Medya
  • 1.2.2007 11:27

ÖZKÖK 3 YAZARIN UNUTTUĞU İSMİ BULDU

A kategorisi cinayet kurbanları/ERTURUL ÖZKÖK


BUGÜN "bilmece çözme" günü.

Şimdi size son 15 günde Türk basınında çıkan üç yazıdan bölümler aktaracağım.

Sizden ricam bu üç yazıdaki ortak yanı bulun.

Ama önce önemli bir ayrıntı.

Alıntı yaptığım üç yazarı da çok beğenirim.

Daha ötesi ikisi ile arkadaşlık ilişkim vardır.

Biri ise şimdi hayatta olmayan gazeteci bir arkadaşımın oğlu.

* * *

Birinci alıntı Can Dündar’dan.

Hrant Dink’in öldürülüşünden hemen sonra yazdığı dramatik bir yazı.

"Yürüyeceğiz bugün mayınlı bir güzergáh boyunca.

Uğur Mumcu caddesinden geçip, Musa Anter meydanına yöneleceğiz.

Ahmet Taner Kışlalı merkezinin oradan Hiram Abas parkına yöneleceğiz.

Metin Göktepe’yi öldürdükleri köşeden Bahriye Üçok’u bombaladıkları eve doğru çıkacağız.

Abdi İpekçi heykelini geçip Hablemitoğlu çıkmazına gireceğiz.

Gün Sazak sokaktan, Muammer Aksoy bulvarına, oradan Nihat Erim sapağına, Doğan Öz mahallesine...

Derken kendimizi Hrant Dink mezarlığında bulacağız."

Eminim bu yazıda size yadırgatıcı gelen bir şey yok.

Oysa bana var.

* * *

İkinci yazı, arkadaşım Örsan Öymen’in oğlu Örsan K. Öymen’in.

"Ve herkes bilsin ki bu zihniyet sadece Hrant Dink’in ölümüne değil, Abdi İpekçi’nin, Bedrettin Cömert’in, Muammer Aksoy’un, Bahriye Üçok’un, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Uğur Mumcu’nun, Atatürk’ün kurduğu ve hayal ettiği vatanı seven birçok aydının ölümüne yol açtı."

Eminim bu yazıda da sizin tuhafınıza giden bir şey yok.

Oysa benim var...

* * *

Üçüncü yazı Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarı, sevgili arkadaşım Hikmet Çetinkaya’dan.

"Ortada salt Hrant Dink cinayeti yok.

Uğur Mumcu’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya, Musa Anter’den Metin Göktepe’ye, Onat Kutlar’dan Necip Hablemitoğlu’na dek pek çok kanlı cinayet var."

Evet bu yazıda da itiraz edecek bir nokta görmediğinize eminim. Ama benim var.

Çok şahsi ama çok genel bir itirazım var.

Bu üç yazıda da ortak olan bir şey yok mu?

Daha doğrusu hepsinde de çok önemli bir eksikliği fark ettiniz mi?

* * *

Yazarların üçü de, öldürülen aydınları ve gazetecileri sayarken, nedense Çetin Emeç’e hiç değinmemişler.

Sadece bu üç yazar değil.

Başka birçok yazarda da aynı eksikliği hissediyorum.

Nedense çoğunda Çetin Emeç’e karşı bir unutkanlık var.

Unutkanlık diyorum, çünkü buna bağlamak istiyorum.

Unutkanlık değilse, o zaman aklıma daha kötü ihtimaller gelecek.

Mesela şu soruyu soracağım:

"Acaba bu ülkede herkes sadece kendi ölüsüne mi ağıt yakıyor?’’

"Acaba bu ülkede ’A kategorisi’ cinayet kurbanları mı var?’’

* * *

Çetin Emeç’in adı konusundaki bu kolektif unutkanlık ve ihmal beni çok üzüyor.

Ben daha önce Çetin Emeç’in oturduğu koltukta oturuyorum.

Tam 16 yıldır, katledildikleri gün, hiç sektirmeden, hem onun hem de şoförü Sinan Ercan’ın mezarına gidip dua ediyorum.

Çetin Emeç töre cinayetine mi kurban gitti de, bir mesleki şahadet çetelesi tuttuğumuzda nedense onun adını hep unutuyoruz?

Çetin Emeç’i dini fanatikler öldürdü.

Sadece ve sadece yazdığı yazılar yüzünden öldürüldü.

İşte o yüzden diyorum ki;

Eğer kendi kendimize bir "A kategorisi meslek şehitleri" sınıfı yaratmadıysak, Çetin Emeç’i hiç unutmamalıyız... Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 22:26

İLGİLİ HABERLER