Gündem
  • 31.10.2013 11:20

Meclis dopinge el atacak!..

Meclis,  son olarak vücut geliştirme  sporcusu Şahin İrenci'nin ölümüyle gündeme gelen doping kullanımına el atacak.

 

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doping konusunda yaklaşımlarının sıfır tolerans olduğunu belirterek, "Çok kararlı şekilde dopingi sıfırlamak üzere Hükümetimizin de desteğini alarak bir program belirledik ve o program doğrultusunda hareket ediyoruz. Eylem planımız çok net, asla taviz vermeyeceğiz. Sporcu, antrenörü, kulübü, federasyonu herkes bedel ödeyecek.  Doping yapan, yaptığım yanıma kar kalır anlayışıyla, bundan sonra yoluna devam edemeyecek" dedi.

Kılıç, dopingle mücadelede en önemli enstrümanın sık aralıklarla numune almak olduğunu vurgulayarak, bu amaçla 2012 ve 2013 yıllarında maliyeti de göze alarak sık aralıkla numune aldıklarını kaydetti.

''Bundan dolayı da dopingle ilgili net tutumumuz apaçık ortaya çıktı" diyen Kılıç, şunları söyledi:

"Esasında son dönemde karşılaşılan vakalar, doping kullanımının arttığına işaret değil, doping kullanımının yakalandığının işaretidir. Çünkü ne kadar sıklıkla numune alırsanız, doping veya yasaklı madde kullananları o kadar büyük sıklıkla  yakalama ihtimaliniz artar. Biz yakaladığımız, yakalanları da federasyonlar marifetiyle duyurduğumuz için bu sayılar ortada...Çünkü biz dopingi zehir olarak görüyoruz. Kötüsü hemen öldüren bir zehir, iyisi uzun vadede öldüren bir zehirdir. Nihayetinde beyin, böbrek, ciğerler üzerinde kalıcı hasarlar bırakan bir zehirdir. Yasaklı maddelerin tamamı için bu değerlendirmeyi yapabiliriz. Hele hele bilinçsiz kullanıldığında, ölümcül olma riski daha da artıyor. Bilinçli veya bilinçsiz kullanım, ne olursa olsun, kan veya idrarda yakalandığında, zaten sporcunun uluslararası madalyaları, ona dayalı olarak aldığı bütün ödüller geri alınıyor. Ama bunun dışında bilinçsiz kullananlarda ölümcül eserler de bırakabiliyor. İşte son olarak vücut geliştirme sporcusu Şahin İrenci'nin ölüm olayında olduğu gibi...Üzerinde adı yazmayan, içinde prospektüsü olmayan bir ilaç...Bundan dolayı tek kişiyi kabahatli bulmak da mümkün değil. Sporcusundan antrenörüne,  antrenöründen kulübüne, spor salonundan federasyonuna kadar zincirleme olarak herkesin mesuliyeti var."

-"Verilerden uzun yıllar yararlanılacak"-

Kılıç, Bakanlık olarak  dopingle mücadeleye devam ettiklerine işaret ederek,  "Elbette her hükümet Parlamento'nun içinden çıkar.  Parlamento'da kurulacak bir araştırma komisyonu marifetiyle de spora ilgisi olan, sporla alakası olan milletvekillerimizin, hem Türkiye örneğini hem dünya örneğini, hem iyi hem kötü örnekleri araştırmaları, incelemeleri, nihayetinde ortaya çıkaracakları rapor doğrultusunda da Türk sporuna bu yönde katkı ve destek vermelerini arzu ettik" dedi.

Geçmiş yıllarda Meclis'te sporda şiddet olaylarını araştırma komisyonu kurulduğunu hatırlatan Kılıç, Komisyon Raporu'ndan bugün hala yararlandıklarına işaret etti. Kılıç, Parlamento'da oluşturulacak doping olaylarını araştırma odaklı komisyonunun da ortaya çıkaracağı verilerin uzun yıllar istifade edilecek veriler olacağına ınancını dile getirdi.

Kılıç, "Nihayetinde biz bu mücadeleye devam ediyoruz. Bilimsel zeminde devam ediyoruz. Haccetepe Üniversitesi'nde Türkiye Doping Kontrol Merkezi'ni kurduk. Merkezin akreditasyon onayını bekliyoruz. Onay geldikten sonra doğrudan numuneleri almaya ve onaylı laboratuvar test sonuçlarını ortaya çıkarmaya başlayacak. Madem ki bu bilimsellik işin içinde, madem ki siyasal süreç dopingi önlemek noktasında sıfır toleransla işin içinde...O zaman Parlamento iradesinin olmaması eksiklik olurdu. Onu da sürece dahil ediyoruz" diye konuştu.   

-"Sorun uygulamadan kaynaklanıyor"-

Dopingle ilgili yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç olup olmadığı konusunda ise Kılıç, şunları kaydetti:

"Yeni bir kanuna ihtiyaç duyduğumuz kanaatinde değilim. Ama yönetmelik, genelge takviyesine ihtiyaç olabilir. Buna rağmen dopingle ilgili olarak Spor Teşkilat Kanunu içinde bazı maddeler getireceğiz. Ama yine de hukukçu olarak söylüyorum; varolan yasalardaki hükümler uygulayıcılar tarafından iyi uygulansa Türkiye'de herhangi bir konuda yasal boşluk olduğuna inanmıyorum. Sorun uygulamadan kaynaklanıyor. Doping mevzuatı yeterli değilse bile, TCK ve diğer kanunlardaki paralel düzenlemelere atıfta bulunarak uygulamalara geçilebilir, yine istenilen neticeler ortaya çıkabilir. Doping zehir... Zehir cana kast demektir. İlla Doping Kanunu'nda bir madde aramaya gerek yok ki...Uygulayıcılar, çok rahat TCK'dan gidebilirler." 
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 10:47

İLGİLİ HABERLER