Org. Özkök: 12 Eylül'den hiç haberim olmadı
EDA IŞIK
ANKARA (İHA) - Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, "İstenirse ordu demokratikleşme sürecinde sistemde kucaklanabilir, sürdürülebilir demokrasinin güvencesi haline getirilebilir" dedi.
TBMM 12 Eylül Alt Komisyonu, Nimet Baş başkanlığında toplandı. Komisyon yaklaşık 2.5 saat dinlediği eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’e sorular yöneltti. Kendisi hakkında komisyon üyelerine kısa bir özgeçmişini sunan Özkök, 15 yaşında giydiği askeri üniformayı 65 yaşında çıkardığını aktardı. 1960 darbesinde 19 yaşında genç bir subay olduğunu belirten Özkök, komisyon üyelerine ihtilal sabahı yazdığı ve heyecanını anlattığı notunu okudu. Özkök, 12 Eylül 1980 darbesinde ise yarbay olarak genel sekreter görevinde bulunduğunu, darbenin yapıldığı ilk gün haberi olmadan Meclis’e atandığını aktardı. Özkök, “12 Eylül’de hiç haberim olmadan beni bir göreve gönderdiler. O gün ilk toplantıyı yapıp Meclis’e geldik” diye konuştu.
Özkök, 28 Şubat post modern darbesinde ise NATO’da görevli olduğunu, bu nedenle olayları yakından izleyemediğini, bir vatandaş olarak takip ettiğini ifade etti. Eski İspanya Bakanı’nın 1981 yılında yazdığı ‘Darbeler sağlıksız bir demokrasinin semptomudur’ sözlerine aynen katıldığını söyleyen Özkök, “Yeni ve eski tüm demokrasilerde sivil-asker ilişkileri temelde aynıdır. Bu mesele Türkiye’nin meselesi değil, herkesin başından geçmiştir” dedi.
Askerliğin özelliklerini anlatan Özkök, “Askerlik en eski meslektir. Bu nedenle gelenekleri çok kuvvetlidir. Bu insanda güvenlik içgüdüsünden kaynaklanmaktadır. Askerliğin özü mensuplarını ölmeye, öldürmeye alıştırmak ve bunu seve seve yapmaya alıştırmaktır. Ölümü göze almakta, öldürmekte çok acı vericidir. Ölümü yaptırmak için, işi yaptırmak için askerlere kayıtsız şartsız itaat ve vatan sevgisi aşılanmıştır. Kendilerine güvenleri artsın diye en ulvi vasıfları varmış gibi yaparız. İnandığımız dava uğruna vazife alırız” diye konuştu.
Bu özelliklerin halkta güvenlik kuvvetlerine karşı güven ve beklenti oluşturduğunu kaydeden Özkök, “Halk siyasetçiye karşı bir güvensizlik hissederse ordudan beklemeye başlıyor. Bu da askerlerin omzuna çok büyük bir yük bindiriyor. Demokratikleşme geliştikçe askeri müdahale halleri ortadan kalkacaktır. Askeri vesayetin kaldırılması ordunun sivil kontrolünün sağlanması ve askeri karşı güç gösterisi meseleyi çözmez. Mesele demokratikleşme çerçevesinde her yönüyle ele alınmalıdır. İstenirse ordu demokratikleşme sürecinde sistemde kucaklanabilir, sürdürülebilir demokrasinin güvencesi haline getirilebilir” şeklinde konuştu.