Yaşam
  • 6.9.2004 11:19

'NÜ MODELLER'İN BİLİNMEYEN YÖNÜ!...

 'Gaz sobasıyla ısınıyoruz, buna rağmen çalışma ortamımız soğuk oluyor. Meslek hastalıklarımız kalp-damar, eklem rahatsızlıkları, kış enfeksiyonları. Aramızda evli, çocuklu olanlar var ama çoğumuzun ailesi yaptığı işi bilmiyor''...
      Bu sözler, Türkiye'de sayısı 50'yi aşmayan, büyük sıkıntılarla görevini yerine getiren, ancak görev yaptıkları alanın ''belkemiği'' olan bir meslek dalının mensubuna, ''nü model'' N'ye ait.
      Hacettepe Üniversitesi'nde 3 yıldır çıplak modellik yapan ve isminin verilmesini istemeyen N, AA muhabirine mesleğinin zorluklarını anlattı.
      Üniversitede yer alan grafik, seramik, heykel, resim ve iç mimari bölümlerinde görev yaptıklarını ve şu an okulda 9 modelle birlikte çalıştığını dile getiren N, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında ''geçici personel'' statüsünde görev yaptıklarını kaydetti.
      Okulun 1980'lerden itibaren ''nü model'' almaya başladığını ve ilk yıllarda bu modellerin ücretlerinin akademisyen ve öğrencilerin ''cebinden karşılandığını'' dile getiren N, daha sonra bu yasal çözümün getirildiğini, ancak buna rağmen sıkıntıların sona ermediğini söyledi.
      İşlerinin ''meslek'' olarak kabul edilmediğini, bu yüzden de ''emeklilik haklarının'' bulunmadığını vurgulayan N, ''Biz ne işçiyiz, ne de memur... Düzenlemede ismimiz (canlı model) diye geçiyor. Ama meslek tanımımız ne yazık ki yok. Ne emeklilik, ne de kıdem tazminatı hakkımız var. Kısacası, işten çıkarıldığımızda ortada kalacağız. Hepimizin en büyük şikayeti de bu'' dedi.
     
     ''GAZ SOBASIYLA ISINIYORUZ''

      Çalışma koşullarının da ağır olduğunu vurgulayan N, 2 ay süreyle aynı pozisyonda durdukları çalışmalar bulunduğunu ve 45 dakika çalışıp 15 dakika dinlenerek bu çalışmaları tamamladıklarını kaydetti.
      N, ellerine ise aylık 1 milyar liranın altında paranın geçtiğini, ancak bunun da imkansızlıklar yüzünden bir türlü zamanında ödenemediğini söyledi.
      Problemlerden birinin de ''malzeme sıkıntısı'' olduğunu kaydeden N, ''Görev yaparken yatak, yastık, örtü, şal gibi yumuşak bir zemin gerekiyor. Aksi takdirde ciddi eklem problemleri ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
      Kış aylarında modellik yapmanın zorlaştığına işaret eden N, ''Gaz sobasıyla ısınıyoruz. Okul bazen çok soğuk olduğundan öğrenciler atkı, bereyle çalışırken biz donuyoruz. Bu da bizim mesleğimizin cilveleri. Meslek hastalıklarımız ise kalp-damar, eklem rahatsızlıkları, kış enfeksiyonları'' dedi.
     
     ''ÇOĞUMUZUN AİLESİ BİLMİYOR''

      Kendisinin bir arkadaşının önerisiyle bu mesleğe başladığını ve büyük bir keyif alarak yaptığını ifade eden N, mesleğe talep olmadığını, özellikle kadınların model olmaya heves etmediklerini söyledi.
      Çalışmalarda genelde kadın modelin tercih edildiğini ifade eden model N, yaşanan bu sıkıntıyı da, ''Ancak erkekler istese de kadınlardan talep olmuyor. Geçenlerde gazete ilanı da verildi ama başvuran olmadı'' sözleriyle aktardı.
      Mesleğe alışmakta zorluk çekenlerin bulunduğunu, bazılarının bu sorunu ''giysilerini zamanla çıkararak'' aştığını, kimilerinin ise aşamayarak işi bıraktığını belirten N, ''İlginç tepkiler öğrencilerden de gelebiliyor. Bir arkadaşım, başka bir okulda yaşadığı anısını aktarmıştı. Modellik için soyunduğunda sınıftakiler gülme krizine girmiş ve sadece 2 kişi kalmış'' dedi.
      Sıkıntılardan birinin de işini ailesine açıklama noktasında yaşandığını dile getiren N, ''Benim ailem biliyor. Ben açıkladım. Ancak çoğumuzun ailesi ne iş yaptığını bilmiyor. Seneler sonra öğrenenler oluyor. Aramızda evli, çocuk sahibi olanlar da var. Ancak işimizi genelde deşifre etmeyi sevmiyoruz'' diye konuştu.
     
     ÇIPLAK EYLEM DE YAPILMIŞ!

      İstanbul'daki bir üniversitede görev yapan çıplak modellerin 1970'li yıllarda haklarını aramak için eylem yaptıklarını ifade eden N, bu eylemde modellerin soyunup pankart açtıklarını kaydetti.
      Bazen modeller arasında bu yönde şakaların yapıldığını belirten model N, ''İş kıyafetlerimizle eylem yapacağız diyoruz. Tabii bu işin şaka tarafı ama gerçekten sorunlarımız çok büyük. Çoğumuz ancak ek işler yaparak geçinebiliyor. Parasız kalanlar oluyor. Ancak üniversitenin de bu noktada yapabileceği birşey yok'' sözleriyle sorunlarını dile getirdi.
     
     ''NE OLURSA OLSUN KEYİFLİ''

      Bununla birlikte bu mesleğin kendisinin ''ufkunu açtığını'' belirten N, sevgiyle yaptığı bu ''ağır işçiliği'' son olarak şu sözlerle özetledi:
      ''Ben, çok daha farklı bir algı ve düşünce sistemim olabileceğini öğrendim. Çıplakken insan farklı ve korunmasız oluyor. Konsantrasyonum güçlendi, kendimi insanlardan izole etmeyi öğrendim. Ne olursa olsun bence keyifli ve kim ne derse desin bu bir 'meslek''...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:52

İLGİLİ HABERLER