Mustafa Varank o gazetecile ağır konuştu.. Azıcık haysiyetin varsa

Mustafa Varank’tan Deniz Zeyrek’e ‘villa’ resti: ‘Azıcık haysiyetin varsa…’

AK Parti Milletvekili Mustafa Varank, gazeteci Deniz Zeyrek'in kendisi hakkındaki iddialarına sert yanıt verdi. Zeyrek'in "Devlet memuru maaşı alırken Ankara Angora'da 2 dönüm arazi üzerine tripleks villayı nasıl yaptırabilir, Zekeriyaköy'de 100 milyonluk havuzlu villayı nasıl alabilir?" sözlerini yalanlayan Varank, "Azıcık haysiyetin varsa, o "elimde görüntüler var" dediğin havuzdaki fotoğrafımı ortaya çıkart; yarın tüm görevlerimden istifa edeyim" ifadelerini kullandı.

Zeyrek programda "Mustafa Varank, devlet memuru maaşı alırken Ankara Angora'da 2 dönüm arazi üzerine tripleks villayı nasıl yaptırabilir ya da İstanbul Zekeriyaköy'de 100 milyonluk havuzlu villayı nasıl alabilir? Şimdi ‘Yok’ diyecek ama başka birinin üzerine alıp sonra sattılar. Belgeleri ve fotoğrafları bende mevcut." ifadelerini kullandı.

"HAVUZLU VİLLAYI BIRAK 1+1 DAİRE BİLE ALMADIM"
Mustafa Varank ise Deniz Zeyrek'in iddialarının yer aldığı paylaşımı kendi hesabından alıntılayarak sert bir yanıt verdi. Deniz Zeyrek'in X hesabını etiketleyen Varank "Azıcık haysiyetin varsa, o "elimde görüntüler var" dediğin havuzdaki fotoğrafımı ortaya çıkart; yarın tüm görevlerimden istifa edeyim." dedi. Varank paylaşımında şunları kaydetti:

"1. Zekeriyaköy’de "100 küsur milyonluk" havuzlu villayı bırak, 1+1 daire bile almadım. Azıcık haysiyetin varsa, o "elimde görüntüler var" dediğin havuzdaki fotoğrafımı ortaya çıkart; yarın tüm görevlerimden istifa edeyim.

İki dönüm arazi şöyle dursun, Angora'da da hiçbir zaman evim olmadı. Merak ediyorsan Beytepe'de iç mimar eşimle birlikte birikimlerimizle yaptığımız evde oturuyoruz.

Hayatımın yarısı Sultanhamam'da geçti. Ömürleri boyunca ticaretle uğraşmış bir ailenin evladıyım. Üniversitede kendi şirketimi kurdum. Amerika'da sadece okumakla kalmadım, yıllarca da orada çalıştım. Herkes senin kadar çapsız değil.

ODTÜ mezuniyet albüm fotoğrafımdaki ince sakal ve kıyafet de fakirlikten değil, o dönemin baskıcı zihniyetine karşı “siyasallaşmış cübbenizi giymiyorum” anlamında politik bir duruştu, senin havsalan almaz.

Senin ve senin gibi müfterilerin bulaştıkları kirli ilişkiler ortaya çıkınca, başkalarına iftira atarak kendilerini kurtarmaya çalışma telaşlarını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum."