UĞUR ALICI
ANKARA- Eğitim çalışanlarının sosyo-ekonomik durumlarına ilişkin yapılan bir araştırma, öğretmenlerin maddi durumlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan ilginç araştırmaya göre mesleğe yeni başlamış ve derecesi 9/1 olan bir sınıf öğretmeninin 1 kilogram dana eti alabilmesi için 3.5 saat, 1 kilogram balık eti alabilmesi için 1 saat 24 dakika, 1 kilogram kuzu eti içinse 2.5 saat çalışması gerekiyor. Öğretmenin 1 kilogram peynir için 1 saat 12 dakika, 1 kilogram zeytin için 1 saat, 1 kilogram bal içinse 2 saat 6 dakika emek harcaması şart. Yine öğretmen 2,5 kilogram pirinç almak için 1 saat 6 dakika, 2 kilogram zeytinyağı almak için 2 saat 48 dakika, 10 kilogram çamaşır deterjanı almak içinse 5 saat 12 dakika dinlenmeden ders vermesi gerekiyor. Öğretmen, ev kirasını ödeyebilmek için 81 saat yani yaklaşık 3 gün, çocuğunu dershaneye gönderebilmek içinse 540 saat yani yaklaşık 22.5 gün uyumadan çalışmak zorunda.
Araştırmaya göre, öğretmenin giyim ihtiyaçlarını karşılaması da çok uzun süre çalışmasını gerektiriyor. Çünkü öğretmenin bir çift ayakkabı alabilmesi için 32 saat 24 dakika, takım elbise alabilmesi içinse 54 saat ders vermesi zorunlu.
Öğretmenlerin mutlaka günlük gazeteleri takip etmesi, bilgisayar kullanması, kitap okuması, sinema, tiyatro gibi aktivitelerde bulunması gerekiyor. Ancak bir öğretmenin tiyatroya gidebilmesi için 1 saat, kitap alabilmesi için 2 saat 42 dakika ders vermesi gerekiyor
Araştırmaya ilişkin bir açıklama yapan, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, eğitim çalışanlarının saatle yarıştığını savunarak, ''Buna karşın öğretmenler, ne yazık ki atılan nutuklarda hatırlanıyor. Eğitim çalışanları seçim malzemesi yapılıp, halkın önüne oy pusulası olarak sunuluyor'' dedi.
Eğitim çalışanlarının para kazanabilmek için adeta toprağı tırnaklarıyla kazıdığını ve parayı lüksüne değil, ancak zorunlu ihtiyaçlarına harcayabildiğine dikkat çeken Özcan ''Türkiye'de eğitim çalışanı mesleki onurunu kaybetti. Başöğretmenimiz Atatürk zamanındaki ücreti eğitim çalışanı artık alamıyor. Sefalet ücretlerine mahkum olan eğitim çalışanı sadece seçim meydanlarında hatırlanıyor. Öğretmenler atılan nutuklarda hatırlanıyor, eğitim çalışanları seçim malzemesi yapılıp, halkın önüne oy pusulası olarak sunuluyor. Eğitim çalışanı sesinin duyulmasını istiyor, eğitim çalışanı mahkum edildiği yoksulluk zincirini kırmak istiyor, eğitim çalışanı kaybettiği mesleki onurunu geri kazanmak istiyor, kısacası eğitim çalışanı hak ettiği konumda olmak istiyor'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:57