Ekonomi
  • 3.5.2002 11:20

MERKEZ BANKASI: "ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİ SÜRECEK"

KAYNAK : Haber Vitrini Merkez Bankası, bu yılın ikinci üç aylık döneminde de, ekonomide ''döviz arz fazlasının'' devam etmesinin beklendiğini bildirdi. Merkez Bankası tarafından hazırlanan Nisan ayı Para Politikası Raporu yayımlandı. Rapora göre, reel kesimde nispi bir canlanma gözlemlenmekle birlikte, bunun ithalat talebi ve döviz kurları üzerinde aşırı bir baskı yaratmayacağı tahmin ediliyor. Toplam talepte, yılın ikinci çeyreğinden itibaren, enflasyon üzerinde baskıya yol açmaksızın sınırlı bir toparlanma beklendiği ifade edilen raporda, firmaların stok biriktirmeleri ile özel tüketim harcamalarının söz konusu toparlanmanın temel kaynağı olacağının düşünüldüğü belirtildi. Raporda, ''bu nedenle önümüzdeki dönemde, enflasyona hem döviz kurlarından hem de talep yönünden bir baskı beklenmemekte ve enflasyondaki düşüş eğiliminin devam edeceği tahmin edilmektedir'' denildi. İHRACAT PERFORMANSI Raporda, ihracat ve turizm konularında ise şu ifadelere yer verildi: ''Türk Lirası'nın güçlenmeye başlaması ve dış talep konusundaki belirsizlerin -azalarak da olsa- sürmesi, 2002 yılında ihracatın geçtiğimiz yıl gösterdiği performansa ulaşması ihtimalini güçleştirmektedir. Ocak-Mart döneminde, yurdumuza gelen turist sayısı beklentilerin üzerinde artış göstermiştir. Olumsuz uluslararası siyasi gelişme olmaması durumunda, turizm sektöründe bu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam etmesi büyümeyi olumlu etkileyecektir.'' PETROL FİYATLARI 2002 yılı genelinde enflasyonun seyri açısından risk oluşturulabilecek en önemli unsurun uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmeler olduğu bildirilen raporda şöyle denildi: ''Fiyatların gidişatı açısından olumsuzluk yaratabilecek diğer önemli bir unsur, 2001 yılı genelinde mal ve hizmet fiyatları arasındaki farkın 2002 Şubat ayı ve sonrasında kapanmaya başlaması ve hizmet fiyatlarının katılılıklarının da etkisi ile yukarıya doğru bir eğilim göstermeye başlamasıdır. Önümüzdeki aylar için hizmet fiyatlarının genel enflasyon seyri açısından risk oluşturabileceği düşünülmektedir.'' ''PROGRAMA OLAN GÜVEN ARTTI'' Programa olan güvenin arttığı belirtilen raporda, bu gelişmeler sonucunda, mali piyasaların istikrara kavuştuğu, Türk Lirası'nın Kasım ayından itibaren güçlenmeye başladığı ve Hazine iç borçlanma faiz oranları gerilediği hatırlatıldı. Maliyet yönlü enflasyonist baskılardaki azalmanın yanısıra, iç talepteki yetersizliğin sürmesi de, son aylarda, fiyat artışlarının yavaşlamasına katkıda bulunduğu kaydedilen rapora göre, Ocak-Mart döneminde, gıda fıyatlarında yüzde 11.1, gıda dışı tüketici fiyatlarında ise yüzde 7.1 oranında artış oldu. Raporda, Türk Lirası'nın güçlenmesi ve talep yetersizliğinin sürmesi gıda dışı mal fiyatlarındaki artışları yavaşlatırken hizmet grubu fiyatları üzerine etkisi sınırlı kaldığı ve bu grupta katılığın devam ettiği bildirildi. Raporda, kamu kesiminin fiyatlandırma politikasını enflasyon hedefi ile uyumlu götürmesi ve üretim maliyetlerindeki olumlu gelişmelerin, son aylarda tarım dışı toptan eşya fiyatlarındaki yavaşlamaya katkıda bulunduğu ifade edildi. Tarım üretimindeki gerileme ile olumsuz hava koşullarının yarattığı ürün kaybı ve ulaşım güçlüklerinin ise tarım fiyatlarını olumsuz etkilediği kaydedilen raporda, 2002 yılı Ocak-Mart döneminde, tarım ürünleri fiyatları yüzde 23.8 oranında artarken, tarım dışı toptan eşya fiyatlarının yüzde 4.7 oranında yükseldiği bildirildi. Raporda, Bu dönemde, alt sektörler itibariyle önemli farklılaşma gözlenmesine karşın, özel imalat sanayiinde fiyat artışın yüzde 4.2 olduğu belirtildi. Mart ayı itibariyle, yıllık enflasyon trendi TEFE'de yüzde 39.7'ye, TÜFE'de ise yüzde 35.5'e gerilediği bildirilen raporda, tarım dışı TEFE'de yüzde 19.5, gıda dışı TÜFE'nin ise yüzde 43.7 olarak gerçekleştiği kaydedildi KISA VADELİ FAİZ ORANLARI Merkez Bankası'nın 20 Şubat 2002 tarihinden bu yana kısa vadeli faiz oranlarında toplam 11 puanlık, 4 kez indirime gittiği belirtilen raporda şöyle denildi: ''Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de Merkez Bankası, ekonomideki diğer gelişmelerin yanısıra enflasyonun gelecekte alacağı değerleri göz önüne alarak kısa vadeli faiz oranlarını etkin bir şekilde kullanmaya devam edecektir.'' Parasal büyüklüklerin yılın ilk üç ayında reel olarak gerilemesini sürdürdüğü belirtilen raporda, kredi hacminin hem arz hem de talep bakımından daralmaya devam ettiği bildirildi. Raporda, kredi arzını olumsuz yönde etkileyen unsurlar olarak, bankaların kaynak maliyetinin artması, kaynak sağlama imkanlarının daralması ve kredi geri dönüşlerinde karşılaşılan güçlüklerden dolayı likit kalmayı tercih etmeleri gösterildi. Ayrıca bankaların yeniden sermayelendirilme süreci devam ederken, yeni risk almama eğilimlerinin de, kredi arzını olumsuz yönde etkilediği ifade edildi. DOLAYLI VERGİLER Rapora göre, ekonomideki daralmanın sürmekte olması, özellikle bazı dolaylı vergileri olumsuz etkilerken, faiz dışı transfer harcamalarında yükselme gözleniyor. 2001 yılı Şubat krizinden sonra ekonomide gerçekleşen gerilemenin, iç talepte ortaya çıkan daralmadan kaynaklandığı ve toplam yurtiç talebin yüzde 18.4 oranında azaldığı belirtilen raporda, şöyle denildi: ''Özellikle dayanıklı tüketim mallarına yönelik harcamalar ve sabit sermaye yatırımları yüksek oranda gerilemiştir. İç talepte ortaya çıkan daralma, işsizlikteki artış, reel ücretlerdeki gerileme ve mali piyasalarda gözlenen dalgalanma ve belirsizlerin tüketici ve üretici güvenini olumsuz yönde etkilemesi temel unsurlar olmuştur. Ayrıca, kuraklığın bazı ürünlerdeki dönemselliğin etkisiyle tarım sektörü üretimindeki artış da ekonomide daralmayı hızlandırmıştır.'' SERMAYE ÇIKIŞI Mal ve hizmet ihracatının, 2001 yılında reel olarak bir önceki yıla göre yüzde 7.4 oranında arttığı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: ''Geçen yıl 13.9 milyar dolar sermaye çıkışı yaşandı. Portföy yatırımları ve kısa vadeli sermaye hesabından 15.5 milyar dolar sermaye çıkışı olurken, 2.8 milyar dolar net doğrudan yabancı yatırım girişi gerçekleşmiştir. Bankalar ve banka dışı özel sektörün kredi yenileme oranları 2001 yılında oldukça düşük oranda kalmış ve söz konusu sektörler yıl genelinde net geri ödeyici olmuşlardır.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:43

İLGİLİ HABERLER