Sağlık
  • 20.5.2006 11:09

NOBRE F. BAHÇE'NİN ŞAMPİYONLUĞU NİÇİN KAÇIRDIĞINI AÇIKLADI

Her şey Jean Tigana’nın ısrarıyla başladı... Beşiktaş’ın başına geldiği günden bu yana Türkiye Ligi’ndeki tüm futbolcuları sıkı bir taramadan geçiren Fransız teknik direktör, transfer listesinin en başına Marcio Ferreira Nobre’yi koymuştu. Tigana, bu oyuncuda ısrarlı olduğunu geçtiğimiz pazartesi günü kulüp başkanı Yıldırım Demirören ve yöneticiler Murat Aksu, Kıvanç Oktay ve Kenan Öner ile yaptığı toplantıda bir kez daha dile getirdi.

Tigana, "Nobre’de neden bu kadar ısrar ediyorsun?" diye soran yöneticilere şu cevabı veriyordu:

"Yurt dışından yeni getireceğiniz yabancı oyuncuların Türkiye’ye uyum sağlaması büyük sorun. Bu futbolcular ortama alışana kadar hem takımın oyun sistemini bozuyor, hem de taraftarlarda hayal kırıklığı yaratıyor. Marcio Nobre 2.5 yıldır Türkiye’de forma giyiyor. Türkiye’yi, büyük takımların havasını çok iyi biliyor. Ayrıca futbol stiliyle de bizim sistemimize mükemmel uyum sağlayacak bir oyuncu."

En verimli çağım


Başkan Yıldırım Demirören, o günkü şartlarda imkansız görünen bu transfer için ikinci başkan Murat Aksu’yu görevlendirdi. Aksu hemen Nobre’nin bonservisini elinde bulunduran Uruguay’ın Central Espanyol takımının yöneticileriyle temasa geçti. Kısa sürede anlaşma sağlayan Aksu, ardından Nobre ile masaya oturdu ve o işi de aynı süratte bitirdi...

Önceki gün 3 yıllık sözleşme imzalayarak resmen Beşiktaşlı olan Marcio Ferreira Nobre, duygularını ve hedeflerini tercümanı Arda Kabaklı aracılığıyla anlattı...

6 Kasım 1980 doğumluyum. Esasen futbolumun en verimli çağındayım. Beşiktaş’ta, geçmiş yıllardan çok daha iyi bir Nobre izlettireceğim. 2003’te Cruzeiro formasıyla Brezilya’da, 2004 ve 2005’te de Türkiye’de Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşadım. Yani, kupalara alışkın bir insanım. Profesyonelim ve işimi en iyi şekilde yapıyorum. Ben Beşiktaş’a, Fenerbahçe’de oynadığım için değil, iyi futbolcu olduğum için transfer edildim.

Hiç acımam atarım

2.5 yıldır Türkiye’de oynadığım için tüm takımların defanslarındaki zaaflarını, özellikle de Fenerbahçe’yi çok iyi biliyorum! Benim için Fenerbahçe savunması çok özel olacak! Golcüyüm, karşımdaki rakip babamın takımı bile olsa acımam, gollerimi atarım.

Herkes beni iyi tanıdığı için kendimi ayrıntılı anlatmak istemiyorum. Fakat, en güçlü tarafımın kafa topları olduğuna inanıyorum. Kafa toplarındaki zamanlamam ve vuruşlarım mükemmeldir. Teknik kapasitesi yüksek takımlarda daha başarılı oluyorum. Beşiktaş da teknik bir takım. Biraz İspanyol biraz da Brezilya karışımı bir futbol oynuyor.

Kimseyi mahcup etmem

F.Bahçe’de 62 gol attım, 17 de asist yaptım. Bu rakamlar benim ne kadar iyi bir oyuncu olduğumu ortaya koyuyor. Büyük bir takıma geldiğimi biliyorum. Oynayacağım güzel futbol ve atacağım gollerle beklentilere cevap verip Beşiktaş’a faydalı olacağım. Bana güvenenleri mahcup etmeyeceğim.

1.5 ay önce Kleberson’un evinde bir davete gitmiştim. Kleberson bana Beşiktaş’ı öve öve bitiremedi. Bu arada Sportif Direktör Erdil Arpacı ile de sohbet ettim. Kendisine, istemeleri halinde sezon sonunda gelebileceğimi söyledim. Hatta, Beşiktaş’ı Fenerbahçe’ye tercih edeceğimi ilettim. Fenerbahçe’de bulamadığım sevgi ve saygıyı, hak ettiğim değeri Beşiktaş’ta bulacağıma inanıyorum. Buraya gelirken Fenerbahçeli hiçbir yöneticiyle görüşmedim. Buna gerek duymadım.

Anelka da gidebilir

Eski takım arkadaşlarım Alex ve Luciano da F.Bahçe’de çok sıkıntılı. Gelecek yıl Alex de Fenerbahçe’ye veda edebilir.
Onun peşinde Avrupa’nın ciddi takımları var. Alex bana göre Türkiye’ye çok lüks bir futbolcu. Anelka da dünya çapında ama bu sezon önemli bir sakatlık geçirdiği için fazla faydalı olamadı. Fenerbahçe benim gibi bir sürprizi de Anelka’da yaşayabilir!

Kaptan Ümit Özat mükemmel bir insan. Hepsiyle çok iyi dostum. Ama bundan sonra rakip olduk.

Beni gönderenler de gitti

"Aziz Yıldırım, beni yeni sezonda istemediklerini söylemiş. Hiç üzülmedim. Çünkü profesyonellikte bunlar var. Benim ardımdan, Aziz Yıldırım ve Christoph Daum da ayrıldı."

F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım, beni yeni sezonun kadrosunda düşünmediklerini söylemiş. Hiç üzülmedim. Çünkü profesyonel yaşamda bunlar var. Şampiyonluk yaşatırsın, omuzlarda taşınırsın, ertesi gün kapıya konursun. Bu kural futbolcu için de, yönetici için de geçerlidir. Fenerbahçe Kulübü’nün ön kapısından çıktım, arkamda onurlu, başarılı ve şampiyonluklar kazandırmış bir oyuncu kimliği bıraktım. Benim ardımdan, benimle 2 lig şampiyonluğu yaşayan, ancak gitmemi isteyen Aziz Yıldırım ve Daum da gitti.

Geçen sezon sonunda da Fenerbahçe’den gönderilecekler listesinde adım geçmişti. O zaman Daum’a, "Sizi zor durumda bırakmamak için söylüyorum; beni gönderebilirsiniz" dedim. O da bana, "Hayır, sana ihtiyacım var" dedi. Benim Daum ile sorunum yoktu. Fenerbahçe’de hem iyi, hem kötü günler yaşadım. Bazı haksızlıklarla karşılaştım. Ancak, ekmeğini yediğim kulüp hakkında konuşmak istemiyorum. Çok hırslıyım.

F.Bahçe’yi stres bitirdi

HERKES F.Bahçe’nin şampiyonluğu neden kaybettiğini soruyor. Birçok neden vardı, ama en önemlisi stresti. Sezona başlarken hem ligi hem de kupayı kazanmayı hedeflemiştik. Sadece F.Bahçeliler değil, tüm Türkiye F.Bahçe’nin şampiyonluğuna şartlanmıştı. Bu da doğal olarak bizi strese soktu. Her maçımıza büyük stres altında çıkıyorduk.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 05:21

İLGİLİ HABERLER