Yaşam
  • 11.7.2010 10:26

MİMAR SİNAN'İN KAFATASI NEREDE?

1935’te bazı bilim adamları, Ermeni olduğu iddia edilen Sinan’ın mezarını açıp kafatasını ölçmüştü. Prof. Dr. Selçuk Mülayim’in yayına hazırladığı “Sinan Bin Abdülmennan“ adlı kitabına göre bu bilim adamları Sinan’ın kafatasını geri yerine koymadı... O günden beri de Sinan’ın kafatasının nerede olduğu bir muamma...

Uzun yıllardır Mimar Sinan üzerine akademik çalışmalar yapan Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selçuk Mülayim, önümüzdeki günlerde yayınlanacak “Sinan Bin Abdülmennan” adlı kitabında, Mimar Sinan’in biyografisi, mimari dehası ve eserleri ile ilgili önemli detaylara yer verdi. Ünlü mimarın etnik kökeni ile ilgili yürütülen tartışmalara da değinen Mülayim, Mimar Sinan’ın kafatasının nasıl kaybolduğunu da anlattı. Kitaba göre, 1935’li yıllarda özellikle Avrupa’da Mimar Sinan’ın aslen Türk olmadığına yönelik bir tartışma yürütülüyordu. Türk Tarihini Araştırma Kurumu (TTAK) üyeleri Hasan Ferit Çambel, Afet İnan ve Şevket Aziz Kansu, tartışmalara son noktayı koymak için Mimar Sinan’ın İstanbul’da Süleymaniye Külliyesi’nde bulunan mezarını kazmaya karar verdi.


Kafatasını pergelle ölçtüler

Mezar kazıldı ve Mimar Sinan’ın kemiklerine ulaşıldı. Ünlü mimarın kafatası hariç, tüm iskeleti dağılmıştı. Antropolog Şevket Aziz Kansu, kafatasını alıp temizledi. Pergel ve ölçüm aletleriyle kafatasını inceleyen Kansu, Mimar Sinan’ın kafatasının brakisefal (Türk kafa yapısı) olduğunu sonucuna vardı.


‘Mezara geri koymadılar’

Bu araştırmanın yapıldığı günlerde Mimar Sinan’ın kafatasının kurulacak olan Antropoloji Müzesi’ne konulacağı yazıldı. Fakat Antropoloji Müzesi kurulmadı. Bu müze kurulmayınca da, Mimar Sinan’ın kafatasının yeniden mezarına mı yoksa başka bir yere mi konulduğu konusu sır olarak kaldı. Prof. Mülayim’e göre, 1950’lere gelindiğinde, Mimar Sinan’ın mezarı ikinci kez bu kez restorasyon amaçlı olarak açıldı ancak Mimar Sinan’ın kafatasının yerinde olmadığı anlaşıldı. Kafatasının üzerinde inceleme yapan ekipten Antropolog Şevket Aziz Kansu, daha önce aralarında Selçuk’lu padişahlarının da olduğu çok sayıda kişinin kafatasını incelemiş ve bu kafataslarından bazılarını görev yaptığı Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ndeki odasına kaldırmıştı. Peki Mimar Sinan’ın kafatası da burada olabilir mi? Prof. Mülayim, “Bununla ilgili net bir şey söylemek mümkün değil” dedi.



Ata’dan ‘Heykelini dikin’ emri


Sinan’ın kafatasını ölçen ekip, Florya’ya gidip sonucu Atatürk’e haber verdi. Akşam yemeğinde dinleyen Atatürk, kendi el yazısıyla Türk Tarihini Araştırma Kurumu’na (TTAK) ithafen bir emir verdi. Atatürk, 2 Haziran 1935’te saat 22.50’de el yazısıyla yazdığı yazıda, “Mimar Sinan’ın heykelinin yapılmasını” istedi.

Uzmanlara sorduk


Kansu’nun kafatası koleksiyonunda olabilir 

*Tarihçi Mustafa Armağan: “Antropolog Şevket Aziz Kansu, Mimar Sinan’ın kafatasını inceleyen kişiydi. Kansu, daha önce başka kişilerin de kafataslarını incelemiş, patta Ankara Dil Tarih’teki odasında “Kafatası Koleksiyonu” da vardı. Bu konuyu 1998‘de araştırdım. İş en sonunda gelip Şevket Aziz Kansu’ya takılıp kaldı. Bu kafatası Ankara Dil Tarih ve Coğrafyası Bölümü’nde olabilir. Çünkü Kansu’nun, orada bir kafatası deposu ya da odası var. Oradaki antropolog arkadaşlara sordum, burada bir sürü kafatası var, bazılarının üstünde isim var, bazılarının da yok... Bu isimsiz kafatasları arasında Mimar Sinan’ın ki var, var mı, yok mu bilmiyoruz, dediler. Araştırmam o noktada kaldı.”



Mason localarındadır

*Araştırmacı-yazar Mustafa Yılmaz: “Masonik inanışta kafatası önemli bir ritüeldir. Bir mason adayı masonluğa kabul edilmeden önce içinde gerçek bir kafatasının olduğu karanlık bir odaya alınır. Buraya tefekkür odası adı verilir. Burada bir gece geçirdikten sonra masonluğa adım atar. 1935 yılında Mimar Sinan’ın mezarını açıp kafatasını alan 3 kişiden 2’si, Hasan Cemil Çambel ile Şevket Aziz Kansu üst düzey masondu. Bunlar kafatasını alıp inceledikten sonra kafatası sır oldu. 1950’de mezarı açılınca kafatasının yerinde olmadığı anlaşıldı. Peki nerede? Ben yaptığım uzun araştırmaların ardından bu kafatasının alınıp Mason Locaları’na konulduğunu ve onun hala burada muhafaza edildiği sonucuna ulaştım. Bunu da kitabımda yazdım. Şu ana kadar herhangi bir yalanlama da gelmedi. Bence bu Mason Locaları’ndadır. Kaldı ki, Türkiye masonları uzun yıllar Mimar Sinan adında dergi çıkardı. Mimar Sinan adında vakıfları var. Bu isim onlar için önemlidir.”


Türk olduğu kanıtlandı

* Tarihçi Doçent Dr. Erhan Afyoncu: “Asıl önemli olan bu kafatası neden mezarından çıkarıldı? Mimar Sinan Türk mü, Ermeni mi, Rum mu yönünde bir tartışma vardı. Buna son noktaya mezarı açıldı. 1980’lerde, Mimar Sinan’ın Osmanlı’dan elde edilen bir belge ile Hıristiyan dinine mensup, Kayseri’de yaşayan arkaik bir Türk olduğu kanıtlandı. Önemli olan budur.” 

VATAN

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 05:54

İLGİLİ HABERLER