Gündem
  • 28.8.2025 10:34

Mısır medyası : İsrail'in nükleer bomba üretmesi gereken uranyumu Fransa sağladı

Mısır medyası, Fransa ile İsrail arasında büyük bir tarihi skandalı aktarıyor.

Mısırlı yazar ve gazeteci Adel Hamouda, Fransa'nın 1950'lerde İsrail'in nükleer programını geliştirmesine destek verdiği yönündeki tarihi skandalı ortaya çıkardı.

Kahire Haber Kanalı'ndaki "Tarihi Gerçekler" programında yaptığı kışkırtıcı konuşmada Hamouda, eski Fransa Başbakanı Maurice Bourgès-Maurice'in, İsrail'in nükleer bomba üretmek için gereken uranyumu elde etmesini kolaylaştırmadaki rolüne işaret ederek, resmi belgelerde sahtecilik yaparak bunu "uluslararası hukuk pahasına İsrail'in çıkarlarına hizmet eden bir suç" olarak niteledi.

Hamouda, 1957'de yalnızca dört ay Fransa başbakanlığı yapan Maurice Borges-Manoury'nin adının çok az kişi tarafından bilindiğini, ancak bu kısa süre içinde İsrail'e unutulmaz bir hizmet sunduğunu söyledi. "Manoury, o dönemde İsrail nükleer dosyasından sorumlu olan Şimon Peres'in, bu hassas malzemenin Avrupa'daki satış yasağını aşmak için sahte bir kira sözleşmesi aracılığıyla uranyum elde etmesine yardımcı oldu." diye ekledi.

Mısırlı gazeteci, en çok tartışılan konunun, Manouri'nin 6 Kasım 1957'de fırtınalı bir parlamento oturumunun ardından istifa etmesinin ardından, Peres'in isteği üzerine istifasından önceki kira anlaşmasını, İsrail'e hizmet eden resmi bir sahtecilikle imzalaması olduğunu söyledi.

Hamouda, olayın daha sonra Şimon Peres'in Netflix'te yayınlanan bir belgeselde yaptığı açıklamalarla ortaya çıktığını belirterek, bunun "İsrailli yetkililerin sır saklama konusundaki dürüstlük eksikliğini" ortaya koyduğunu söyledi.

İsrail'in nükleer bomba geliştirme kararının, 1955 yılında İsrail Başbakanı David Ben-Gurion tarafından, İsrail'in bölgedeki askeri üstünlüğünü sağlama stratejisi olan "Samson Seçeneği"nin bir parçası olarak alındığını vurguladı.

"Samson Seçeneği" projesi, İsrail'in Arap devletlerine karşı caydırıcı bir unsur olarak nükleer silah geliştirme stratejisiydi. İsrail'in ilk başbakanı David Ben-Gurion, nükleer silaha sahip olmanın, İsrail'in bölgesel düşmanlık karşısında hayatta kalmasını sağlayacağına inanıyordu. Tahminler, İsrail'in şu anda 80 ila 200 nükleer savaş başlığına sahip olduğunu gösteriyor, ancak bunu resmi olarak kabul etmedi; bu politikaya "nükleer belirsizlik" deniyor.

İsrail'in nükleer programı, Orta Doğu'nun en hassas konularından biridir. İsrail, nükleer kapasitesini 1950'lerde Batılı ülkelerin, özellikle de Fransa'nın yardımıyla geliştirmeye başlamıştır.

Tarihsel verilere göre, Fransa, 1960'ların başında faaliyete geçen Negev'deki Dimona nükleer reaktörünün inşasında önemli bir rol oynamıştır. Fransa, daha sonra uluslararası tartışmalara yol açan gizli anlaşmalar kapsamında İsrail'in gerekli uranyum ve teknolojiyi elde etmesine yardımcı olmuştur.

Güncellenme Tarihi : 28.8.2025 10:38

İLGİLİ HABERLER