
MURAT DEMİREL'E 12 YIL HAPİS
"Halk Bankasından usulsüz kredi
verilmesi" davasında yargılanan Yahya Murat Demirel'in de aralarında
bulunduğu 5 sanık, haklarında daha önce verilen beraat kararlarının
Yargıtayca bozulması üzerine yapılan yargılamada "zimmet" suçundan, 9
yıl 4 ay 15 gün ile 12 yıl 6 ay arasında hapis cezalarına çarptırıldı.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıkları avukatları
temsil etti. Yahya Murat Demirel'in avukatı Zeki Kılınçlar'ın,
aralarında fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle İstanbul 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki dava dosyasının, bu dosyayla birleştirilmesi talebi
reddedildi.
Esas hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı İlker Yaşar, daha önce
verdiği mütalaayı tekrar ettiğini belirtti.
Demirel'in diğer avukatı Dilek Helvacıoğlu, zaman aşımı süresinin
kredinin tahsis edildiği tarihten başladığını ve somut olayda en son
kredinin tahsis edildiği tarihin 24 Haziran 1997 olduğunu bildirerek,
iddianamede iddia edilen "dolandırıcılık" suçunun zaman aşımının
dolduğunu ifade etti.
Helvacıoğlu, "zimmet" suçlamasına ilişkin ise müvekkili hakkında ancak
"hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" suçundan hüküm kurulabileceğini
ve bu suçun 5 yıllık asli zaman aşımına tabi olduğunu anlattı.
Avukat Helvacıoğlu, müvekkili Demirel hakkında açılan kamu davasının
ortadan kaldırılmasını, zimmet suçundan beraatına karar verilmesini,
cezalandırma durumunda lehine olan yasaların uygulanmasını, hakkında
etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını ve ceza erteleme kapsamına
girmesi söz konusu ise cezasının ertelenmesini talep etti.
Eski Halk Bankası Yönetim Kurulu üyesi sanık Hüsnü Barbaros Olcay'ın
avukatı Haluk Pekşen de müvekkilinin davaya dahil edilmesinin tek
nedeninin, görevden ayrılmasından 1 yıl sonra Yahya Murat Demirel'in
Universal AŞ isimli şirketinde görev alması olduğunu ve eylemin suç
teşkil etmesi halinde de zaman aşımına uğradığını savundu.
Eylemin Yargıtayca "zimmet" suçuna dönüştürüldüğünü ve daha önceki
mahkeme kararında da aynı eylemin "dolandırıcılık" olarak kabul
edildiğini anlatan Pekşen, eylemin "dolandırıcılık" olarak kabul
edilmesi durumunda da aradan 7 yıl 6 ay gibi uzun bir süre geçtiğini ve
zaman aşımının dolduğunu kaydetti.
Olcay'ın diğer avukatı Binnur Kortun da üç ayrı teminat mektubundan
dolayı yargılanan müvekkilinin memur sayılamayacağını ve "zimmet"
suçunun oluşmasının mümkün olmadığını savunarak, müvekkilinin beraatına
karar verilmesini talep etti.
Diğer sanıklar Gökalp Baştürk, Şaban Ayhan Tatlıgil ve Emine Mehtap
Ceylan'ın avukatları da müvekkillerinin "zimmet" suçundan beraatını,
aksi takdirde haklarında lehe olan yasal hükümlerin uygulanmasını talep
etti.
-KARAR-
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, "zimmet" suçundan, haksız
menfaatin miktarı da göz önüne alınarak, sanıklardan Yahya Murat
Demirel, Hüsnü Barbaros Olcay ve Gökalp Baştürk'ü yasal artırım ve
indirim maddelerini de uygulayarak, 12 yıl 6'şar ay hapis cezasına
çarptırdı.
Mahkeme, Şaban Ayhan Tatlıgil ve Emine Mehtap Ceylan'ı da 9 yıl 4 ay
15'er gün hapse mahkum etti.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Halk
Bankasından, Yahya Murat Demirel'in bazı şirketlerine talep ettiğinden
daha yüksek krediler çıkarıldığı, o dönem bankanın yöneticilerinden olan
Hüsnü Barbaros Olcay'ın kredilerin verilmesi konusunda etkili olduğu,
Olcay'ın daha sonra Demirel'in şirketinde çalışmaya başladığı
anlatılıyordu.
İddianamede, Demirel'in şirketlerine sağlanan kredilerin bir kısmının
geri döndüğü, buna rağmen bankanın 159 milyon dolar zarara uğradığı
belirtiliyordu.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Kasım 2001 tarihindeki duruşmada,
"Halk Bankasını dolandırmak gibi bir kasıtlarının bulunmadığı"
gerekçesiyle 8 sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraatına karar
vermişti.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, bu kararı "eksik soruşturma" gerekçesiyle 16
Nisan 2002 tarihinde bozmuştu.
Mahkeme heyeti, yeniden yapılan yargılamanın 17 Aralık 2003 tarihindeki
duruşmasında, üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü
kuşkudan arınmış delil elde edilemediği gerekçesiyle tüm sanıkların
tekrar beraatını kararlaştırmıştı.
Bu kararı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin beraat
kararını Hüsnü Barbaros Olcay, Gökalp Baştürk, Şaban Ayhan Tatlıgil,
Emine Mehtap Ceylan ve Yahya Murat Demirel yönünden bozarak, sanıkların
"dolandırıcılık" suçundan mahkum edilmeleri gerektiği görüşünü
bildirmişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu karara, sanıklar hakkında 4389
sayılı Bankalar Kanunu'ndaki "zimmet" hükümlerinin uygulanması
gerektiği görüşüyle itiraz etmişti.
Bunun üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanıkların
Bankalar Kanunu'nun 22. maddesindeki "zimmet" suçundan yargılanmaları
gerektiğine karar vermişti.