Ulusoy, OYAK Grubu faaliyetleri ve 2003 yılı konsolide sonuçlarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, 2001 yılından beri zorunlu olmadıkları halde faaliyet raporlarını kamuoyu ile paylaştıklarını, bugün de ilk olarak dış denetimden geçmiş konsolide rakamları açıkladıklarını belirtti.
Bazı çevrelerde OYAK'ın orduyla ilişkili olduğu yönünde eleştiriler yapıldığına işaret eden Ulusoy, şöyle konuştu:
''Dolayısıyla öncelikle OYAK'ın ne olmadığını anlatmak istiyorum. OYAK ne değildir. OYAK, yanlış bilindiği üzere, askeri teşkilatın bir parçası değildir. OYAK vergi ödemeyen bir grup değildir. 40'a yakın iştirakimiz vergilerini sonuna kadar öder. OYAK, devletten bir kuruş katkı almamıştır. Alması için de bir sebep yoktur. OYAK, savunma sanayii ticari faaliyetlerine katılan bir kuruluş değildir.
OYAK, mali ve idari bakımdan muhtar bir teşekküldür. Kanunla kurulmuş bir kurum olduğu için ilgilendirildiği bakanlık Milli Savunma Bakanlığı'dır. Bu bakanlıkla veya herhangi bir kurum ya da kuruluşla organik bir bağı, emir komuta ilişkisi yoktur. Söz konusu bakanlık emir vermez.''
''ASKERİYENİN HOLDİNGİ DEĞİLİZ''
Coşkun Ulusoy, OYAK'ın net dönem karının 2001'de 512.6 trilyon lira, 2002'de 354.8 trilyon lira, 2003'te ise 550.1 trilyon lira olarak gerçekleştiğini belirterek, 2001 yılında yaşanan kriz nedeniyle Türkiye'nin önde gelen 2 holdinginin o dönem net dönem kar rakamlarının negatif olduğunu söyledi.
Geçen yıl OYAK Grubu'nun toplam 1 milyar 334 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten Ulusoy, 16 bin 733 çalışanı bulunan grubun 307.1 trilyon lira vergi ödediğini bildirdi.
Ulusoy, OYAK'ın net dönem karının özsermaye, yükümlülükler ile varlıkları karşılama oranının adını vermediği söz konusu iki holdinge göre daha iyi olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
''Karlılıkta biz Türkiye'nin önde gelen güzide holdingleri ile karşılaştırıldığımızda kayıtsız ve şartsız öndeyiz. Bütün bu rakamlar karşısında OYAK'ın askeri teşkilatla ilişkili olduğu söyleniyor. Biz askeriyenin holdingi değiliz. Sadece ve sadece askeriyede çalışanların emeklilik fonuyuz.
(O kadar büyüdü ki ekonomiyi kontrol ediyor) deniyor. OYAK ekonomiyi kontrol etmiyor. Öyle bir şey de mümkün değil. Zaten bizim varlıklarımız 2 güzide holdingden çok daha küçük. Birinin varlıkları bizim varlıklarımızın 2, diğerinin bizden 4-4.5 misli fazla. Özsermayede ise biriyle hemen hemen aynıyız, diğeri bizi hayli geçiyor. Dolayısıyla iddia edildiği gibi biz Türkiye'nin en büyük holdingi değiliz. Ama karlılıkta ve verimlilikte Türkiye'nin önde gelen 2 holdingine göre çok iyiyiz. Bu bir yarıştır. Güzide holdinglerimizle yarışmak güzel bir husustur. Çok ciddi seviyelerde net artı değer yaratan kuruluşuz. Biz herkesin OYAK'ıyız. Herkese eşit mesafedeyiz. Topluma katkı sağlamak için çalışıyoruz.''
''ÜYELERDEN YILLIK 100 TRİLYON LİRA GELİYOR''
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan OYAK Genel Müdürü Ulusoy, 2004 yılını nasıl gördükleri sorusu üzerine, ''2004 yılı beklentilerimiz seviyesinde, hatta biraz üstünde gidiyor. Ancak Türkiye'de birtakım tedbirlerin zamanında alınmadığı, birtakım göstergelere gerekli ihtimamın gösterilmediği takdirde her şeyin bu kadar güllük gülistanlık devam etmeyeceğine dair endişemin bulunduğunu ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
Ulusoy, OYAK ile ilgili soruyu ise grup olarak geçen yılki rakamlar paralelinde sonuçlar beklediklerine işaret ederek, ''Zaten biz tarlamızdan alınabilecek verimin üst sınırını alıyoruz. Bunun çok üstünde verim almamız beklenemez'' yanıtını verdi.
''İştiraklerinizi elden çıkarmayı düşünür müsünüz?'' sorusu üzerine de Ulusoy, Türkiye'de son 3 yılda dalgalı bir süreç yaşandığını belirterek, ''Şimdi uygun zaman olduğuna kani getirirsek bazı iştiraklerimizi halka açarız. Böyle planlarımız var'' dedi.
Ulusoy, üye aidatlarına ilişkin soru üzerine, üyelerden yılda 100 trilyon lira civarında para geldiğini, hemen hemen eşit miktarda paranın da emeklilik, ölüm ve maluliyet nedeniyle üyelere geri gittiğini söyledi.
TMSF'den aldıkları bankaların karlılıklarını ne şekilde etkilediği ve bankacılık alanında başka fırsatları değerlendirip değerlendirmeyecekleri sorusuna Ulusoy, banka yatırımından iyi sonuçlar aldıklarını ve memnun kaldıklarını belirterek, ''Bankacılıkta yeni fırsatlar çıkarsa bakar mıyız? Bakarız. Çünkü biz sıfırdan yatırım yapmak yerine, olanı alarak daha yukarıya çıkarmayı tercih ediyoruz'' yanıtını verdi.
Coşkun Ulusoy, en karlı oldukları alanların otomotiv ve bankacılık sektörleri, en az karlı sektörlerin ise inşaat ve hizmet sektöründeki küçük kuruluşları olduğunu belirtti.
''YURTDIŞINA AÇILMA ÇALIŞMALARI SÜRDÜRÜYORUZ''
Oyak Grubu'nun yurtdışına açılma yönünde çalışmaları bulunup bulunmadığı sorusuna Ulusoy, ''Yurtdışına açılmak için bir senedir çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sadece Türkiye ayağıyla ayakta durmak olmaz. Altyapımız, kafa yapımız Türkiye'ye ve dünyaya paralel'' yanıtını verdi.
Emeklilik fonu oldukları için önceliklerinin karlılık ve verimlilik olduğunu vurgulayan Ulusoy, ''Biz genel müdürlerimize (Pazarda en büyük olmak için kardan vazgeçmeyin. Daha küçük ama daha verimli ve karlı çizgide ilerleyin) dedik'' şeklinde konuştu.
Yönetime ilişkin soru üzerine Ulusoy, yönetimde tamamen sivil olduklarını belirterek, ''Ancak Yönetim Kurulu'nun da tamamen sivil olması doğru olmaz. Ortada güzel bir denge var'' dedi.
''İSMİNDE ORDU VAR DİYE TENKİT DOĞRU DEĞİL''
Coşkun Ulusoy, Oyak'ın hakiki anlamda kurumsallaşmış bir yapı olduğunu belirtirken de, ''Oyak, patronu olmayan bir kuruluş. Bir patronun iki dudağı arasında çıkanlarla yürüyen bir kuruluş değil'' ifadesini kullandı.
Ulusoy, ''İmajınızla ilgili, AB üyelik tarihinin alınacağı Aralık ayı da yaklaşırken sizi rahatsız eden bir durum var mı? Bu konuyla ilgili çok soru soruluyor mu?'' şeklindeki soru üzerine şöyle konuştu:
''Muhakkak sorular geliyor. Bu sorulara AB bu kadar gündemde değilken de cevap vermiştim. İsminde sadece ordu var diye bir kuruluşu tenkit etmek doğru değil. Yarattığımız artı değerleri diğer holdinglerle karşılaştırarak bugünkü toplantıda sizlere anlatmak ve sorulara bir kerede cevap vermek istedik. Bunu gören Avrupa da bizi bu açıdan değerlendirecektir. Çünkü Avrupa'da da Oyak'ı bir şekilde konuşuyorlar. Bari (doğru bilgilensinler) dedik. Aynı kulvarda koştuğumuz holdingler neler yapıyorsa Oyak da yapıyor. Onlar halka açık olduğu için yapıyor. Biz halka açık olmadığımız halde, bir mecburiyetimiz olmadığı halde yapıyoruz. Bu bir açıklık, şeffaflıktır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:24