Yaşam
  • 13.3.2004 00:16

MÜSLÜMAN ESİRLERE, MASTÜRBASYONCU KIZ İŞKENCESİ!..

Küba'daki ABD'ye ait Guantanamo askeri üssünde yaklaşık iki yıl tutulduktan sonra İngiltere'ye iade edilen beş İngiliz terör zanlısından biri olan Cemal el Harit, yaşadıklarını Daily Mirror gazetesine anlattı. Cemal el Harit, kampta sürekli dövüldüklerini iddia etti. DAILY Mirror Gazetesi'nde, ‘‘X Ray Kampı'ndaki cehennemim’’ başlığıyla yayınlanan yazıda, üç gün önce İngiltere'ye gelen 37 yaşındaki Cemal, Guantanamo'daki X Ray Kampı'nda geçirdiği dehşet dolu günleri anlatırken, her fırsatta Müslümanların aşağılandığını söyledi. Manchester'de oturan ve üç çocuk babası olan Cemal, açıklamalarıyla, ABD'nin Guantanamo'daki X Ray ve Kamp Delta'daki esirlere uyguladığı işkenceyi su yüzüne çıkaran ilk kişi oldu. Cemal, şunları anlattı: ‘‘Tüm tutuklular, günde 15 saat zincirlere vurulmuş olarak tutuluyordu. Özellikle sıkılan metal halkalar, bileklerimizi kesiyordu. Bizi, kalın tellerle çevrili kafeslere tıkmışlardı. Beton üzerinde yatıyorduk. Yılanlara, akreplere, farelere ve doğaya karşı hiçbir koruyucumuz yoktu. Her gün dayak yiyorduk. Dayak atma görevi, Siddetli Tepki Gücü adı verilen, göstericileri dağıtmakla görevli polisler gibi giyimli ve kasklı askerlere verilmişti. Döverken, tekme, yumruk ve sopa kullanıyorlardı. HER TÜRLÜ İŞKENCE VARDI Cemal'in anlattığı en çarpıcı işkence yöntemlerinden biri ise fahişeler aracılığıyla uygulanmış. Kampa getirilen fahişelerin, tutukluların önünde çırılçıplak soyunmaları, herkesi dehşete düşürmüş. Cemal, bu konuda da şunları söyledi: ‘‘Daha önce, topluluk içinde hiç örtüsüz kadın görmemiş olan tutuklulara, kampa getirilen fahişelerin çırılçıplak soyunmaları izlettirilirdi. Soyunan fahişeler, daha sonra kendilerini okşarlardı. Amerikalı olduğunu söyleyen bir fahişe, beni aşağılamak için yüzüme ve diğer tutukluların yüzlerine ádet kanını attı. Bu olaylar en az 10 kez tekrar etti. Kadınları izletmek için, daima genç ve en dindar tutukluları götürürlerdi. Biz dokuz tutuklu, İngiltere'de yetiştiğimiz için, Batılı kadınları görmeye alışkındık. İzlerken gülüyorduk. Bu yüzden bizi birkaç kez götürdüler, sonra vazgeçtiler. Ama dindarlar için bu son derece rahatsız edici bir durumdu. Gardiyanlardan biri, bir gün Kuran'ı tekmeleyince, tutuklular açlık grevine başladı. Tutukluların yüzde 70'i yemek yemiyordu.’’ Bize pis su içirdiler Guantanamo cehenneminde yaşadığı dehşeti unutamayacağını belirten Cemal, ‘‘11 Şubat'ta Guantanamo'ya geldim, 9 Mart'ta salıverildim. Darbelerle oluşan yaralar ve çürükler, zamanla geçiyor. Ama yapılan işkenceleri ve eziyetleri unutmam mümkün değil. Nasıl delirmediğime şaşıyorum. Orada yaşadıklarımı asla unutmayacağım’’ diye konuştu. İşlemediğimiz suçları kabul ettirmek için yaptıkları işkence sadece fiziki değildi, psikolojik işkence de yapıyorlardı. Tedaviler özellikle can yakıcıydı. Çatışmada yaralandığı için bacağı kesilmesi gereken tutukluları cezalandırmak için, kolunu veya elini de kesiyorlardı. Pis suları içmek zorundaydık. Son kullanma tarihi on yıl geçmiş, bozuk yiyecekler veriliyordu.’’ Bir keresinde ne olduğunu bilmediği bir iğne vurmak istediklerini, ancak karşı çıkınca dövüldüklerini de hatırlıyor Cemal. Mesleği Web tasarımcısı olan Cemal, sonradan Müslüman olmuş ve 11 Eylül'den birkaç hafta sonra, İslam'ı öğrenmek için Pakistan'a gitmiş. ‘‘Kandahar'da casusluk suçlamasıyla tutuklandıktan sonra, Amerikan güçlerine teslim edildim’’ diyor. Basın peşlerinde Guantanamo üssünde yaklaşık 600 esir bulunuyor. ABD şimdiye kadar 100 esiri ülkelerine iade etti. ABD, Guantanamo'da tutulan dokuz İngiliz esirden beşini birkaç gün önce İngiltere'ye iade etmişti. Kalan dört kişi de, kısa süre önce serbest bırakıldı. Guantanamo'dan serbest bırakılan İngilizler, özellikle tabloid basının hikáyelerini satın almak için yaptığı yüksek ücretli teklifleri değerlendiriyorlar. Bunlardan Tarık Dergul'a 200 bin sterlin teklif edildiği bildiriliyor. El Haris, Amerikalı görevlilerin yaptıkları işkenceler arasında, çok dindar tutuklulara mastürbasyon yapan bir kadının izletilmesinin bulunduğunu ve böylece tutuklunun aşağılanmaya çalışıldığını öne sürdü. El Haris, bütün bu işkencelerin kampta kalanlar için hâlâ sürdüğünü iddia etti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:48

İLGİLİ HABERLER