumak zorunda olduğu anlatılan kararda, davalı mağazanın kusursuz olduğu yönündeki itirazların yerinde olmadığı bildirildi.
      Kararda, "Bir kişinin zarara kendisinin kusuruyla sebebiyet vermesi halinde, zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiğinin de genel hukuk ilkelerinden olduğunu" dile getirilerek, kendi muhafazasında olan çantasını ayakkabı denerken yere bırakarak çalınmasına imkan veren Pekuysal’ın da olayda ağır kusurlu olduğu belirtildi.
      Pekuysal’ın çantasını kendisiyle gelen arkadaşına teslim etmesi ya da daha dikkatli olabileceği ifade edilen kararda, Pekuysal’ın "ağır kusurlu" olduğunun gözetilerek, talep edilen tazminattan indirim yapılması ve indirim yapılırken taraflara yüklenecek kusurun olayın oluşuna göre belirlenmesi gerektiğine yer verildi.
      Olayda Pekuysal’ın çantasını kontrolsüz bir şekilde yere bırakarak kolayca çalınmasına imkan yarattığı, buna karşılık "Mağazanın kendi ürünlerini muhafaza için gösterdiği dikkati mağazaya gelenlerin güvenlikleri için de göstermesi gerektiği" vurgulanan kararda, taraflara yüklenecek kusurun yarı yarıya olması gerektiği konusunda kanaat oluştuğu belirtildi.
      Kararda, bu değerlendirmelerin ardından Pekuysal’ın talep ettiği tazminatın yarısı olan 1879 YTL’lik tazminatın yasal faiziyle birlikte mağazadan alınarak Pekuysal’a verilmesi hükme bağlandı.
     
     YARGITAY KARARI ONADI
      Tüketici mahkemesinin kararını temyiz eden davalı mağazanın avukatı Serpil Dalkılıç, olayın bu mahkemenin görev alınında olmadığını öne sürerek, usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ettiği kararın bozulmasını istedi.
      Kararı inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 4 Aralık 2007 tarihli ilamıyla dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, yasaya uygun gerektirici nedenler ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle temyiz iddialarının reddine karar vererek, usul ve yasaya uygun olan tüketici mahkemesinin kararını onadı.
     
     DAVACININ GÖRÜŞÜ
      Petek Pekuysal, kesinleyen kararın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, gerçekleşen hırsızlık olayına rağmen sorumluların yeterince hassas davranmaması yüzünden bu sürece gelindiğini söyledi.
      Mağazaların müşteri hassasiyetini gözetmesi gerektiğini ve mağazalarda hırsızlık olayları için yeterince önlem alınamadığını dile getiren Pekuysal, "Normalde bu davayla uğraşmayı düşünmezken, mağazanın tutumu yüzünden adli süreci başlattım" dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:12

İLGİLİ HABERLER