NURİ KAYIŞ'TAN OLAY SÖZLER...MEDYA PATRONLARININ ELİNDE BULUNAN UZUN MENZİLLİ SİLAHLARIN YANINA BİR DE ATOM BOMBASI VERİLECEK !
KAYNAK : Haber Vitrini
BAYRAM KILINÇER
ANKARA- Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Nuri Kayış, çıkarılmak istenen RTÜK Kanunu ile medya patronlarının elinde bulunan uzun menzilli silahların yanına bir de atom bombasının verileceğini ve yayın ihlali cezası ile 'deprem', 'enflasyon yüksek çıktı' ve 'ihracaat düştü' gibi haberlerin verilemeyeceğini söyledi.
Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) tarafından düzenlenen Cinnah Sohbetleri toplantısına, RTÜK Başkanı Nuri Kayış, DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan ve Ankara'da yayın yapan yerel televizyon temsilcileri katıldı. Hükümet tarafından getirilen RTÜK Yasası'nın iş dünyasında ikili bir yapı oluşturacağını, bunların televizyon sahipli işadamları ve televizyon sahibi olmayan işadamları şeklinde ikiye ayıracağını ifade eden Kayış, bu sebeble televizyonları bulunan işadamlarının diğerlireni göre maça 3-0 önde başlayacağını ve golleri ise kaleciyi direğe bağlayarak atacaklarını söyledi. Bu kişilerin siyasetle bürokrasiye yapacağı baskı sonucu diğer işadamlarına karşı yapılacak ihalelerde üstünlük sağlayacaklarını ve işadamlarına borsada işlem yapabilme ile önünü açma imkanı veren bu durumu sakıncalı bulduğunu kaydeden Kayış, "Bu kanun sonrası Türkiye'de medya tekelleşmesi olabilecektir. Ülkede kişilerin yüzlerce televizyon ve radyo sahibi olmaları çok sakıncalı bir durumdur. Kamuoyu ile birlikte siyasetide istedikleri gibi biçimlendirebileceklerdir. Bu sebeble demokrasi çok ciddi bir tehdit altındadır. Kanunla medya patronlarının elinde bulunan uzun menzilli silahların yanında bir de atom bombası verilecektir" dedi.
Yeni kanunla RTÜK üyesinin 9 üyesinden 7 tanesini iktidar partilerinin seçeceğini, ihale kargaşasının yaşanacağını ve medya patronlarının 8 yıldır engelledikleri frekans ihaleleri sonucunda devletin 750 trilyon lira maddi kayba uğradığını vurgulayan Kayış, çıkarılacak kanunun bu ihalelerin 3 kurumun vereceği kararla yapılabileceği, bu sebeble hiçbir zaman bu ihalenin yapılmasına imkan verilmeyeceğini ve televizyonların korsan olarak frekansları kullanmaya devam edeceğini ileri sürdü.
Bu arada kanunla televizyon sahiplerine ağır cezai müeyyidelerin getireleceğini, RTÜK'e 25 milyon liralık cezasını ödeyemeyen yerel televizyonların 150 milyar gibi bir cezayı ödemelerinin mümkün olmadığına işaret eden Kayış, "Cezasını ödeyemeyen yerel televizyonlar ya kapanacak ya da medya patronları tarafnıdan satın alınacaktır. Buda tekelleşmenin önünün açacaktır. Şimdi bile yerel televizyonlar alınmak istenmektedir" şeklinde konuştu.
TRT, denetiminin de RTÜK'ten alınarak keni iç denetemine sahip olacağını ve bu durumun haksız rekabete yolacağını belirten Kayış, daha sonra şunları söyledi: "Çıkarılmak istenen kanunla yayın ihlali cezası ile, televizyonlar 'deprem haberi' gibi, 'enflasyon yüksek çıktı' gibi veya 'ihracaat düştü' gibi şeklindeki haberleri veremeyecektir. Devletin güvenlik güçleri RTÜK'e Bölge Müdürlüklerin kurulması için çabuk olmasını talep etmektedir. Fakat yeni yasa bu Bölge Müdürlükleri'nin kapatılmasını öngörmektedir" dedi.
Toplantıda, Türkiye'de hukuk devleti anlayışının ucuzladığına dikkat çeken DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, Türkiye'de gazetesi olup da, bankası olmayan kişinin kalmadığını, bu kişilerin iletişimle enerji gibi sektörlerde ağırlık kazandıklarını ve bu durumun bir oligarşik diktatörlük olduğuna dikkat çekerek, "Bu konuda medya sermayesine sınır getirmek gerekir. Avrupa Konseyi bile, medyanın tekelleşmede yoğunlaşmasının demokrasi için ağır bir tehlike oluşturduğu ifade etmektedir. Bu sebeble sorumluluk duygusu içerisinde hareket edilmesi gerekir" dedi.
Kimin gücü neye yetiyorsa, bu RTÜK yasasının çıkmaması için ellinden gelenin yapılmasının altını çizen Gürkan, "Bu yasanın Türkiye'de uygulanma şansı engellenmelidir. TBMM'de bu yasa kabül edilirse, yasal bir boşluğa düşülecektir. Türkiye'de bu noktada, sözde denetim altına alınmaya çalışılan alanda, 19 yüzyıl anarşizmi koşulları yaşanacaktır. Biran önce bireysel çıkarları yerine kamusal çıkarların ön planda tutulmayı öğrenmeliyiz" şeklinde konuştu.
Toplantıya kalıtan ASİAD Başkanı Cengiz Bozbeyoğlu yasanın tamamen antidemokratik olduğunu ve bu kanunun çıkmasını engellemek için ne yapılması gerekiyorsa yapılmasının faydalı olacağını söyledi.
Ankara'da yerel olarak yayınlarını sürdüren Kanal A Televizyonu Genel Yayın Koordinatörü Ali Sabit Aksoy ise yasanın yanlışı olduğunu, milletvekilleriyle, partilerin bu yasaya karşı çıktıklarını ifade etmelerine rağmen TBMM'de ellerini kaldırarak kabul ettiklerini ve bunun içine sindirilemeyen bir RTÜK Kanunu olarak ülkeyi derinden yaralayacağını kaydetti.
Toplantı sonrası, RTÜK Başkanı Nuri Kayış'a Vakfın teşekkür belgesi ile plaket takdim edildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:48